"Durayım istersen." diye konuşan Çiğdem'e kafamı salladım. "Yalnız kalayım." Çiğdem dudaklarını iki yana kıvırıp başımdan öptü.
"Kendini fazla üzme lütfen." Sessiz kaldım. Üzülmek elimde değildi ki.
Üçü de gittiğinde telefonumu elime aldım. Beni engellese de mesajlar duruyordu. Tekrar okumak istiyordum.
Onunla olan mesajlarıma girip okudum. Bir kez daha sevgisinin güzelliğini anladım. Bir insan bir insanı bu kadar sevebilir miydi? Sevebilseydi bile, ben bu sevgiyi hak edecek kişi miydim?
Yattığım yataktan kalktım. Gün boyu odamda kalamazdım. Üstelik bu hallerim annemi de zaten şüphelendirmişti.
Aynadaki yüzüme baktım. Gözlerim kızarıktı. Kızarmasalar olmaz mıydı? Saçlarımı kulaklarımın arkasına tıkıştırarak odamdan çıktım.
Oturma odasına doğru gittim. Annem televizyona bakıyordu. "Sare." dedi beni görünce. Yüzüme ufak bir tebessüm kondurdum. Ama o kadar sahteydi ki...
"Gel annem." dediğinde yanına gidip oturdum. Kolunu bana doğru açtı. Hemen ona yaklaşıp başımı göğsüne koydum. Annem tek kelime etmeden televizyona bakmaya devam etti. Soru sormadığına şükrettim.
Aklıma sürekli yazdığı kelimeler geliyordu. Neden hatırlamıyordum onu? Nasıl tamamen unutmuştum?
İç çektiğimde annem başımdan öptü. "Anne, bir insan bir insanı tamamen unutabilir mi?" diye sordum. Bu soruya cevap bulamıyordum. Her ne kadar unutmaz desem de ben unutmuştum. Onu hiç hatırlamıyordum.
"Unutur tabii kızım. Çok değerliyse unutulmaz ama diğerleri unutulur."
Ben ona değer vermemiş miydim yani? Ama onun anlattığına göre onu çok seviyordum.
"Kimi unutmak istiyorsun?" diye sorduğunda başımı kaldırıp anneme baktım. "Unutmak istemiyorum. Hatırlamak istiyorum."
Annem bu cevaba şaşırmıştı. "Kimi?" diye sordu tekrar. Kafamı iki yana salladım. Bu konudan anneme bahsetmek istemiyordum.
"Boş ver anne." dedim geriye çekilerek. Ayağa kalkıp mutfağa doğru gittim. Dolabı açarak içinden çilekli yoğurdu çıkardım. En sevdiğim şeylerden birisiydi ve her zaman dolapta olurdu.
Elime bir kaşık da aldıktan sonra sandalyeye oturdum. Yoğurdu yemeye başladım. Kendimi üzmemeliydim. Üzmemi gerektiren bir durum ortada yoktu. En doğru olan buydu ve ben doğru olanı yapmıştım.
Yoğurdumu yemeye devam ederken kapının çaldığını duydum. Yerimden kıpırdamadım. Gelen Kaan olmalıydı. Anahtarı olmasına rağmen kapıyı çalıyordu.
Biraz sonra çalmayı bıraktı. Kapıdan gelen sesleri duyunca güldüm. Anahtarıyla giriyor olmalıydı. "Evde kimse yok mu aloo?"
"Bağırmasana çocuğum a-a!" Annem Kaan'a bağırarak cevap verdiğinde Kaan mutfağa girdi.
"Depresyonda mısın?" dedi suratıma bakarak. Ağzımdaki kaşıkla suratına dik dik baktım. İki eli de arkasındaydı. Şüpheyle ellerine baktım.
"Sana bir hediyem var." deyip ellerini bana doğru uzatmasıyla ağzımdaki kaşığı çıkarıp ayağa kalktım. "Yaa." deyip elindeki dondurmayı aldım.
"Sen bana böyle pahalı şeyler alır mıydın?" diye konuştum. Kendi elindeki dondurmayı açarken omuzlarını silkti.
"Keyfin yerine gelsin diye aldım. Sen mutsuzken evin tadı tuzu yok." Dediği şeyler beni mutlu ederken elimdeki dondurmanın paketini açtım.
"Her seferinde reklamdaki gibi çatırdasın istiyorum ama olmuyor." dedi dondurmayı ısırmaya çalışırken. Onun bu halleri keyfimi az da olsa yerine getiriyordu.
"Kaan iyi ki benim kardeşimsin." dememle gözlerini kocaman açıp geriye çekildi.
"Öğğ, vıcık vıcık o ne öyle be?" deyip yüzünü buruşturdu ve mutfaktan çıktı. Arkasından gülümseyerek bakmaya devam ettim.
🌠
Kısacık bölüme 70 yorum geldiğine göre bir bölüm daha atayım dedim. :) Ne kadar yorum o kadar bölüm yaaaniii
Bu arada ben bölümü yayınlıyorum ama nedense bildirimi 1 saat sonra falan gidiyor. Wattpad bir düzelir misin artık krdşm
Kaan seni de yerim bu aradaa
Neden yazdığım tüm karakterlere âşığım acaba...
Lütfen yine bol bol yorum yapalım. Yorum çok olursa ben de çok çok bölüm yazamıyorum.
Şu an 29. Bölümü yazıyorum ehehehehe
Yıldız bırakalııım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuran Kursu'nun Muhafızı | texting
Short Story0545.......: Annem her kış Kuran Kursu'na giderdi 0545.......: Beni de yanında götürürdü 0545.......: Oraya gitmeyi hiç sevmezdim 0545.......: Sonra sen beni yanına çağırmıştın 0545.......: Seni de annen getirmişti 0545.......: Onlar hocayla Kuran o...