Ve sonunda 100 bin okunmaya ulaştık. Teşekkür ederim hepinize.❤⚘
🌠
Sare: Gel artık Uraaaaaz
Urazcanım: Geldim geldim kapıdayım
Sare: He kesin kapıdasındır
"Arkandayım hatta." Uraz'ın sesini duymamla arkamı döndüm. Sonunda gelmişti.
Uraz beni görünce geriye doğru bir adım attı. Gözleri büyümüştü. "Şaka mı bu?" dedi bana baştan aşağı bakarak.
Böyle bir tepki beklemediğim için ben de şaşırmıştım. "Uraz." Diye konuştum sessizce. Uraz bana doğru yaklaştı.
"Delireceğim şimdi. Şaka gibi. Bu ne güzellik Sare?" Sözleriyle gerginliğim daha da azalmıştı. Yine de beni gçrür görmez ağzından çıkan kelimeler garipti.
"Güzel olmuş muyum?" diye sordum gelinliğimin eteğinden tutarken. "Her zamanki halinden daha da güzelsin."
Sözleri beni gülümsetmişti. Onu inceledim. Fazlasıyla hoş görünüyordu. Boynuna taktığı papyonuyla birlikte gözlerimi şenlendirmişti.
"Sen de çok yakışıklı olmuşsun." dediğimde yan bir şekilde gülüp ellerini saçlarından geçirdi. "Eh her zamanki halim o."
Gülerek yüzüne bakmaya devam ettim. "Bakışmayı bırakın da gidelim artık. Evde herkes bizi bekliyor."
Kaan'ın sesi... Hayatımın baş çekilmezi...
Uraz yanıma geçerek elini bana uzattığında elini tuttum. Kuaföre Öykü'yle birlikte gelmiştim. Çünkü ondan başka kimsenin kuaförle ilgisi yoktu. Öykü de eşarbını yaptırdığı için gelmişti. Kuaförler boşuna gelen kişileri virüs yüzünden kabul etmiyorlardı.
"Öykü, geldiler!" diye içeriye doğru bağırdım. Öykü koşarak odadan çıkıp gelmişti. Elbisesini bugün giymişti.
"Hoş geldin Uraz Bey Enişte." deyip bizden önce kuaförden çıktı. Ardından da biz çıktık.
Kaan ve Öykü dik dik birbirlerine bakıyorlardı. "Kaan sen niye geldin?" diye sordum. Kaan bana doğru döndü. "Elin oğluyla ablamı tek bırakmayayım diye."
Uraz sinirle güldü. "Kaan sen fena dayak hak ediyorsun var ya. Aylarca burnumdan getirdin. Bir rahat ver artık, yeter." Kaan asla Uraz'ı takmayarak Öykü'ye döndü.
"Sen de bit suratlılığını konuşturmuşsun yine." dediğinde Öykü ondan bakışlarını çekip arabaya döndü. Tek kelime etmeyip arabaya oturduğunda en az Kaan kadar ben de şaşırdım.
Öykü sessiz kalmıştı.
Kaan garipseyerek bakmaya devam ederken Uraz beni arabaya doğru götürdü. Arabanın ön kapısını açtı. Ona gülümseyip arabaya bindim. Kaan ve Uraz da binince eve doğru yol aldık.
Saatler sonra Uraz'ın soy adını alacaktım. Hâlâ garipsiyordum. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Arabanın önündeki süslere bakıp gülümsedim.
"Sare Altın olacağını idrak ettiğinden mi sırıtıyorsun?" Uraz'ın konuşmasıyla elimi ağzıma attım. Gülümsemeyi geçmiş sırıtıyordum.
"Uraz Altın'ın eşi olduğumdan aşırı mutluysam demek ki." dediğimde Uraz güldü. Elime uzanıp öpmesiyle biraz utanmıştım. Baş başa olsak utanmazdım.
"İğrençsiniz."
Kaan'a tam cevap verecsktim ki Öykü konuştu.
"Sen daha iğrençsin o yüzden sus. Konuşmaya devam edersen kusacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuran Kursu'nun Muhafızı | texting
Historia Corta0545.......: Annem her kış Kuran Kursu'na giderdi 0545.......: Beni de yanında götürürdü 0545.......: Oraya gitmeyi hiç sevmezdim 0545.......: Sonra sen beni yanına çağırmıştın 0545.......: Seni de annen getirmişti 0545.......: Onlar hocayla Kuran o...