Ah tanrım! Şükürler olsun ki sonunda uyanmıştım. Planım işe yaramıştı. Gözlerim hemen Primelphas’ı aradı. Tanrıya şükür ki o da buradaydı. Başarmıştım. Başarmıştık. Yanında Mike amca vardı. Yüzü endişeliydi. Primelphas’ı kaldırmaya çalışıyordu. Yerdeki kanı o zaman fark ettim. Ah! Yine mi? Panik her yerimi kapladı. Yataktan kalktın ve hemen yanlarına gittim. Mike amca Primelphas’ı sırtüstü çevirince yarasını gördüm.
Ah bu nasıl olmuştu?
Sağ kolu ve sol bacağından kanlar akıyordu. Kim yapmıştı bunu? Yüzü bembeyaz olmuştu. Acı çekiyordu. Neden daha önce yaptığı gibi yarasını kapatmıyordu ki?
-“Primelphas, yaranı kapatman gerek.” dedim. Onu yatağa yatırırken kanlar her yere yayılmıştı ama bu umurumda dahi değildi.
-“Primelphas beni duyuyor musun? Yaralarını kapatman lazım.”
Kıvranarak ağzını açtı.
-“Yapamıyorum.” diyebildi. Acı çekmesi beni kahrediyordu. Endişem korkuya dönüştü.
-“Ne demek yapamıyorum.” Kekelemeye başladım.
Bu nasıl olur?
Mike amcaya baktım. O da hiçbir şey anlamamış gibi yüzüme bakıyordu. Bu kötüydü. Eğer o da bilmiyorsa Primelphas nasıl iyileşecekti? Hemen yerimden kalktım ve kanı durduracak bir şeyler aradım. Mutfağın tezgâhında duran havluyu alarak içeri koştum. Mike amcaya uzatarak yaranın üzerine bastırmasını söyledim. O dediğimi yaparken bende ecza malzemesi aramaya başladım. Bir ecza dolabı bulmak umuduyla evi taradım ve en sonunda içinde pamuğundan iğnesine kadar tüm ilkyardım malzemelerin bulunduğu dolabı açarak işime yarayabilecek olanları alarak ve babama içten teşekkür göndererek içeri koştum. Mike amcaya verdiğim havlu şimdi kıpkırmızı olmuştu. Mike amca yerinden kalktı. Onun yerini aldığımda acı çeken Primelphas’ın yarasına baktım. Yarası fazla derindi ve hala kan akıyordu. Gözlerimi kapattım. Derin bir nefes aldım. Primelphas bana acıyla bakıyordu. Belki de hayatında ilk defa acı çekiyordu ve durumu kötüydü.
-“Korkma, yaranı temizleyeceğiz. İyileşeceksin.” dedim telaşla. Mike amcadan da yardım isteyerek yarayı temizlemeye koyulduk. Yaranın çevresindeki kanları pamuk yardımıyla temizledikten sonra geriye sadece yarayı kapatmak kalmıştı. Maalesef babam derin yaraları dikmek için ameliyat iğnesi koymayı unutmuştu. Geriye tek çare kalıyordu o da dikiş iğnesiyle yarayı dikmekti. Tekrar salona koşup iğne aramaya başladım. Olmak zorundaydı. Yoksa yarayı kapatmak zor olacaktı. O sırada Mike amcanın mutfağa girdiğini gördüm.
-“İksir hazırlayacağım. Umarım işe yarar.”
İksir onu iyileştirebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya Ötesi Aşk
Ciencia FicciónArkadaşlar öncelikler merhaba :D Bu benim ilk bilim kurgu hikayem. O yüzden hatalarım özellikle kurgu hataları olabilir. Şimdiden özür dilerim. Dört beş ay önce bir rüya gördüm ve oradan yola çıkarak bu hikayeyi yazdım. Tabi kurgulayarak... Bakalım...