-“Evet, onun gibi daha bir sürü şekilveren var.”
-“Peki ya onların istedikleri olursa… Tanrım bu korkunç olur.”
-“Korkma, ben elimden gelen her şeyi yapacağım.”
Yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Tıpkı babamın sarılışıydı. Birden onu ne kadar çok özlediğimi fark ettim.
-“Primelphas, babamı da mı Auguralis öldürdü?” Birden Auguralis’e olan öfkem iki katına çıktı. Hatta daha fazlaydı.
-“Baban trafik kazasında ölmüş. Sen on beş yaşındayken.”
Farkında olmadan güldüm.
-“Neden gülüyorsun?”
-“Hayatımdaki tek gerçek babamın gerçekten trafik kazasında ölmüş olması. Bana anlatılanların hepsi sahteymiş.”
-“Baban bunların hepsini aşık olduğu için ve sonrasında seni korumak için yaptı.”
-“Artık biliyorum.”
Ayağa kalktı. Bir süre düşündükten sonra sessizliğini bozdu:
-“Uyumamam lazım.” dedi.
-“Anlamadım.”
-“Uyumak yok dedim.”
-“Neden? Hani çatlak açılıyordu, hani bir an evvel iksiri yok etmen gerekiyordu.”
-“Doğru, ama sen uyursan ve ben senin rüyana geçiş yapamazsam o zaman ne olacağını tahmin edebiliyor musun?”
Düşündüm. Haklıydı. Eğer dediği gibi bir şey olursa ve ben rüyadan uyanamazsam, diğer tarafta anında saldırırlar ve beni öldürebilirlerdi.
-“Ne yapacağız.”
-“Mike’ı bekleyeceğiz.”
Bir an yanlış duydum sandım. Ama hayır, Mike demişti.
-“Sen… Sen ne dedin?” dedim şaşkınlıkla.
Gözlerini gözlerimde kilitlemişti.
-“Sana söyleseydim, peşinden giderdin.”
Şaşkınlığı üzerimden hemen atmıştım. Şimdi aşırı derecede öfkeliydim. Odanın içinde dört dönüyordum.
-“Sen koskoca bir yalancısın. Beni kandırdın.”
-“Mecburdum.”
-“Mecburdun öyle mi? benim kahrolduğumu göre göre mecburdun.”
-“Dediğim gibi söyleseydim, durmazdın.”
-“Tabi ki de giderdim. Hatta şimdi de gidiyorum.”
Çantamı alıp kapıya yöneldim. Primelphas kolumdan tutup kendine çevirdi. Birbirimize o kadar yakındık ki; nefesinin sıcaklığını hissettim.
-“Bırak beni.”
-“Mike buraya gelecek. Merak etme.”
-“Sana inanmıyorum.”
-“Yalan söylemiyorum. Mike amcanı beklememiz lazım. Dışarısı tehlikeli.”
-“Onun içinde aynısı geçerli.”
-“O, kendisini korur. Unuttun galiba o da bir şekil veren.”
-“Şimdiye kadar gelmesi gerekmiyor muydu? Ya başına bir şey geldiyse…”
-“Sakin ol, tamam mı? Endişelenme, gelecek.”
Sakinleşmeye çalıştım. Ona ne kadar kızsam da, Mike amca yaşıyordu. Ölmemişti. Sevincimi fark etmiş olacak ki; Primelphas da gülmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüya Ötesi Aşk
Fiksi IlmiahArkadaşlar öncelikler merhaba :D Bu benim ilk bilim kurgu hikayem. O yüzden hatalarım özellikle kurgu hataları olabilir. Şimdiden özür dilerim. Dört beş ay önce bir rüya gördüm ve oradan yola çıkarak bu hikayeyi yazdım. Tabi kurgulayarak... Bakalım...