XIV. | itmek

3.4K 150 95
                                    

O an duvarlarımda asılı olan Meriç'le olan fotoğraflarımız silindi. Tüm arkadaşlarım aklımdan çıktı. Vücudumdaki değişik his ve Ezra vardı bir tek. Anlayamadığım bir şekilde bağ oluşmuştu aramızda.

Onu üzerime çekerek yatağıma sırt üstü uzandığımda bana göre biraz uzun olan boyunun gafletine uğradı. Ayağı yatağımın ucuna çarpınca acıyla inledi.

"İyi misin?" dedim endişeyle doğrulmaya çalışıp.

Ezra bana izin vermedi ve omuzlarımdan beni itti. Yüzündeki acı ifadeye karşı narin elleri yüzümü kavradı ve dudaklarını buluşturdu dudaklarımla tekrar.

Bu sefer daha rahat hareket edebiliyordum. Elimi sıyrılmış eteğinden bacaklarına uzattım. Tenimin tenine değmesi bile beni etkiliyordu.

Göğüslerimizin çarpışmasıyla elini belimde hissettim. Çıplak tenimden bluzumu sıyırdı yukarıya doğru.

Kollarımı kaldırmamla bluzumu çıkarmıştı. O an çıplak vücuduma değen gözleriyle alevler içinde yandığımı hissettim. Gözlerini üzerime hafifçe oturmadan önce karnıma çevirmişti.

"Arın," dedi fısıltıyla tekrar üzerime eğilirken. "Çok güzelsin."

O an ben mi abarttım bilmiyorum. Bana iltifat etmiş de olabilirdi. Ama rahatsızlık hissettim. Ezra'nın bakışlarında ki arzudan bende de vardı. Sönmesini görmesine izin vermeden gözlerimi kapattım.

Bu sefer bir şeyi kendi ellerimle mahvetmeyecektim.

Ezra ayak bileklerimden çekip bacaklarımın arasına girdi. Bedeni benimki gibi inceydi ama sıkı değildi. Dudaklarımdan çeneme inen dokunuşlarıyla boğazımı saran bir parça hissettim. Yutkunmamı engelleyen yumruyu hissettiğimde Ezra ellerimi bileklerinden tutmuş, yatağa bastırmıştı.

Dayanamadım.

"Dur." dedim sesli bir şekilde. O değişik duygu bedenimi aniden terk etti. Havadaki ağırlık dağıldı.

Doğru kişi Ezra değildi.

"Özür dilerim." dedi Ezra üzerimden kalkıp. Rahatsızlık hissettiğimi anlamıştı. İkimizde birbirimiz için doğru kişi olmadığımızı biliyorduk. Bu sadece aniden gelişen heyecandan dolayıydı.

Çıplaklığımı kapatmak için yattığım yerden doğruldum ve bluzumu üzerime geçirdim. Ezra sıyrılan ve açılan eteğini aynaya bakıp düzeltti. İnce belini saran eteğin içine soktuğu tişört dışarı çıkmıştı. Onu tekrar içeri soktu.

O gün salona geçip aslında ne olduğunu utanmadan konuştuk. Aramızda hiçbir sorun kalmadığında her şeyin bir anlık hevesten olduğuna karar verdik. Daha sonra Ezra ailesini aradı ve gitti.

O gittikten sonra bulanan midemin baskısına daha fazla dayanamadım. Yediğim her şeyi kusarken canım acıyordu.

Bir şansı daha kendim itmiştim.

Sorun kesinlikle bendeydi. İnsanları sevmekte asıl sıkıntısı olan belki de bendim.

Daha sonra Meriç ve Feyza'nın yanına Ezra eklendi. Kendi kendimi boğuyordum resmen. Olduk olmadık yerden bir sorun çıkmaya başlamıştı.

Ertesi hafta kızları toplu bir şekilde yemeğe davet ettim. Onların hiçbir şeyden haberi yoktu.

Ezra gelmedi.

Ailesiyle şehir dışına gitmiş tatil bitene kadar. Kızlar bunu söylerken onlara bilmediğimi belli etmedim. Kendisi bilirdi.

Sonuçta artık sadece arkadaştık.

Kızlarla o gün gerçekten eğlendik. Onlar erkeklerden bahsedip gülüyorlardı. Beraber film izledik. Mutfağı toplamamda yardım ettiler.

Ertesi gün Ezra'yı eve davet ettiğim gün olan karısı ağrısı gibi bir ağrıyla uyandım. Ve daha sonraki tüm günlerde.

Yaz tatili bitene kadar kızlarla ve lisedeki arkadaşlarımla görüşmeye devam ettim. Annemler geldikleri zaman anneme karnımın durmadan ağrıdığını söyledim.

Bana psikolojik olabileceğini, olmazsa yarın kliniğe götürebileceğini söyledi. Kendisi dahiliye doktoruydu ve klinikte kolayca yer bulabilirdi bana.

Sonraki gün annemle hastaneye gittik. Her şeyime baktılar bir şeyim yoktu. Daha sonra psikoloğa gittik. Stres yaptığımı söyledi. Düşüncelerimin fazla dağınık olduğunu ve bir şeyin beni rahatsız ettiğini gözlerime bakarak söyledi.

Adama dediklerin doğru demedim. Başımı çatlatmayacak şekilde bana bir kaç şey önerdi. Arkadaşlarımın anlattıklarına göre boş boş konuşurmuş psikologların çoğu, öyle bekledim bende. Ama bu adam öyle değildi.

Eve gidince verdiği ilacı içtim. Haftalar sonra ilk defa ağrısız bir uyku çektim.

rain

Yayınlanma Tarihi: 29 Mayıs 2020

be loved ▼ gxg ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin