Geldiğim yere bakarken yüzümde bir gülümseme oluştu. Uzak desem de fazla uzak bir yer değildi burası.
Küçükken annemle geldiğim Kuran Kursu'nun önündeydim.
Bahçesine doğru yürüyüp içeriye girdim. Bir camiinin bahçesindeydim. Kuran Kursu'na bakarken onu hatırlamaya çalıştım. Yine başaramadım. Unutmuştum.
Telefonumu çıkarıp saate baktım. Benden önce gelmesi gerekmez miydi?
Biraz daha ilerlediğimde yerde gördüğüm taşlar beni yerimde duraklattı. Ben bu taşları hatırlamıştım. Çok ani bir şekilde taşlar zihnime gelmişti.
Yere eğilerek beş tane taşı avuçlarım arasına aldım. Hatırladığım anı gözlerimi doldurdu. Yalan söylemiyordu. Ben bu taşları birisine vermiştim.
Taşları verdiğim an aklımdaydı. Verdiğim kişinin ne yüzü akşımdaydı ne de ismi. Ama elleri gözlerimin önündeydi şu an.
Minik ellerimle onun ellerine bu taşları koyuyordum. En sevdiğim taşları.
"Ne olur hatırladım de." Duyduğum sesle dolan gözlerimi sildim. Ses arkamdan gelmişti. Tanıdığım bir sesti.
Arkamı dönmeden öylece bekledim. Döndüğümde ne diyecektim? Bundan sonra ne olacaktı?
"Hatırlamadıysan da kızmam sana." dediğinde gözlerimi sımsıkı kapattım. Beni öyle güzel seviyordu ki, ömrümce uğraşsam böyle sevgiyi kazanamazdım.
"Sare, bana dönmeyecek misin?" dediğinde avcumdaki taşları sıkarak yutkundum. Ne yapacağımı bilememek beni zorluyordu.
"Eğer bana bakmak istemiyorsan gidebilirim. Sesimi tanımışsındır ne de olsa." dediğinde hızla ona doğru döndüm. Gitmesini istemiyordum.
"Sen miydin?" diye sorduğumda başını salladı. Gözleri dolmuştu. Sanki dokunsam ağlayacakmış gibiydi.
"Bendim." dedi. Burnumdan içeri derin bir nefes çektim. Altında durduğumuz ağaca baktım.
"Burada birbirimizden ayrılmıştık." dememle gülüşünü işittim. Mutlu bir gülüştü. "Hatırladın." Kafamı sallayarak ona baktım.
"Sadece sana bu taşları verdiğimi hatırlıyorum."
Aynı zamanda bu taşları verdiğim kişiyi delicesine sevdiğimi.
"Emanetini sana geri getirdim." derken elini kaldırıp kalbine koydu. "Diğer emanetin de burada."
Dudaklarım istemsizce kıvrılmıştı. Şu an yaşadığım şeylere inanamıyordum. Karşımdaydı. Aylardır hayatımda olan insan karşımdaydı.
"Niye daha önce gelmedin?" diye sordum. Bu yaşa kadar neden beklemişti? "Gelsem de bir şey değişmeyecekti."
Haklılığına sessiz kaldım. "Şimdi değişecek mi peki?" diye sordum. Elini sağ koluna koydu.
"Sen beni kabul edersen, değişir." diye konuştu yere bakarak. Onu nasıl kabul edecektim? Benim için kabul etmek yoktu. Onun istediği hiçbir şey yoktu. "Beni kabul etmezsen de giderim."
"Uraz."
İsmi dudaklarımdan döküldüğünde gözleri bana baktı. "Ben sana git diyemem." diye konuştum. Bu kez yere bakan bendim.
"Ama kal da diyemem."
"Niye diyemezsin Sare?" Sesi bir çocuk gibi çıkmıştı. İç çekerek kafamı kaldırdım. "Ben seninle olamam."
Uraz'ın mavi mi yoksa yeşil mi olduğunu anlayamadığım gözleri tekrar doldu. "Ben seni çok severim Sare. Benimle olmaman için bir sebep mi var?"
Burnumu çekip ona baktım. "Seninle olabilmem için günaha girmem gerek. Ben bunu yapa-" Dememle ellerini kaldırarak beni susturdu.
"Senden bunu istemiyorum Sare. Günaha gir istemiyorum." diye aceleyle konuştu.
"Ne istiyorsun?" dedim sesim titrerken. Bana doğru bir adım attı. Hâlâ birbirimize çok uzaktık.
"Benimle evlen istiyorum." demesiyle gözlerim kocaman açıldı.
"Ne dediğinin farkında mısın?" diye sordum. Sesim haddinden yüksek çıkmıştı. "Ben daha 18 yaşındayım." diye ekledim ardından.
"Hemen evlenelim demiyorum Sare. Zaten ben elime mesleğimi almadan baban seni bana vermez." deyip güldüğünde gülesim gelse de kendimi tuttum.
"Ben annenle konuştum bile." demesiyle gözlerim daha da kocaman açıldı. Annemin daha yeni bahsettiği kişi Uraz mıydı?
"Babam da babana söyledi." Daha ne kadar şaşıracaktım acaba?
"Uraz şaka mı yapıyorsun?" Gülümseyerek başını iki yana salladı.
"Sana benden önce söylememeleri için onları ikna ettim. Eğer sen beni kabul edersen onlar da kabul edecek Sare."
Şimdi kalp krizi geçirecektim.
"Bu yıl seninle nişanlanacağım Sare. Ardından da evleneceğiz. Ama her şey sana bağlı."
🌠
Kabul edecen mi gıııız
Yani biz şimdi etsin deriz de hiç kolay bir karar değil...
Bir an bölümün sonuna kadar Uraz'ın adını geçirmeyeceğim sandım xksmxmdmdc
Uraz çıkmasaydı harbiden beni öldürürdünüz sanırım zksmzösözöd
Sınır: 115 Vote
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuran Kursu'nun Muhafızı | texting
Historia Corta0545.......: Annem her kış Kuran Kursu'na giderdi 0545.......: Beni de yanında götürürdü 0545.......: Oraya gitmeyi hiç sevmezdim 0545.......: Sonra sen beni yanına çağırmıştın 0545.......: Seni de annen getirmişti 0545.......: Onlar hocayla Kuran o...