"Al para üstün."
"Sevda biliyor musun, benim sevgilim var!"
Para üstünü alırken söylediğim şey Sevda'nın bugün belki de yüzünce kez gözlerini devirmesine sebep oldu. "Görmemişin sevgilisi olmuş..." diyip devamını getirmek yerine elini kaldırıp oynattı. Ona bakıp dalga geçercesine güldüm. "Dedi, Emre'yle sevgili olduğunu koridorlarda bağıran kız."
Tek kaşım kalkık bir şekilde ona bakarken sözümle beraber yüzünü buruşturdu ve "Hatırlatma." dedi. Gülüp tostumu yemeye devam ettim. Yemeklerimizi yedikten sonra klasik sohbetimizi yapmaya başlamıştık ki kantinden içeri kutsal enişte Emre giriş yaptı. Sevda'nın gözleri parladığında Emre gelip Sevda'nın yanağına bir öpücük kondurdu. Onlara bakarken aklıma Özgün geldi ve hülyalı bir şekilde dirseğimi masaya koyup elimi çenemin altına yerleştirip uzaklara daldım.
Onu görmek için çıkışı beklemek o kadar zor geliyordu ki...Bazen içinde bulunduğum durumun gerçekliğinden şüphe ediyordum, bazen de içinde bulunduğum durum mutluluktan havalara uçmama sebep oluyordu. O benim Gizemli'mdi, ben de onun buzlar kraliçesiydim. Bu cümle bile havalara uçmam için yeterliydi.
Emre bir sandalye çekip Sevda'nın yanına oturdu ve "Olaylı Kartepe tatilini Sevda'dan dinledim. Bir de senden dinleyeyim baldız. Sevgili yapmışsın, hayırlı olsun." dedi bana bakarken. "Baldız" dediği için şakayla karışık yüzümü buruşturdum. "Evet, ben de ne zamandır dile getirmemiştim. Emre benim sevgilim var, biliyor musun?"
Kızlar bıkkınlıkla masadan kalkmaya yeltendiklerinde ikisini de kolundan tuttum ve "Ama olmuyor böyle! Ben sizin sevgili muhabbetlerinizi çekiyordum." dedim tavırla. İkisinin de yüzü değişti ve yerlerine geri oturdular. Emre de olanları şaşkınca izliyordu.
Cebimdeki telefon titreyince etrafta öğretmen olup olmadığını kontrol edip telefonu cebimden çıkardım. Telefonların toplanması okulun fazla uyulmayan bir kuralıydı. Her hoca üstüne düşmese de bazı hocalar üstüne fazla düşüyordu. Yakalanmak kınama cezası sebebi olsa da fazla umursadığım bir konu değildi.
Telefonu aldığımda WhatsApp'a girdim ve Özgün'ün attığı mesajı açtım.
Özgün: Selam sevgilim :)
Özgün: Nasılsın?
Telefon elimdeyken diğer elimle kalbimi tuttum. Bu çocuk beni bir gün öldürecekti!
"Ne oldu Lina? Manitandan mesaj mı geldi?"
Sevda'nın dediğine kafamı salladım ve dudağımı ısırıp mesaja baktım. Sıcak mı olmuştu yoksa ben mi fazla ısınmıştım?
Lina: Selam sevgilim
Lina: İyiydim, mesajını gördüm sıcak bastı
Özgün: Söndürürüz ;)
Lina: Edepsiz
Özgün: Ne yani
Özgün: Seni kara atmışlığım var
Özgün: Sen ne anladın ki?
Lina: zkdkwkejwjejjejwj
Lina: Onu kastetmediğini ikimiz de biliyoruz Özgün
Özgün: Yo
Özgün: Sen çok fesatsan ben napabilirim ki
Lina: Özgün
Lina: İsmin çok güzel ya
Özgün: Güzel konu değiştirme 👌
Özgün: Ama teşekkür ederim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güven Bana ~yarı texting~
Historia CortaAyaklarımı bağlayan, ruhumu zincirleyen bu duygu; benim lanetimdi. Asla "Ben böyleyim." diyemedim. Hakkımda söylenen her söz tenime sicim gibi yağan buz taneleri gibiydi. Kozama kapandım, kırıldım. Küçük bir umut ışığı bir gün perdemden içeri sızdı...