Yeni Dünya ||Tamamlandı||

24. BÖLÜM

Korben

Saat : 05.16

Şuan yapmış olduğum ani bir planla sızma operasyonuna başlamak üzereyim. Evet... Her ne kadar kendisi eşim olsada evlilik daha gerçekleşmediği için içeriye alınmıyorum. E o zaman, Alderaan'ın prensi tırmanmak zorunda... Yapacak bir şey yok. Abim fark etmeden o kolyeyi geri almalıyım.

Yıllardır içinde bulunduğum skandal ve kural dışı hareketler üstüne bir de hırsızlık ve casusluk eklenecek. Aman ne harika...
Abim bana güvenir ve benim böyle bir bahse girdiğimi öğrenirse - Hem de kraliyete ait kolye üzerine - bu sefer kesinlikle ölürdüm. Yani mecazi anlamda... Nasihat kısmını saymıyorum bile.

Ekipmanlarla çıkmış olduğum duvardan Jewel 'in odasının penceresine tutundum. Şanslıyım ki açık bırakmış. Daha evlenmeden böyle maceralar beni bekliyorsa kim bilir evlendikten sonra başıma ne işler gelecek? Bu soru beni endişelendirse de o vücuda sahip olmak, o gözlerinde ve gülüşünde kaybolmak... Hem de hayatımın kalan her gününde.
Bu düşünceler hiç iyi değildi tanrım.. Aklımdan atıp pencereden içeriye girip ayaklarımı yere bastım. Odaya sessizce süzüldüm. Gözlerim karanlığa yavaş yavaş alışırken kolyenin yatağının yanında olduğunu hatırladım. En azından Jewel öyle yapacağını söylemişti.
Bu odaya daha önce hiç gelmediğimden nerde ne var onu da göremiyordum. Klasik düzene göre yerleşim yapıldığını düşünerek ezbere yoklama çekmeye başladım. Bu boyla farkedilmemek umuduyla yere çöküp ilerlemeye koyuldum. Ellerimi öne uzatıp her yeri yokluyordum. Yatağı bulunca da el yordamıyla o kolyeyi bulacaktım. Tamam iyi bir plan sayılmaz ama başka harika bir fikrim de yok.
Sonuçta ben odalardan kaçmakta iyiyim. İlişkide bulunduğum kişilerin aile üyelerine yakalanmamak için kaçma konusunda master yaptım diyebilirim. Fakat gizlice girip bir de hırsızlık konusunda tam bir acemiyim. Birisinin odasına hırsızlık için girdiğim olmadı. Ve bunun nasıl yapılacağı konusunda en ufak fikrim yok. Eh, şuana kadar yakalanmadığıma göre doğru yoldayım. Aslında biraz ışık da fena olmaz ama yakalanma riskini göze alamazdım. Jewel beni burada görecek olsa kimbilir ne olurdu?..

Ve korktuğum o şey olmuştu. Sırtım üstünde küçük biblonun olduğu yere çarptı. Ani refleksle uzanıp yere devrilmeden önce tutmayı başarmıştım neyseki. Derin bir nefes aldım. Bunu kurtarmış olabilirim ama bu odada daha bilmediğim neler var merak ediyorum doğrusu.

"Olduğun yerde kalmanı öneririm." Jewel 'in sesi odada yankılandı.
" Elimde adını hala tam olarak bilmediğim süper öldürücü bir silah var ve pencereden vuran ışıkla seni karanlıkta seçebiliyorum. Ateş ettiğim taktirde odanın yarısıyla seni de toz edebileceğimden emin olabilirsin. Ve bil ki mükemmel bir nişancıyımdır. "

" Bunu yapacağından korkutucu bir şekilde eminim... "

" Korben? "dedi şaşkınlıkla.

Yanında duran dokunmatiğe dokunup ışıkları açtı. Yatağından fırlayıp bana doğru baktı. Üstü başı yataktan yeni kalkmış vaziyette buruşuk ve darmadağındı. Son derece masum, seksi ve karşı konulamaz duruyordu. Yani sinirlendiğini saymazsak...
Şuan bana kızacağından o kadar eminim ki...

"Burada ne yapıyorsun!?"

Ellerine baktım ve silahı yoktu. "Yani yalan söyledin. Silahın felan yoktu."

"Elbette var!" dedi kendinden emin bir vaziyette. "onu yatağın yanında tutuyorum. Bir dakika alıyorum hemen. Burada bir yerde olmalı." yatağa eğilip çarşafları deşmeye başladı. Üstündeki gecelikse pozisyonundan dolayı vücuduna yapışıyor ve görünmemesi gereken yerler görünüyordu. Bu görevliler nasıl kıyafetler veriyor böyle! Yutkunup bakışlarımı başka yere çevirmeye çalıştım.