XX. | tokat

2.2K 144 69
                                    

"Kaşların belli olmuyor." dedim çekinmeden. Eskiden ona böyle sorular soramazdım. Meriç anlatırdı, ben de onu överdim.

"Onlara ihtiyaç duymuyorum. Bu görüntüye alıştıktan sonra kazıtacağım."

"İyi." dedim sadece. Burnundaki yamuk piercingin uçlarını sivrileştirmişti. Her gördüğümde farklılaşıyordu.

"Gerçekten o kız sevgilin mi?" dedi bir anda. Meriç pat diye sorunca duraksamadan baktım ona.

"Evet?" vereceği tepkiyi dikkatle izledim.

"Ne kadar oldu? "

Deniz'le ne zaman tanıştığımı hatırlamaya çalışmak için gözlerimi havaya çevirdiğim an çenemde elini hissettim.

Yüzüm aniden sola çevrilip burnumun ucundaki burnuna çarpınca şokla gözlerimi açtım.

Çekik gözleri özlemle ve inanmak istemediğim bir duyguyla bana bakarken, her zaman ondan daha güçlü olmanın verdiği artıyla eline fiske vurup ittim.

"Ne yapıyorsun Meriç?" dedim bana yaklaşmış olan bedenini itip.

"Doğru söyleyip söylemediğini görmek istedim."

"Beni öperek mi? " dedim titreyen seninle. Küçükken beyaz botuma sarılmış kız, kendi jiletiyle bileğimi kesmişti ve o bot kırmızıya boyanıyordu şu an.

"Hakkında olan değerli anılarımı daha fazla mahvetme. Gerçekten canları acıyor." dedim fısıltıyla. "Hepsini kendi ellerinle yakıyorsun. Bir tanesini bile hatırladığından şüpheliyim. Beni rahat bırak. Grup harici daha fazla görüşmek istemiyorum."

Meriç yaslandığı duvardan gözlerini bana çevirdi. Hep bir umursamazlık vardı üzerinde ama hepsi sahteydi sanki. Ben bunları dedikten sonra dolgun dudakları alayla kıvrıldı.

O an o güzel dediğim yüzünün etrafında mızrak uçları belirdi sanki. Korku filmlerinde gördüğüm kırmızı saplar beliriyordu.

"Aptal." dedi birden bana doğru adım atıp. Elimle bluzumun bol uçlarını kavradım. Vücudum titriyordu.

"Gerçekten o kızla sevgili olduğuna inandığımı mı sandın? Lezbiyenmiş gibi davranmayı kes. Bana burada oramı kestim buramı kestim diye söylenip havalı olmaya çalışmayı kes. Sevdiklerimi sevmeyi kes. Peşimde dolanmayı kes. Sülük gibi yapıştın artık bırak yakamı. Yapışılmaktan en çok hoşlanmadığımı sen biliyorsun, ah lezbiyen olalı unuttun sanırım? Benim gibi olmayı kes. Hiç inandırıcı değilsin." dedi tek nefeste.

Bir an ona yazdığı aynı cümleyi kuracaktım, bana bu kadar çok dolduğunu bilmiyordum. Ancak mental şok denilen şeye girdim sanki. Ne olduğunu da bilmiyordum ama vücudum donmuştu sanki. Dalga mı geçiyordu?

"Meriç ben sana ne yaptım?" dedim gülerek. Deliymişim gibi baktı bana. Gözlerin yanıyordu. Parladıklarına emindim. Karşımda 7 yıldır tanıdığım kız değil de canavar var gibiydi. "Narşist misin sen?" dedim hala normal bir diyalog yaşıyormuşuz gibi.

"Benim gibi olmaya çalışma." dedi simsiyah gözlerini alayla kısarak. Gözleri her sözcüğüyle daha çok karardı. Beyazlıkları bile siyah oldu.

Kalbim daha önceden çok acıyordu diyordum. Yemin ederim şu an her şeyin bitiş anıydı. Geçmişimle yüzleşmenin basit olacağını düşünmemiştim ama ellerimden kayıp gideceğini de düşünmemiştim.

Meriç beni asla anlamadı. Bana nefretini kusmaya devam ederken bile titreyen gözlerle baktım ona. Daha sonra dediklerini duyamaz oldum. Bazılarını anlamadım bile. Sanki duvara söylüyordu. Yaşlarım gözlerimden taşarken bile fark etmedi beni. En sonunda hiç beklemediğim bir şey yapıp yüzüme tokat atarken bile fark etmedi.

"Orospu." dedi en son gitmeden önce.

Eve nasıl döndüğümü hatırlamıyordum. Anılarım alevler arasında kalmıştı ve yardım çığlıkları atıyordu. Meriç'in yanında gong yediğim zamanlar mutlu birer anıyken, şu an tüm gongları Meriç yediği için kötü anı oluyorlardı.

O gece tüm çocukluğum karardı. Meriç beni her yerden engellerken ortak olan grubumuza küfürler yazıp çıktı.

O günden sonra da ona ne yaptığımı asla öğrenemedim. Meriç'i bir daha da görmedim.

rain

Yayınlanma Tarihi: 31 Mayıs 2020

be loved ▼ gxg ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin