Jewel
Uzun bir sohbet ardından başlangıç olarak bana yapacaklarımı anlattı. Doğrusu bunu size uzun uzun anlatmayacağım. Özet geçecek olursam, onu kandırma üzerine dayalı bir plan bu. Hatta öyle ki kendisi evlenmek isteyecek. Bu da ilk adım olan onun gittiği heryerde bulunarak sürekli karşısına çıkmamla başlayacak. Ardından, peşinden koşan birisi gibi gözükmeyeceğim ki zaten koşmuyorum. Ama aynı zamanda - nasıl olacak hala anlamadım - onu kışkırtmam gerekecek. Sonuçta bu karşılaşmalar tamamen tesadüfmüş gibi olacak.
Peki bu basit adımlar ne işimize yarayacak diye sorarsanız, hadi amaa sizin de karşınıza sürekli çıkıp duran biri olsa aklınıza takılırdı. Yani takılır değil mi?
Herneyse bu plan benim hoşuma gitti. Şayet bu son teknoloji geminin her bir metrekaresini gezmiş olacağım. Bundan harika ne olabilir ki? Ah doğru ya eve dönmek...
Şansa bağlı olan aynı zamanda dürüst olmayan planımızı uygulamak için Kral Dejan 'ın söylediği ilk yeri bulmak için yola koyuldum. Dediğine göre bu vakitlerde ordugâhta olmalı.
Pekala başlayalım bakalım..._____________________________________
Korben
"Ne halt edeceğim ben şimdi??" Önümden geçen askeri birlikleri umursamadan envanteri kontrol eden Sercen'in etrafında arşınlıyordum. Bir gün bunun geleceğini biliyordum lakin bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum.
Beni umursamayıp hala önündeki erzakları kontrol eden Sercen 'e sorumu tekrarladım.
" Diyorum ki ben ne halt edeceğim?!"Cevap alana kadar vazgeçmeyeceğimi anlamıştı. Elindeki listeyi bir kenara bırakıp bana döndü.
"Ah, bilmiyorum Majesteleri. Bu yüzden kendinizi tekrarlamaktan vazgeçip sadece evlenebilirsiniz. Ya da artık bir yetişkin gibi davranabilirsiniz, büyüyebilirsiniz."Göz devirecekken, Sercen yüzüne hiç de tekin olmayan gülümsemesini takınmıştı. Bu gülüşü biliyordum bu hiç iç açıcı değil. Düşünüyorum da kaderim her biri en yakın dostum - ve ya kardeşim - olan insanlar tarafından manipüle edilmek üzerine mi kurulmuştu?
Bunları kafamdan atıp Sercen 'e döndüm.
" Senin için söylemesi kolay. " Etrafta gezinmeye devam ediyordum. "Sen, sana biçilen görevlerde başarılısın."Sercen kaşlarını anlamaz tavırlarla çatmıştı. " Tanrım... Söylesene neymiş bana biçilen görev?"
" Bilirsin işte, evlenme zorunluluğu olmadan, kraliyet ailesinden olma yükü taşımadan, emrin altındaki askerleri idare etmek. Kapsülde tıkılı kalmışken yanımızdaki 12 asker gibi."
" İki.. Bunu siz de biliyorsunuz. Tabii bazen 12 gibi görünebiliyorlar. "
" Hayır, ben onlarla sadece 16 dakika kadar vakit geçirdim ve kesinlikle 40 kişi kadar da görünebiliyorlar. "
" Herneyse, benim emrim altındaki askerlere sahip çıkmamla senin evlenip yuvana sahip çıkman pek de farklı şeyler değil aslında. "
" Hadi ama arada baya büyük bir fark v-.. "
Lafımı tamamlayamamışken ordugahdan içeriye gelen kişiyle neye uğradığımı şaşırmıştım. Hayal mi görüyordum yoksa içeriye gerçekten Jewel mi girmişti?
Sercen 'den tarafı bakmasam da bana attığı gülüşü hissediyordum. Evet.. Gerçekten gelmişti. Ama neden burda !?
Türüne özgü olduğunu biliyorum ama tanrım.. O bunca kalabalık askerin içinde bile rahatlıkla seçilebiliyordu. Tatlı gözüküyor...
" Tatlı gözüktüğünü mü düşünüyorsun?"
" Ne, sesli mi düşündüm?"
Kıkırdamıştı. " Sadece şanslı bir tahmindi. Vee buraya doğru geliyor. Ben gidiyorum. Müstakbel eşinle iyi anlaş."
"Sen n-..!"
Jewel önümde durup belki de şimdiye kadar görüp görebileceğim en tatlı gülümsemesini takınıp hafifçe eğildi.
" Majesteleri."Bu resmi dolu sözleri sevmiyordum.
" Eğilmene gerek yok biliyorsun."Bunu demiş olmama rağmen ciddiyetini bozmamaya çalışan kişi yine bendim. Lakin ona bakmadan da edemiyordum. Gözlerinin içi parlıyordu bakarken, derinliklerinde ona şeytani bir ifade katan yaramaz parıltılar da saklıydı sanki...
Ama ona gözlerini diken tek kişinin ben olmadığımı seziyordum. Sonuçta burası bir askeri birlik. Anlayabiliyorsunuzdur. Kurtlar sofrası*..
" Majesteleri Korben? "
Bana tekrardan seslenmesiyle gözlerim yine ona kilitlendi. Ve o an içimi mükemmel bir ürperti sardı. Bu son derece rahatsız edici bir duygu.
Pekala en iyisi akışına bırakmaktı. Beni bu şekilde savunmasız bırakmasına izin veremezdim.
" Bugün, ya da hemen şuan güzel bir mekanda bir şeyler yemek ister misin?" ben bile bunu sormayı beklemezken o daha da savunmasız yakalanmıştı. Oldukça şaşırmış gözüküyordu ki bu rahatlatıcı bir durumdu." Şimdi mi?" başı hafif bir eğimle yana kaymıştı.
" Evet, neden olmasın? Tabii birisine sözün yoksa. "
Neredeyse gögüs hizama gelen çocuğa eğilip kimsenin duymayacağı bir şekilde fısıldadım. "Gerçekten de durum buysa bir sonraki vakti soracağım, o da doluysa ondan sonrakini ve bu sen kabul edene kadar sürecek."______________________________________
Jewel
İşte, yine o cazibesini ve gülüşünü devreye sokmuş şeytan tam karşımdaydı. Hem cidden nasıl olurda bu kadar uzun boylu olabilirdi ki?
" Ya da gün sona erinceye kadar. Gerekirse mekanı tüm gece açık tutarım." Diye devam etti.
Özgüvenimden taviz vermemeye çalıştım. " Çok kararlısınız." şaşırmıştım, " Gerçekten de öyle.."
Yanımıza gelen kişiyle irkildim. O da neredeyse Korben kadar uzun olan adam gözlerini ikimiz arasında gezdiriyordu. Ah tanrım, burada başkalarında olduğunu aklımdan çıkarmış gibiydim resmen..
O adamı daha önce görmüştüm ama hala adını bilmiyordum. Tek bildiğim sürekli Korben ile birlikte olduğuydu.
Ona birşeyler söyledikten sonra, Korben bana döndü. " Halletmem gereken bir şey var." dedi usulca gözlerini benimkilere kenetlerken. " Teklifimi de düşünüp kabul edeceğini umuyorum."
" Tabiki de Majesteleri." ona içtenlik dolu gülüşümü sergiledim. Tam arkasını dönüp gidecekken vazgeçmiş gibi bana döndü. " Ve burdan çık. Hatta mümkünse geminin bu kısmına girme bile." anlamamıştım. Sadece başımla onaylayın bu sefer gerçekten gidişini izlemiştim.
Her zaman bu kadar meşgul mü... Eğer öyleyse ben nasıl uzun uzun konuşacağım onunla?..
Sıkıntılı bir iç geçirirken üstümde olan bu bakışlardan rahatsız olmaya başlamıştım. En iyisi burdan gerçekten çıkıp gitmekti.
Selam millet naber *-*uzun zaman oldu değil mi? Ben de yazmaya yazmaya unutmuş hissediyorum. Aksaklık olursa affedin 😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Dünya ||Tamamlandı||
Science FictionDünya Tarih 14.08.2120 Hızla artan nüfuzla beraber dünya üzerindeki yükte artmıştı. Bu yüzden insanoğlu yaşayabilecekleri yeni bir gezegen bulma arayışına girdiler. 5 kişilik bir kafile "Hubble" teleskobunun bulduğu, dünyaya %88 oranda benzerlik g...