Yakalanış

550 68 54
                                    

Jewel

Gözlerimi aralamaya çalıştım. Ama uzanmış olduğum bu yumuşacık yatak yüzünden sonsuza kadar yatıyor olmayı isterdim. Ah, tanrım eğer bu yer bir rüyaysa lütfen sonsuza dek uyuyayım.
Gözlerim hala kapalıyken yastık olduğunu düşündüğüm şeye tıpkı bir koala misali yapıştım. Fakat kulağıma gelen bir kıkırdama sesiyle irkilmiştim.
Yorgunluğun ve henüz yeni uyanmış olmanın verdiği mahmurluk üzerimden saniyeler içinde kalkmış gözlerimi bir anda açmıştım.

Bekle, ben neredeyim? En son o koca gözlü şeyleydim..
Neredeyse her eşyanın beyaz olduğu bir odanın içinde yanımda bana bakıp gülen adamla göz göze geldim. Ne olduğunu idrak etmeye çalışırken kollarımın arasında tuttuğum şeye baktım. Tanımadığım adamın tekinin koluna yapıştığımı fark ettiğim anda yerimden doğrulup ondan olabildiğince hızla uzağa fırladım. Yoksa bu kişi beni aldı mı?..
Onu daha dikkatle inceledim. O... Insana benziyordu sadece daha çok gelişmiş gibiydi. Fiziki yönden yani...

Karşımda adını bilmediğim adam bana bakışlarını yöneltirken konuştu.
" Üzgünüm, seni korkuttum mu ?"

"Çok saçma ama senden korkmuyorum."

Şaşırmıştı. Sanırım benden böyle sakin bir tepki beklemiyordu.
"Korkmuyor musun?"

Evet, korkmuyordum. Nedeni ise tıpkı bir insan gibi gözükmesinden kaynaklanıyor olabilirdi emin değilim...
"Hayır, yani oradaki koca gözlü adamdan korktuğum kadar korkmuyorum diyelim.."

Güldüm ama bu gülüş inandırıcılıktan tümüyle uzaktı.
"Hem sen hiç uzaylıya benzemiyorsun!"

Bu dediğimle tek kaşını havaya kaldırdı. "Uzaylıya benzemiyor muyum? Tamam ufaklık aklındaki uzaylı figürü tam olarak ne bilmiyorum ama şuan ben uzaylıyım ve sen de benim için farklı bir gezegenden gelmiş uzaylısın. "

"Haklısın ama ben yani uzaylılar benim türüme benzemezler diye biliyorum. Yani sana... Sana benzemiyor," dedim heyecanla. "olağanüstü görünmezler."

"Sana göre ben şuan olağanüstü mü gözüküyorum ?" Gülümsedi.

Istemsizce gözlerimi devirmiştim.
"Bana mı soruyorsun? Sanki tipini bilmiyormuş gibi konuşuyorsun. " kafamı çevirdim , şuan bu konuşmayı bir uzaylı ile yapıyor olmam hayret vericiydi doğrusu .
"Uzaylılar - benim tabirimle- koca gözlü ve cılız kollu küçük yeşil adamlardır ya da... Ya da dev böcekler ya da yamuk yumuk küçük yaratıklar ya da hiç olmadı değişik ten renkli insan formundan oldukça uzak canlılardır. "

Karşımda duran - adını bilmediğim - adam kahkahayı basmıştı. "Şu koca kafalı yeşil bücürler gibi mi yani? "

"Evet! Onlar gibi! Bunu komik bulmana sevindim. Zaten kafam yeterince karışık. Ve bir de..."

Bunu söylüyor olmaktan nefret ediyorum ama söylemeliydim. Sonuçta o beni kurtardı...
" Teşekkür ederim. Beni ordan kurtardığın için..."

Karşımda şefkatle gülümserken bir eliyle saçlarımı karıştırdı. Bunu yaparken olabildiğince nazik davranıyor ağırlığını vermemek için olabildiğince dikkatli davranıyordu. Zaten sadece eli bile bu kadar büyükken dikkatli davranmazsa pestilimi rahatlıkla çıkarabilir.

Yerinden doğrulup karşı duvara doğru ilerledi. Duvara dokununca önünde kalan kısım bir anda açılıp başka bir oda belirdi.

Hadi canım! Bu o kapıyı sadece duvara dokunarak mı açtı! Yani ana kapı haricinde odada başka gizli holografik kapılar da var. Bu inanılmaz !

Ben bu teknolojiye hayran kalmakla meşgulken karşımdaki bana açılan odayı işaret etti.
" Gir hadi. Yıkan ve içerideki kıyafetleri giy. Benim biraz işim var o vakte kadar buradan dışarıya çıkma. Anlaşıldı mı?"

Yeni Dünya ||Tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin