21. BÖLÜM

442 63 19
                                    


Yer : Hosnion Prime

Zed

Karşımda toplanmış olan yerli halka baktım. Diyeceklerimi merakla bekliyor ve beni okumaya çalışıyorlardı. Fakat bu imkansız. Bu halk yığını beni ancak yıldızları okur gibi okurlar. Tabii en fazla astrolog gibi, ama asla astronom gibi değil.

Bu isyanı ve ayaklanmayı dört ay önceden hesaplamıştım. Benden önce buralara yolladığım akıllı sözcüler sayesinde ayaklanmanın temeli atılmıştı. Sıra bende... Bu isyan taşlarının sonunu koyma vakti geldi.

Bakışlarımı halka diktim.
" Onur, adalet, gelenek... Hepsi bu halkı susturmak için uydurulmuş birer pranga. Ben kardeşlerim. Kendi ailem tarafından evimden sürüldüğüm on beş yıl boyunca aydınlandım. Ve şimdi de asil - halk - köle diye ayırmayan bir dünya görüyorum. Her Alderaan 'lının kral olduğu bir ülke! Bizi zincire vuranların gücünün, ellerinden sökülüp alındığı bir yer..."

Önümdeki halk yapacakları ayaklanmayla sevinç nidaları atıyordu.
Elimi kaldırdım. Bu sevince ortak oldum. Şayet burası Alderaan' ın kalbidir. Ekonominin en işlek olarak yürüdüğü yer. Ve Alderaan'ın ana kalesine en yakın gezegen...

Sesimi biraz daha yükselttim" sizler ki Alderaan 'ı ayakta tutan insanlarsınız. Lakin hayatınıza bakın. Bu hurdalar için gecenizi gündüzünüze katarken bazen ihmal yüzünden çıkan kazalarda sevdikleriniz can verirken, sözde kralımız sarayında evlilik hazırlıklarıyla uğraşıyor. Ziyafetler hazırlıyor. "
Öfkeyi de kini de tüm artan şiddetiyle hissetmeye başlamıştım.
" Ayaklanın kardeşlerim! O soylular ve asilzadeler ne ektilerse onu biçecekler! Sizleri küçük görenleri ezin! Haklarınıza sahip çıkın ve kibirli krallıklarını onların başlarına yıkın ! Özgürlük ateşini yakmak için bize gerekli olan tek şey... Bir kıvılcımın son parıltısıdır kardeşlerim.

______________________________________

Korben

Lanet olsun. Ben nasıl bir belaya bulaştım böyle? Jewel benim eşim olmak istiyor! Benim!
Her türlü skandallara bulaşmış olan asilzade.
Cidden o nasıl birisi böyle. Konuşkan, sevimli ve olması gerekenden daha zeki.
Ama o da haklı. Yapmamam gereken bir şey yapıp onunla flörtöz takıldığım oldu.
Ondan uzak durmam gerektiğini bile bile onun yanına giderken buluyorum kendimi. Tıpkı bahçedeki gibi...

Ah, tanrım. Saçlarımı karıştırırken Sercen 'in yeni gelen askerlerin sayımıyla ilgilendiğini gördüm. Onu kafamdan atmaya çalıştım ve acemileri incelemeye karar verdim. Gerçi burda bulunan kimsenin bana onu unutturacağını düşünmüyorum.

Herneyse. Aslında, onu ben de çok istiyorum.. Bunu kabul etmeliyim. Ve işte SORUN da tam olarak bu. Ben evlilik gibi şeylere hazır değilken birini bu şekilde istemem büyük sorun. Normalde bir çok kişiyle ilişkide bulundum fakat o daha farklı ...

"Hey, senin neyin var böyle?" Sercen 'in sesi beni düşüncelerimden ayırmıştı.
" Neyim mi var? Neyden bahsediyorsun bilmiyorum tamam mı?" dedim beni fark etmemesi umuduyla.
Fakat Sercen inanmamış olacak ki gözlerini bana dikti. "Yalan söylemekte berbatsın. Buraya geldiğinden beri seni izliyorum. Nerde o aptal hergele tavırların? "

"Zaten aptal bir hergele değil miyim hala?"
"Değilsin!" dedi ciddi bir ses tonuyla. "Şuan buradasın ama kafan tamamen başka yerde gibi. Ve siz bana nerde olduğunu söyleyeceksiniz Majesteleri. Çünkü sizin için endişeleniyorum. Hiç böyle değildiniz... "

"Evet, hiç böyle olmamıştım. Gerçekten çok sıkıntılı bir mesele.." başımı ellerimin arasına gömmüştüm.
Bana ne oldu gibisinden bakan Sercen'e tekrar bakışlarımı yönelttim.

"Birisi var..."
Sercen, alayla sırıttı. "Her zaman birisi var zaten."
"Benimle evlenmek istiyor."
"Ve canını sıkan şey bu mu? Seninle evlenmek isteyen bir sürü kişi oldu. Ve buna en çok yaklaşan kişi de Jewel haksız mıyım? "

"Lütfen kes şunu. Ben evliliğe karşı olan tavrımı her zaman belli bir şekilde ortaya koydum. Ama yine de o evlenme konusunda epey ciddi."

"Ben bunda bir problem görmüyorum. Bence sizin için gayet uygun birisi."

"...." sadece sessiz kalmayı seçmiştim.

"Pardon majesteleri. Aslında tekrar düşündüm de Jewel size o kadar da uygun birisi değil. Zaten çok kısa boylu."

İnanmaz tavırlarla Sercen'e baktım. "Hiç de değil. Bence öyle gayet tatlı duruyor."

"Fazla zayıf. "

"Detaylıca görmesem de güzel hatları var."

"Saçları da fazla anlamsız bir şekilde siyah, sıradan. Ve gözleri..." öksürür gibi yaptı. "Onlar da sadece kahverengi."

"Ne!? Sadece kahverengi değiller." dedim öfkeyle. " Onlar ışıkta parlıyor. Tıpkı bir mücevher gibi. Son derece sonsuz gözüküyorlar. Bir insan sonsuza kadar o gözlere bakabilir."

Sercen tek kaşını kaldırdı.
"Yani kendimden bahsetmiyorum." dedim onun lafa girmesine izin vermeden. "Ben sadece tarafsız bir gözle yorumluyorum."

Fakat tatmin olmamış olsa gerek ki sırıtmaya başladı.
"İşte!" dedim parmağımı suçlar gibi Sercen'i gösterirken. "Bu gülüşü biliyorum. Kesin ona aşık olduğumu söyleyeceksin!"

"Benim bir şey söylememe gerek yok."

"Bence de söylemene gerek yok. Yüzünden herşeyi anlıyorum zaten."

Sercen, "Gözlem yeteneği vasat olan biri bile sizin bu evliliğe anlamsız ve gereğinden fazla tepki verdiğinizi fark eder."

" Hiç s-..."

"Ve.." diye ekledi Sercen. "Doğanıza tümüyle aykırı davranıyorsunuz. Nedeni de çok belli değil mi?"

Önümde sinir bozucu bir saygınlıkla eğilirken yanımdan öylece uzaklaştı...


Yeni Dünya ||Tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin