3. BÖLÜM

325 50 143
                                    

Musmutlu okumalar...
Ateez'in albüm adı belli oldu Kübradan çok pis spoi yemişiz 😭 hepinizi seviyorum ben köşede ağlamaya gidiyorum. Şuraya bir Seongjoong bırakayım 🤭🎈🌌
Ve fynn hanım, çokça seviyorum sizi çok değerlisiniz
Şaka gibi ikinizde seme yunhocusunuz 😣
shatiny_ , FINNMOVIES

Arkasından baktım gidene kadar. Ve gözden kayboldu. Ahhh seni bu kadar üzen ne bir bilsem. Derin bir nefes çektim. Umarım tekrar gelirdi.

Geldiğim yolu geri dönmüştüm. Dalgın dalgın kapının önüne geldim ve kapıyı çaldım. Kapıyı annem açmıştı.

"Daha ne kadar orda dikilmeyi planlıyorsun yunho."

Sesi ile irkildim. Ve yüzüne baktım ardından içeri girdim.

"Ahh dalmışım anne."

Annemle birlikte salona gittik. Chin sun oyuncakları ile oynuyordu. Babamda televizyon izliyordu. Saat 8 buçuktu bense 6 gibi çıkmıştım evden. Güneş batarken geldiğine göre 1 buçuk saat geçirmiştik mutlu etmişti beni.

Annem sofrayı kurmuştu. Hepimiz sofraya oturduk. Yediğimiz yemeyin ardından sofra kaldırılmış, ve babamla derin sohbete dalmıştık. Babamın sohbetlerini çok severdim. Asla bıkmazdım ve sabaha kadar dinleyebilirdim. Arada chin sun gelip benle uğraşsada sohbeti tamamlamayı başarmıştık.

En sonunda babam yatacağını söylemişti. Chin sun da yanı başımdaydı.

"Hm bu gece yanımda yatmaya ne dersin?"

Gözlerini ovuşturdu. Ve esnedi.

"Pijamalarımı giyim o zaman."

Kafam bu kadar karışıkken uyuyabileceğimi hiç sanmıyorum. Ve chin sun a ihtiyacım vardı. Gülümsedim ve chin sun un arkasından bende odadan çıktım.

Odama gidip üstümü değiştirdim. Ve yatağıma oturdum. Ve aklıma film şeridi gibi geçirdiğimiz anlar geldi.

Resmen ağlamıştım ben. Kendime bile inanamadım şu an. Hemde boynunda. Ve elini tutmuştum dahası boynuma değen nefeslerini hâlâ hissediyorum. Ürperdim, bu ürperme hissi tüylerimi diken diken yapıyordu.

Chin sun un odaya girmesi ile tüm düşüncelerimden arınmıştım.

"Gel bakalım prenses."

Tüm sorunlarımın ilacıydı bu kız. Sakince yatağıma doğru geldi. Elindeki ayısı ile tatlılığını 3 milyon katına çıkarıyordu. Ve en sonunda yastığa başını koydu.

"Çok uykum var Yunho"

Elim ile küçük elini tuttum. Ve elleri ile oyandım.

"O zaman hemen yatalım."

Saçlarının arasına öpücük kondurdum. Hemen başını boynuma gömmüştü. Bende saçlarını okşadım. Ayıcığını yere atmıştı. Ben vardım burda.

Aradan bir kaç dakika geçti ve seslendi.

"Yunho"

"Efendim prenses"

Başını boynumdan çekmiş ve yüzüme bakmıştı.

"Boynun aynı çilek gibi kokuyor. Çilek mi yedin sen?"

Tişörtümü kokladım. Ohh dediğinde haklıydı. Nerden gelişmişti ki ? Çilek yemediğime emindim. Omen tanrım tabi ya ondan bana bulaştı. Gözlerimi kocaman açıp chin sun a baktıktan sonra tekrar kapatmıştım. Ben ne güzel unutmuştum onu.

𝑲𝒂𝒓𝒂𝒉𝒊𝒏𝒅𝒊𝒃𝒂 𝑺𝒂𝒓𝒂𝒃ı |Yunho-Mingi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin