6.6 (final part 2)

3.5K 117 16
                                        

"Amacım senin kafanı karıştırıp Özgün'ü yalanlamak değil. O şerefsiz ne kadar sinirimi bozsa da söylediği çoğu şeyde haklı ama beni öyle biri olarak hatırlamanı istemiyorum Lina."

"Düzgün konuş!" diye aniden bağırdıktan sonra devam ettim. "Benim ne düşündüğümün senin için ne önemi var?" Sinirle sorduğum sorunun ortamı gereceğini düşünsem de bu olmamıştı. "Bak, yanlış anlama sana özel değil. Ben insanları fazla umursuyorum. Yaşattığım her şey de tam bu yüzden."

Kollarımda göğsümde bağlayıp gergince ayağımı salladım. Tam da Tuna'yla karşılaşacak zamanı bulmuştum. Elini açık kumral saçlarından gergince geçirdi. Yüzünde açığa çıkacak olmanın hissettirdiği gerginlik yer edinmişti. "Bak, başta insanların beni küçük düşürmelerine daha fazla katlanamadığım için fevri bir kararla Ayda'yla oynama kararı aldım. Okulun altın çocuğunun kız kardeşi kimsenin ulaşamadığı biriydi. Kendimi aşağılık insanlara kanıtlama çabasında girdim bu işe yani." Kısa bir süreliğine duraksayıp tepkimi inceledim. Duygusuzca onu dinlediğimi fark ettiğinde sıkıntılı bir şekilde nefes verip devam etti. "İster inan ister inanma içine girdiğim oyunun kurbanı yine ben oldum. Ayda'ya karşı bir şeyler hissetmeye başladım, gerçek hisler. Sonra beni bu oyunu oynamaya iten aşağılıklar bana kurdukları tuzağı güzelce ilerletip olanları Özgün'e ilettiler. Özgün bana sözlü hiçbir şey söylemese de Ayda'dan dinlediklerim yetmişti. Bütün okul Özgün'ün tarafında oldu, ortada savaş yokken yine mağlup olan ben oldum anlayacağın." 

Dinlediklerimi sindirdikten sonra duygusuz ifademi bir an bile değiştirmedim. Ama içimde bir yerde üzüntü duyduğumu biliyordum. "Özgün'e inat olsun diye bana yaklaşmaya çalışmana ne gibi bir bahanen var?" Tuna boynunu eğdi ve ensesini kaşıyıp "Özgün'ün beni sürekli birilerine kötülediğini duydum. Doğru olmadığını ise olaylardan çok daha sonra öğrendim. Özgün'ün seni sevdiğini daha sen bilmeden ben biliyordum çünkü iyi bir gözlemciyim. Özgün'e olan öfkem yüzünden sürekli onu gözetleyip açığını arıyordum. Bulduğum anda hatalarıma yeni hatalar ekledim. Sadece bir kez olsun kazanmak istedim, ama yine kaybeden oldum."

"Kaybeden oldun çünkü aptal duygularının esirisin. Sana hiç duygularınla hareket etmemeni söyleyemem ama mantığını devre dışı bıraktığın için hayatı savaştan ibaret sanıyorsun."  Yutkunup devam ettim. "Bak bu benim de yeni öğrendiğim bir şey, hayat savaştan ibaret değil. Sen de başkalarının senin hakkındaki düşüncelerinden ibaret değilsin. Hayat sen kendini, gerçek kendini, gördüğünde anlam kazanıyor. Aptal hırslar uğruna hayatını daha fazla mahvetme. Bizim olay artık kapandı ama kendini başka savaşların içinde bulmak istemiyorsan ve insanların senin hakkındaki düşüncelerini umursamadan duramıyorsan o düşüncelerdeki küçük görülen kişi olmaktan korkma. Zalim biri olmaktan kat kat daha iyidir eminim." Telefonumdan saatime baktıktan sonra "Geç kalıyorum, gitmem gerek." dedim ve ekledim. "İçindeki iyi kişiyi serbest bırak, iyi olmak eziklik değildir." Tuna'nın afallamış bakışlarının hedefi olduğumda duraksayıp söylemek üzere olduğu şeyi bekledim.

