28. BÖLÜM

429 55 21
                                    

Zed'in isyancı gemisi karargahı

Sonsuz gibi gözüken uzayın zayıf ışığı, geminin kendi ışığı olmadığı sürece aydınlatamayacak kadar karanlıktı. Zed ise kumanda odasında cama iyice yanaşmış bu karanlığın keyfini çıkarıyordu. Şayet onun yüzü bu karanlığa gayet uygun görünüyordu.
"Bunu bir kutlama gibi görebiliriz sanırım efendim. Sonuçta yakında çıkacak isyan Alderaan tarihine damga vuracak cinsten. " Zed 'in yeni kumandanının sesi geminin içinde yankılandı. Bakışlarını, uzayın sonsuzluğuna odaklanmış Zed' e tekrar çevirdi. "Bu sayede hakimiyetini kaybettiğiniz iktidara yeniden kavuşacaksınız."

"Ben bir şey kaybetmedim!" dedi Zed, kumandana öfkeyle bakarken. "Hayatımın en parlak döneminde sürgün edildim." gözleri öfkeyle kızıla boyandı. Yıllardır içinde tuttuğu kini patlamak istercesine vücudunda yanıp tutuşuyordu. Fakat daha sonra kaba bir kahkaha attı. "Kumandan emin ol ki benim bugün ulaşmak istediğim hedef şuan ki Alderaan'dan daha kudretli."
Kumandanın yüzü ifadesiz bir şekilde, Zed'in hedefini çözmeye çalışıyordu.

______________________________________

Korben

Şuan şeffaf bir gecelikle tüm kıvrımlarını bana sarılarak hissettiren ve bunun sonucunda bütün vücuduma yayılan uygunsuz hisleri bastırmaya çalışıyorum. Ve bence başarıyorum.
Evet...

Ben bu düşüncelerle boğuştuğum sırada Jewel gözlerini açtı ve o tapılası bakışlarını bana doğru çevirerek tatlı tatlı gülümsedi. Tamam belki de başaramıyorum.
"Çok mu uzun uyudum?" diye sordu fısıldayarak.
"Kalkmak için hala vaktimiz var. Uyumaya dön hadi."dedim yüzüne düşen saçları çekme bahanesiyle saçlarına dokunurken. İşin kötü yanı sadece bu bile benim vücudumu ateşlendirmeye yetiyordu. Yattığım yerde kıpırdanırken Jewel 'in fark etmemesini umdum.
O ise uyumak yerine bana bakmaya devam ediyordu." Rüya değil... Gerçekten evliyiz değil mi?" sesinde hayranlık ve şaşkınlık gizliydi. "Evet, bacağımdaki yara iyileşmemiş olsaydı en büyük kanıt olarak sana gösterebilirdim."
"Zavallı şey. Canın çok yanmış olmalı." dedi alaycı bir şekilde gülerken. Hemen ardından biraz doğrulup üstüme doğru tırmandı. Ah, tanrım.... Bu kadar ufak ve tatlıyken onu incitmekten korkuyorum. Ama bu çekiciliğe kayıtsız gibi davranmak da imkansız. Yani benim için. Yine de bay soğuk ve rahat adam tavrımı bozmamaya özen gösterdim.

Sanki onunda tıpkı benim gibi temasa ihtiyacı varmış gibi ellerini benimkilerle kenetledi. Daha sonra birleşmiş olan ellerimize uzun uzun baktı. Bu bakışlar ilk başta sevgi dolu olsa da sonrasında garip bir telaşla parladı. "Sen... Başkalarıyla da böyle yaptın mı?"

"Hayır, aslında sadece flört ediyordum. Bu şekilde ellerini tuttuğum birisi olmadı..."  bunu neden sormak zorundaydı ki şimdi?..
"Jewel... Yoksa sen kıskanıyor musun?" sırf uğraşmak için sormuştum ama onun yüzü utançla kızardı. Tamam, ondan böyle tatlı bir tepki beklemiyordum.
"Kıskanmak mı? Kıskanmadım. Bu gülünç bir durum!"

"Evet ama itiraf edeyim sen abime her gülümsediğinde ve ya 'Kralım, kralım' diye etrafında dolandığında onun suratına yumruğu çakıp yere yapıştırmak istiyorum. O yüzden gülünç değil."

Jewel'in dudakları şaşkınlıkla aralandı. Ve işte yine bu tatlı ifade. O bana her böyle baktığında kendimi onu çekip öpmemek için zor tutuyorum...
Bu heyecanımı fark etmemesi için yatakta kıpırdandım. Yine...

"Bunları bir kenara bırakıp mantık çerçevesi dışına çıkmak ister misin?" diye yüzüne kondurduğu utanmaz bir tavırla fısıldadı Jewel.

Şimdi fena utanacağım. Burda +18 var. İsteyen atlasın bu kısımları 😁

Benim bu sözlerle nefesim kesilmişken bütün vücudumu ateş basmıştı. Elimle Jewel'in boynundan aşağı doğru kayarak yavaşça okşadım. Jewel ise ürpererek bana kendini iyice yapıştırdı. Sadece bu temastan bile neredeyse inleyecekti.

Yeni Dünya ||Tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin