be loved ▼ gxg ✓

XVI. | çakılmak

"Işıkları kapatalım." dedim fısıltıyla. Deniz ışığı kapattı.

Hiç tanımadığım için ne yapacağımı bilmiyordum. Deniz koltuktaki bedenimi yatırıp üzerime uzandı. Benden ağırdı ancak zayıftı.

Dudaklarını boynuma dokundurup hafif öpücükler kondurarak gerdanıma kadar geldi. Kıyafeti çıkarmak için ellerini bacaklarıma uzattığında ona yardımcı olarak kollarımı kaldırdım. Bedenimi saran siyah elbise bedenimi terk etti.

Çıplaklı artık o kadar korktuğum bir şey değildi. Deniz küçükken Meriç sayesinde kestiğim bileğimden tutup yukarıda kalan izleri öptü. "Böyle şeyler yapma." dedi fısıltıyla. "Bunlar güçsüz ve korkak olanların eseri olur."

Mırıltıyla onayladım onu. Elleri okşayarak bedenimde gezerken hafifçe doğruldu. Kasılmış karnım hafifçe inip kalkarken sorar gözlerle baktım ona.

"Sıcaklandım." dedi tişörtünü çekiştirerek.

"Kıyafetlerini çıkarabilirsin." dedim rahatlaması için.

Deniz önümde soyunurken gözlerimi kapadım. Tekrar üzerime uzandığında ayak bileklerimden çekip bacaklarımı ayırdı. Dudaklarını göğsüme getirip öperken kıvranmama engel olamadım. Zihnimde her şey kırılıyordu şu an. Meriç kırılıyordu, Feyza kırılıyordu, Ezra kırılıyordu. Hepsi karanlığa gömülüyordu.

Dudaklarımdan inlemeler çıkarken Deniz'in gülümseyişini hissettim tenimden. Elleri belimdeki kasları okşayıp sırtıma doğru ilerledi. Sütyenimin kopçasını kolaylıkla açtığında zaten kapalı olan gözlerimi bir kez daha yumdum zihnimde.

Sütyeni çekip çıkarırken "Şş," dedi eliyle titrediğini yeni fark ettiğim çenemi okşayıp. "Rahatla, Arın. "

İlk kez yabancı bir ıslaklık göğsüme temas ettiğinde yapacağım şeyi hiç hayâl etmemiştim. Şu an ellerimi Deniz'in omuzlarına koymuştum. Bağımsız bir şekilde gitmemesi için omzunu kavramıştım.

Göğüslerimi yalayarak, öperek ilk defa değişik arzular uyandırarak karnıma doğru ilerledi. Kaslarımın ilk defa okşayarak öpüldüğüne şahit oldum. Deniz elini külodumun kenarlarına geçirip aşağıya çekti.

Kapalı olan gözlerimi bir kez daha yumdum.

Soğukluk annemin dediği gibi en mahrem bölgeme vurdu. Zihnim tamamen boşluktaydı. Deniz'in fısıltısı uğultulu geliyordu kulağıma. "Gözlerini açarsan bir daha zorlanmazsın." dedi.

Ona güvenip 3 kere yumduğum gözlerimi araladım. Karanlığa gözlerim alıştığında sokak lambasının tam üzerimize vurduğunu fark ettim. Benim çıplaklığım gözümü kapatsam dahi oradaydı. Deniz gerçekti.

Deniz gözlerime bakarak tepkimi ölçmek istediğinde parmağını karnımdan okşayarak aşağıya indirdi. Parmağını hiç olmayacak yerde hissettiğimde gözlerim kararmıştı.

Gözlerim karardı, ya da ben öyle sandım. Denize bakıyordum ama şaşkındım. Parmağını hareket ettirmeye başladığında uyuşmuş gibiydim. Hissettiğim tek şey kalbimin hızlandığı ve değişik bir alevin bacaklarımı sarmasıydı.

Denizin belimi tutup koltukta çevirmesiyle ayaklarım yere değdi. Ne yaptığını anlamadan ona bakarken bacaklarımın arasından baktı bana. O an gözlerinin rahatça görebildiği bölgeyi kapatmak istedim ama yapmadım.

Aynı şaşkınlıkla ona bakarken ayak bileklerimden tutup çekti. Kafamla birlikte sırtımın yarısı koltuğa düştüğünde bacaklarım ve karnım dışarıya sarkmıştı. Deniz hiç beklemeden iki bacağımı kaldırdı ve omuzlarına koydu.

Hissettiğim nefesle başım döndü. Başımı kaldırıp ona bakacak gücü bile bulamadım. Yaptığı her şeyi ya da yapılabilecek her şeyi bu yaşıma kadar okuduğum mangalardan ya da izlediğim animelerden biliyordum.

Meriç sayesinde araştırdığım yazılardan biliyordum.

O an Meriç'in aslında çocukluğumu ne kadar kirlettiğini fark ettim.

Dudaklarını ve dilini hissettiğimde sessiz ortama bir çığlık koyup saçlarını tuttum. Deniz ellerimi yakalayıp parmaklarıyla kenetledi.

Dakikalarca olan hiçbir şeye inanamayıp tavana kıvranıp bakarken o har yükseldi bedenimde, sonunda çakılan ben olmuştum.

Titreyen bacaklarımı omuzlarından indirdiğinde bedenimin arasından yükselip bana baktı. Deniz eliyle yüzümü silene kadar gözyaşlarımı hissetmemiştim.

rain

Yayınlanma Tarihi: 29 Mayıs 2020