be loved ▼ gxg ✓

XXII. | seviyorum

İçimdeki har kaybolmadan Deniz'in kendisine gelmesini bekledim. Benim aksime o, çabuk toparlandı.

Deniz sarf ettiğim sevgi sözcüklerini duymuş muydu bilmiyordum. Tek bildiğim gözlerini açıp baktığında mutlu olduğuydu.

Üzerine uzandığım bedenimi kaldırıp ayağa kalktım. Deniz bacaklarını aralayıp arasına baktı ve güldü.

"Bunu beklemiyordum." dedi gülümseyerek. O an bana bakan gözlerinin parladığına yemin edebilirdim. Gözleri elmas gibiydi. Deniz her şeyiyle pırlanta olmuştu.

Ne yapmam gerektiğine emin olamayıp ayakta dikilirken Deniz tuttu elimi. "Gel."

Beni kendine çekerek yere oturmamı sağladı. Soğuk parke sırtıma değince titredim. Kafamın altı halıya denk geldi.

"Belini kaldır."

Dediğini yapıp belimi kaldırınca altıma koltuğun minderini koydu. Kalbim her seferinden daha da hızlı çarpmaya başlıyordu. Nefesimi tuttum. Deniz bacaklarımı aralayıp aralarına yerleşti.

Aradan üzerime gelirken dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Kollarımı boynuna doladım. Diliyle çeneme doğru yol alarak yüzümün her yerini öptü. Sevgi sözcükleri yerine öpmeyi tercih ediyor gibiydi. Çok anlamlı öpüyordu.

Deniz karnıma doğru gelirken bir ürperti geldi bacaklarımdan. İki eliyle bacaklarımı kavrayıp omuzlarına koydu. Deniz karnıma öpücüklerini kondurarak kasığıma doğru ilerledi.

Ellerimi minderden dolayı uzak kalan bedenine uzattım ama yetişemedim. Hemen tepemdeki sehpanın bacaklarına tutundum.  Denizin nefesi bacak arama çarptı. Parmaklarını mahrem bölgeme bastırınca inleyerek başımı yere bastırdım.

Deniz başımı döndüren hareketlerine devam ederken sıcak nefesi çarptı tekrar. Dudaklarını sertçe değdirince bacaklarım yanmaya başladı. Diliyle her yerimi talan ederken çığlık atarak bacaklarımla kendime bastırdım onu. Çok harikaydı. Muhteşem hissettiriyordu.

Biraz sonra daha önce hiç hissetmediğim bir hareket yaptı. Dilini bir yerime değdirirken ilk başta ne olduğunu anlamamıştım. Daha sonra parmağını hissedince deliğime doğru baskı yaptığını anladım.

Kafamı zorla kaldırım ona baktım. Gözleri kapalıydı ve bacak aramda duruşu, o kadar etkileyiciydi ki. O an bakireliğimi alsa bile bir şey demezdim ona. Bana istediği her şeyi yapabilirdi.

"Deniz," dedim inleyerek. Ona neden seslendiğimi bilmiyordum. Bana bakmasını istedim o an.

Deniz korktuğumu sanmış olacak ki başını kaldırıp bana baktı. Parmakları durmamıştı.  "Korkma, o kadar derine ulaşmıyorum."

Gözlerimiz temas edince daha da etkilendim sanki. Deniz tekrar bacak arama gömülürken yaptığım tek şey kendimi ona iterek parmaklarının daha da derinlerime inmesini sağlamaktı.

Daha sonra bir anda bacaklarım yanmaya başladı. Daha öncekilerden yüksek bir şekilde bağırırken Deniz parmaklarını ayırmadan ortadan yükseldi. Diğer eli sesimi kesmek için ağzıma kapanırken çığlıklar atarak geldim eline doğru.

Kendimi ona itmiş halde durdum. Deniz gözlerime bakarak beni bir sıcaklığın içinde boğuyordu. Eli hala ağzımı kapatıyordu. Gözlerimin zevkten yandığını hissettim. Bu daha öncekilerden çok daha iyiydi.

Deniz bacaklarım titremeyi kesince hala biraz içimde olan parmaklarını geri çekti. Bir sıcaklığın aktığını hissettim dışarı doğru.

"Korkma. " dedi elleriyle belimi tutup beni doğrulturken. Açık bacaklarımın arasındayken oturdu ve beni kucağına çekti.  Hala akmakta olan sıvı Deniz'in bacaklarına doğru giderken kollarımı boynuna dolayıp durgun gözlerle baktım ona.

"Arın söz veriyorum seni seveceğim."

Daha ne kadar minnet duyabilirdim bilmiyordum. Unuttuklarımın hepsinin üzerine toprak atarken Deniz yardım etmişti bana.

Dudaklarımı dudaklarına bastırdım tekrar. Kalbim hâlâ etkisini yitirmeden atmaya devam ederken Deniz iyice sarıldı bana.

"Seni gerçekten seviyorum Deniz."

rain

Ya benim ders çalışmam lazım.

Yayınlanma Tarihi: 31 Mayıs 2020