be loved ▼ gxg ✓

XV. | deniz

Annemler beni yurda yerleştirdikten sonra onlarla vedalaştım.

Üniversiteyi farklı bir şehirde kazanmıştım. 3 kişilik odalarda kalıyorduk. 2 kişilik odalar yasaktı. Tek kişilik odalarda dolmuştu. Eğer kontenjan açılırsa oraya geçmeyi tercih ederdim.

Oda arkadaşlarımdan önce yerleştim hemen cam kenarındaki yatağa. İstersek ranza kurabilirdik ama ben tek yatmayı tercih ettim. Onlar isterlerse kurabilirlerdi.

İlk 3 gün boyunca yemekhaneye gitmek dışında odadan çıkmadım. Asosyal biri gibi internette dolaştım sadece.

4.gün oda arkadaşlarım geldi. Gerçekten ikisine de ısınamadım.

O kadar dağınıktılar ki. Kirli olmalarından bahsetmiyorum bile. İnsanların bakım yapıp yapmaması umurumda değildi ancak oda ter kokuyordu.

İki ay sonunda tanıştığım birkaç arkadaştan da böyle sıkıntı gelince idareyle konuştuk. Kızlar uyarı aldılar.

İlk dönemim sıkıntıyla geçti. Çoğunlukla yalnız takıldım. Bir kaç erkek arkadaş edinmiştim ama onların başka arkadaşları vardı zaten.

"Eve çıkmak istiyorum." dedim annemlere tatil için eve geri döndüğümde.

Böylelikle gerçekten şans yüzüme güldü, uygun bir fiyatta stüdyo daire kiraladık. Üniversiteye bir sefer otobüsle gidecektim. Sorun değildi.

Kendi alanım olduğu gibi kaslarımı güçlendirmek için Talha'nın yardımıyla aldığım kum torbasında çalışmaya başladım. Geceleri bulunduğum sokakta bolca kafe olduğu için gürültülü geçiyordu.

Ezra ve diğer arkadaşlarımla gittiğimde buluştum. Çoğu farklı şehirdeydi ancak aramızdaki enerji aynıydı.

Meriç'i unuttum. Feyza'yı unuttum. Onlarda beni unuttu.

Kendimi özgür hissetmek istediğim bir gün, siyah renkli mini elbisemi giyindim. Direk üstten giyiliyordu. İnce bedenimi tamamen sarmıştı. İlk defa aynada kendime baktığımda bir kız görüyor gibiydim. Düz saçlarımı maşa ile dalgalandırıp koyu bordo rujumu sürdüm.

Evden çıkıp yakın bir kafeye oturdum. Duvarda gördüğüm bayrakla dudaklarım hafifçe aralandı.

Gerçekten bu kadar yakınımda bir LGBT kafe olduğunu şimdi mi öğreniyordum? Masalarda oturan insanların elinde tek tük alkol vardı. Çoğu çay ya da kahve içiyordu. Sergilenmeden menüden seçtiklerini bana menü gelince anladım. Kendime kahve söyledim.

Gözlerimi zaten bana bakmayan erkeklerden çekerek kızların üzerinde gezdirdim. Uzun bakışmaların ardından uzun boylu ve saçlarını sıkı bir topuz yapmış, dumanlı bir makyajı olan bir kızla göz göze geldik.

Hesabı ödemek için kalktığımda o da benimle birlikte kalktı. Dışarı çıktığımda onu bekledim Hafif sekerek yanıma geldi.

"Merhaba. Ben Deniz." dedi güzel bir gülümsemeyle. Uzun sarı saçları beline geliyordu, topuzu gevşemişti.

"Merhaba. Ben Arın." Uzattığı elini tutup kavradım. Parmaklarımızı kenetlediğimde bana şaşkınlıkla baktı.

Gözlerimi kısıp gülümsedim. El ele onu yönlendirmeme izin verdi. Evime geldiğimizde Ezra ile öpüştüğüm gün olan his tekrar geldi bedenime.

Yaptıklarım tamamen artık kendimi bulmak içindi. Denizi kolundan çekip içeri aldığımda titriyordum.

"İyi misin?" dedi endişeyle. Çantamı kenara atıp yüzünü avuçladım. Dudaklarımı dudaklarına bastıracakken gelen değişik kokuyla durdum.

"Alkol mü kullandın?" dedim fısıltıyla geri çekilmeden. Deniz gözlerini kısarak bana baktı. Gözlerime bakarak içimi okumaya çalışıyordu.

"Sarhoş olmadım." dedi beni onaylayarak.

Alkole kendim için karşıydım. Başkaları gerçekten umurumda değildi. Sadece bu kirliliğin içinde daha fazla batmak istemiyordum.

Deniz ellerini belime sardı. Benden uzun boyu vardı ancak tahmin ettiğim kadar değildi. Üç ya da dört santim.

"Sorun değil." dedi öpüşmek istemediğimi anlayınca. Gülümsemesini bastırmadan omuzlarımdan beni ittirdi. Arkamdaki koltuğa oturttu beni. Titreyen bedenimi görünce yanağımı avuçladı.

"Bakire misin?"

"Evet."

Bedenimdeki ateş önümde eğilmesiyle her yere sıçradı. "Kaç yaşındasın?"

"20 olacağım bir ay sonra." dedim yutkunarak. "Sen?"

"24." Daha genç gösteriyordu.

Deniz dizlerinin üzerinde hizama geldi. Küçük bir çocukla konuşur gibi kollarımı tuttu.

"Bak, ben anladım. Şu an kendini zorluyorsun. Belli ki kendini keşfediyorsun. Anladığım kadarıyla manevi yönünde biraz baskın. Senden bir karşılık beklemiyorum. Sadece seni rahatlatmama izin ver. Bu gecelik, tamam mı?"

rain

Yayınlanma Tarihi: 29 Mayıs 2020