Merhabalar herkese. Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayalım.
✉---------
8.Bölüm
Ferhat’ı orada, yüzündeki muhteşem gülümsemesi ve hala taze olan umutlarıyla beraber bırakıp odasından çıktık. Annesi ile babası istemiyormuş kağıttan turna kuşu yapmasını hatta yasaklamışlar, o ise hastaneden kağıt çalıp yapmaya devam etmişti hatta devam ediyordu.
Elindeki kağıt kesiklerini görmüştüm fakat o, kesiğe değil de beraberinde getireceği sandığı güzelliğe kendini o denli adamıştı ki, gözü hiç bir şey görmüyordu. Ne kesik umurumdaydı, ne de umutsuzluk, o sadece yaşamak istiyordu.
2002’nci Turna Kuşunu yapıyordu fakat hala umudu taptaze yüzünde duruyordu.
“Ne düşünüyorsun?” diye sordu kaşımda oturan Anka. Sanırım sessizlik onu rahatsız ediyordu.
Beni hastanenin kafeteryasına getirmişti. Buraya gelirken onunla hiç konuşmamıştım, gözlerimin önünden Ferhat’ın umut dolu gözleri ve elindeki kağıt kestikleri gitmiyordu.
“Sen kaç tane yaptın?” diye sordum gözlerimi Anka’nın gözleriyle buluşturarak. Cevabı duymayı ne kadar istemiyor olsam da yine de merak ediyordum.
“Nasıl?” diye sordu kaşları çatılıp anlamayarak.
“Ferhat şuan 2002’nci kağıttan Turna kuşunu yapıyor. Peki ya sen Anka? Sen kaç tane Turna kuşu yaptın? Hala yapmaya devam ediyor musun?” peki beni bu denli meraklandıran olay neydi? Neden bu kadar evham yapmıştım? Anka’nın umutsuzluğa düşmesinden mi korkuyordum yoksa, oysa bize umutları aşılamaya çalışan Anka değil miydi? Onu yeni tanıyor olsam da onun hayal kırıklığına uğramasını istemiyordum.
“10.121 Turna kuşu ya da daha fazla bilemiyorum ve evet hala yapmaya devam ediyorum.” Diye yanıtladı beni. Sanırım ilk defa bu denli şaşırıyordum.
Kulaklarım duyduğum rakama inanmak istemiyordu. “10.121 kağıttan Turna kuşu mu?” dudaklarım şaşkınlıktan bariz o şeklini almıştı. “Neden?” diye sordum. Sesim fazlasıyla buruk çıkmıştı. Neden bunu kendine yapıyordu? Neden 1000. Turna kuşundan sonra yapmayı bırakmamıştı?
İnsanların hala beklediği umudu vardı. Peki ya benim? Bekleyebileceğim ve uğruna bir sürü kağıttan Turna kuşu yapabileceğim umudum bile kalmamıştı. Elimde sadece hayal kırıkları ve kokusu çıkmayan kan vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turna Kuşlu Mektuplar
RomancePapatyaların koparıldıktan sonra etrafa saçtığı kokunun ölüm kokusu olduğunu öğrendiğimden beri onları koparmaktan kendimi alıkoydum ta ki seni gördüğüm ve kokunu içime çektiğim güne kadar. Milena... Ben papatyaların koparıldıktan sonraki kokusunu...