"Özgün'ün sende ne bulduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Özür dilerim Lina, mantıksız davranışlarımla yarattığım kaostan dolayı üzgün olduğumu Özgün'e de ilet. Hiç umudum yok ama belki bir gün beni affeder. Bir de..." Tam harekete geçeceğim sırada cümlesinin devamını duymak için duraksadım. "...Özgün'ün güçlü görünümünün ardındaki kırık kalbi senin için atıyor. Kırıkların yerine kendi kalbini koy, o bir zamanlar yakınım olduğundan söylüyorum bunları." 

Gözlerimi kırpıştırarak yüzüne baktıktan sonra kafamı daha da bulandırmadan koşarak ondan uzaklaştım ve arkama bakmadan elimi ona doğru salladım.

****

"Bu kadar mutluluğun ardından gelecek üzüntüden korkuyorum."

Dudaklarını saçlarımda hissettiğimde derin bir nefes aldığını duydum. Başım omzundayken hüzünlü biten bir filmin bitiş jeneriğini izliyordum. "Üzüntü hayatın parçası, varsın gelsin güzelim. Köklerimizin toprağın derinliklerinde olduğunu biliyorum. Hiçbir fırtına bizi söküp atamaz. Fırtına seni kökünden çıkarmayı başarsa bile seni tutacağım. Hiçbir zaman da bırakmayacağım." Özgün o kadar iyi konuşuyordu ki bedenimin bile onun yanındayken rahatladığını hissediyordum. İçimi boğan sıkıntı beni endişelendirse de sözleri endişemi azaltıyordu. Bu en sevdiğim özelliğiydi. Başımı omzundan kaldırıp ona hülyalı bir bakış attım. Gecenin bir yarısında onun evinde iki film izlemiştik ve onun rahatlatıcılığı uykumu getirmişti. 

Dudaklarımı araladığımda telefonumun zil sesi aniden odayı doldurdu.

Kalbimin endişeyle büzüştüğünü hissettiğimde Özgün nasıl hissettiğimi anlamış olmalıydı ki telefonumu yan tarafta duran sehpadan alıp bana uzattı ve diğer eliyle sıktığımı bile fark etmediğim elimi tuttu. "Sevda arıyor." 

Uzattığı telefonu alırken gerginliğim artmıştı. Sevda beni çok nadir aradı, o mesajlaşmayı seven bir insandı. Ekrana bakarken Özgün'ün elini sıktım ve aramayı cevapladım.

Telefonu kulağıma götürdüm. "Alo."

Sevda'nın hızlı nefes alış verişlerini duyabiliyordum. Neler oluyordu?

"Lina! Mesajları neden görmüyorsun, çıldıracaktım!" Sevda'nın telaşlı çıkan sesini dinlerken yutkundum. Elim ayağım buz kesmişti. "Sevda telaşlandırma beni! Ne oldu?!" 

"Lina...mesajları okusan bilirdin ama sana özet geçeceğim."

Kalbim telaşla göğüs kafesimi baskılamaya başladığında dişlerimi sıktım. Duyacağım her şeye hazır olmalıydım.

"Lina, Emre beni yarın ailesiyle tanıştıracak. Attığım kombinlerden hangi daha uygun? Çok acil!"

Kısa bir süreliğine ne olduğunu algılayamadım. Kendimi o kadar çok sıkmıştım ki algılarım yerine geldiğinde vücudumu ele geçiren bu kez öfke olmuştu! Bu manyak beni nasıl telaşlandırdığının farkında bile değildi! Özgün'ün ne olduğunu sorgulayan bakışlarına ithafen sorun olmadığını belirten bir bakış attım.

"Ne giyeceksin biliyor musun?" dedim sakin tutmaya çalıştığım sesle. Sevda beklentiyle "Ne..." dediğinde bağırarak cevabını verdim. "EN BEYAZINDAN GÜZEL BİR KEFEN! ÇÜNKÜ SENİ ÖLDÜRECEĞİM!"


HİKAYENİN SONU...

Bu textingi yazarken bana destek olan arkadaşım Seval başta olmak üzere okuyan, yorum yapan ve oy atan herkese çok teşekkür ederim. Umarım sizi biraz olsun hayattan soyutlayabilmişimdir. Hepinizi çok seviyorum, ana hikayemiz bitse de diğer çiftlere özel bölümler çok yakında!

Yakında görüşmek üzere <3

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                             




Güven Bana ~yarı texting~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin