Ölüp bittiğim Özgün'ün arkadaşlarıyla tanışmamdan sonra Özgün'ün "Seni seviyorum." demesinden sonra Arya mekanı terk etmiş, Kerem de hemen onun peşinden gitmişti. Masada sadece ben ve Özgün kaldığımızda kalkmak için ayaklandığım esnada Özgün beni durdurmuş, kafeye gelip bir şeyler içmemenin saçmalık olacağını söylemişti. Ben de omuz silkip yerime tekrar oturmuştum.
Ben yerime oturunca Özgün karşıma geçti ve "Ne istersin?" dedi. Biraz düşündükten sonra "Türk kahvesi iyi olabilir." dedim ve kollarımı bağlayıp arkama yaslandım. Karşımda duran Özgün'e biraz utandığımdan bakamıyordum, onun yerine etrafı inceliyordum. Kafenin camları ne kadar da temizdi öyle...
Saçma sapan ayrıntıları incelerken Özgün'ün bakışlarını üzerimde hissettim ve istemeyerek de olsa bakışlarımı ona çevirdim. Kısa bir süre birbirimize boş boş baktıktan sonra garsonu çağırdık ve Özgün de ben de Türk kahvesi söyledik. Kahveleri beklerken arada garip bir sessizlik vardı. En sonunda sessizliği bozacak bir soruyu Özgün'e yönelttim.
"Arya seni seviyordu ve Kerem de Arya ve seni sevgili yapmak için uğraşıyordu, doğru değil mi?" Beklentiyle ona baktığımda gözlerini devirdi. "Ne yazık ki doğru." Sesli bir şekilde iç çekti. "Senin olmayan duygularının hiçbir önemi yok mu yani onlar için? Bu...çok saçma!" dediğimde kafasını imalı imalı gülerek iki yana salladı. Güldüğü sırada yanaklarında oluşan ve yeni fark ettiğim çukurlar içimin titremesine sebep oldu. Gamze ve damara zaafım vardı ve Özgün'de ikisi de vardı. Bu yüzden o yanımdayken eriyip duruyordum.
Özgün tam konuşacakken telefonumun bildirim sesi onun konuşmasına izin vermedi. Telefonumu çantamdan çıkarıp kilidini açtım ve WhatsApp'a girdim. Gizemli'den bir mesaj geldiğini gördüğümde gözlerim birden açıldı ve bakışlarım telefon ekranı ve Özgün arasında gidip geldi. Özgün karşımda gayet umursamaz bir şekilde camdan dışarıya bakıyordu ve içimde onun Gizemli olabileceğini söyleyen taraf yok olmuştu. Yüzüm düştü çünkü Özgün'ün Gizemli olma ihtimali bana öyle güzel gelmişti ki şimdi o ihtimali kaybetmiş olmak hoş olmamıştı.
Gizemli: Naber?
Lina: İyi diyelim iyi olalım, senden naber?
Gizemli: Az önce Özgün ile buluştuğunuz kafenin önünden geçtim ve içeride sizi gördüm. Ortam bayağı gergin görünüyordu, bir problem mi var?
Lina: Arkadaşları gerdi beni biraz, ve cidden kafenin önünden mi geçtin yoksa bir şekilde nerede buluşacağımızı öğrenip gözetlemek için mi geldin?
Gizemli: Zekice bir soru Anil
Lina: Anil ne be?
Gizemli: İsminin tersi
Gizemli: Şu anda fark ettim de abinin ismi ve senin ismin, küçük bir i ve ı farkı ile birbirinin tersi.
Gözlerim iyice açıldı, 17 yıllık hayatımda fark edemediğim şeyi çocuk hemen çözmüştü! Cidden abimle isimlerimiz birbirinin tersiydi.
Lina: Oha
Lina: Bunun farkına benim varamamış olmama rağmen senin varman?
Lina: İn misin cin misin doğru söyle
Gizemli: İkisi de değilim sadece ayrıntılara önem veririm
Gizemli: Özellikle senin hakkında olanlara
Lina: Tebrik ederim ne diyim
Lina: Ben annemin dişlerinin tamamının takma olduğunun yeni farkına varmışken böyle dikkat gerektiren şeyleri bilmemem çok garip değil aslında
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güven Bana ~yarı texting~
ContoAyaklarımı bağlayan, ruhumu zincirleyen bu duygu; benim lanetimdi. Asla "Ben böyleyim." diyemedim. Hakkımda söylenen her söz tenime sicim gibi yağan buz taneleri gibiydi. Kozama kapandım, kırıldım. Küçük bir umut ışığı bir gün perdemden içeri sızdı...