Yeni Dünya ||Tamamlandı||

Kurtarma

Alucard, " Bu buraya olacak ve diğeri de buraya bağlanacak."
Hemen yanındaki asker şüpheli tavırlarla karşılık verdi. "Emin misin ? Daha kötü duruma düşmeyelim?"

İsyan edercesine yanındaki takım arkadaşına döndü.
"Tanrım! Bundan daha kötü ne olabilir ki?"

Korben birbiriyle didişen iki askere döndü. " Kötüyü andığınız zaman başınıza gelirse şaşırmayın sakın."

Asker, Korben'e dönmeden cevap verdi. " Yeterince kötü durumdayız Majesteleri."

Diğer asker ise hala kablolarla uğraşıyordu." Hey, şu iki kabloyu birbirine bağlasak ne dersin?"

Denemeye karar veren asker elinde tuttuğu iki kabloyu birbirine geçirdi. Hemen ardından sinyal sesleri ve ışıklar yanmaya başladı.
Albay, yakaladığı ilk sinyalde Korben'e döndü.
" Bir sinyal alıyorum Majesteleri. "

Heyecanla herkes alıcılara yaklaşırken alınan iletiyi anlamaya çalıştılar.
"Burası kast 077 saldırı altındayız. Kimse var mı!?"

Albay, bakışlarını Korben'e çevirdi.
"Bizim kapsüllerimizden biri Majesteleri"

"Sinyal fazlasıyla net, yakınlarda olmalılar."

"Gemimize kilitlendiler! Konumumuz Mark 12.068"

Albay, "Gördüm onları !" parmağıyla camdan dışarıyı diğer kapsülün olduğu noktayı işaret etti.
Bir İsyancı İmha Filosu hayatta kalan her kapsülü yok ediyordu.

Korben iletişimi sağlayabilmek için denemeler yapmaya başladı. "Kapsül kast077 duyuyor musunuz?"

"Androidler hayatta kalanları yok ediyorlar! Ya-..."

Karşıdaki sinyal kesilirken ne olduğunu anlamak için pencereden kapsüle baktılar. Androidler pencereyi kırmış ve içindeki askerler uzaya savrularak yok olmuşlardı...

Korben," Acil kanaldan sinyal yollayın! "
______________________________________

Yüzbaşı Sercen'e ait olduğunu düşündükleri bir gemi gönderdikleri sinyali almıştı. Fakat başka bir misafirleri daha ortaya çıkmıştı. İmha Filosu bu sefer kendi kapsüllerine doğru geliyordu.

Korben tüm sakinliğini korumaya çalışırken konuştu. "Gitme vakti."

Yanındaki asker şaşkınlığını gizleyememiş ve sorma gereği duymuştu. "Gitmek mi nereye?"

" Dışarı. Düşmanı yok etmeye. Yüksek basınca kısa süreli dayanabilirim. Siz de kasklarınızı takın ve benimle gelin."

İki asker de sanki hep bu anı bekliyormuş gibi yerlerinden fırladılar. "Siz nasıl isterseniz Majesteleri!"

İmha Filosu, gemiye kendini sabitlerken içeride sallantı olmasına sebep olmuştu. Korben daha fazla vakit kaybetmeden albaya döndü. "Sen acil sinyal durumu göndermeye devam et. Bizi bulabilmelerinin tek yolu bu."

______________________________________

Android kendine has metalik sesiyle yanındakilere konuştu. "Bu son kapsül olmalı bir an önce bitirelim."

Camı parçalama işlemine başlayamadan kapsülün tepesinde duran iki asker ve başı olduğunu düşündükleri diğer adamı gördüler.
"hey!"

Ellerindeki yüksek enerjili lazer silahlarını onlara doğru sıkmaya başladılar.
(bakın şimdi gönderme geliyor 😂)

Korben, ateşi elindeki ışın kılıcıyla savururken yanındaki iki asker de karşı tarafa androidlere ateşe başladılar.

Savaş androidleri," Onları biraz sıkıştıralım."

Androidler etraflarını sarmaya başlamışken albay, iletişim hattında sinyali Yüzbaşıya ulaştırmayı başarmıştı.
O sırada Korben elindeki kılıçla kapsüllerine bağlanan ana kolları kesip İmha Filosu 'nu ve androidleri uzaya savurdu.

Kısa sürede olsa herkes rahat bir nefes alırken tekrardan kapsüllerine tutundular.
Asker, "Anlaşılan Majesteleri başımızı çok güzel bir belaya soktuk."

Korben alaycı bir tavırla kendisiyle beraber savaşan askere döndü. " Bu olay espri anlayışını geliştirmiş bakıyorum."

"Lütfen beni şımartıyorsunuz. Ama gerçekten bizi almaya geleceklerini düşünmüyorum."

" Neden, bizi kaderimize terk edeceklerini düşünüyorsun?"

" Sizi kurtarmaya gelebilirler Majesteleri ama bizi değil. Biz sadece basit bir askeriz yani gözden çıkartılabiliriz.. "

Korben arkalarından parlayan ışığı hissetti. Kendinden emin bir şekilde gülümserken askere bakışlarını yöneltti." Ben öyle düşünmüyorum. "

Kapsüllerine doğru yaklaşan geminin Yüzbaşına ait olduğunu anlamış ve kendilerini alması için beklemişti. Filo çekme halatını kapsüle sabitleyip gemiye doğru sürüklemeye başladı.

______________________________________

Aşırı basınç değişimi yüzünden Korben, kendi asil ırkının vermiş olduğu üstün dayanıklılığa rağmen çökmüş durumdaydı. Filoya girer girmez sağlık androidleri ve yüzbaşı onları kontrol için gelmişti.

Bir sağlık androidi Korben 'i kontrol ederken yüzbaşı gergin gözüküyordu.
" İyileşecekler mi?"

"Askerlerin üzerindeki basınç giysileri onlara biraz koruma sağlamış, Majesteleri Korben' in de ırkından taşımış olduğu genler sayesinde iyi olduğunu söyleyebilirim. Ancak askerlerin tamamen iyileşmeleri için sağlık kliniğine götürülmeleri gerek."

Yüzbaşı rahat bir nefes verirken, Korben 'e döndü." Duydunuz mu Majesteleri, askerleriniz yaşayacak. "

Sonunda normal bir şekilde nefes alabildiği ortama giren Korben, derin bir nefes alıp verdikten sonra konuştu." Başka yaşayan var mıydı? "

Olumsuz anlamında başını sağa sola salladı. "Üzgünüm, başka yok.. "

Yapabileceği birşey olmadığını biliyordu. Bu yüzden bunun için yas tutmayacaktı. Zamanı yoktu...
Kendini toparlayıp ayağı kalkarken Yüzbaşına döndü.
" Beni Coruscant'a kadar götürüver sana zahmet"

" Majesteleri biraz dinleseydiniz en azından."

" Sorun değil, orda da kalabileceğim yerler var. En azından sağ salim oraya ulaşmak istiyorum. Sonuçta ben dursam bile amcam durmayacak. O yüzden benim de durmaya vaktim yok. Beni oraya götür. Lütfen... "

Yüzbaşı daha fazla ısrar etmeyip başını eğmekle yetinmişti. Ne kadar arkadaş canlısı olsa da karşısındaki kraliyet ailesindendi. Sözlerine itaatsizlik edemezdi.

" Siz nasıl isterseniz Majesteleri. "
Bu sözleri söylemekle yetinmiş, geminin ses sistemine emir vermişti.
" Gemiyi Coruscant'ın koordinatlarına çevir. Oraya iniyoruz."

Gemi, yüzbaşından aldığı emri onaylayıp rotayı Coruscant'a doğru çevirdi...

O değilde iyi gidiyordur umarım. Ve ışın kılıcını sorgulamayın! Çok havalı birşey, eğer uzayla ilgili birşey yazıyorsam bunu kullanmalıydım sjjsjsjs

Ve bölümleri beğeniyorsunuzdur umarım... Okuduğunuz için teşekkür ederim °3°

Diğer bölüm çiftimizi karşılaştırabilirim hazır olun 😂