(7) DİPSİZ KUYU

121 27 113
                                    








    Ben neden büyüdüm diye uzun uzun sormuşluğum vardır kendime. Ben kendi halimde , geceleri hayalimde yaşayan sıradan bir kızdım. Ben kurduğum hayalleri kafamda canlandırırken kalbim hayat bulduğunda mutlu olan bir insandım. Kim yıktı benim hayallerimi? Kim bitirdi benim umutlarımı? Ben gece sıcak yatağıma girdiğimde kurduğum masum hayallerimi özledim. Her gözümü kapattığımda gözlerimin önünde beliren denizin mavisini özledim. Gökyüzündeki yıldızları özledim... Ama şimdi öyle bir yoldayım ki ne kafamı kaldırdığımda göreceğim tek bir yıldız ne de yönümü çevirdiğimde kokusunu içime çekeceğim bir deniz var.... Bu bilinmezliğin içinde savrulup giderken ben, yönünü kaybetmiş bir kuş misali karanlıkta kanat çırpıyorum.

Elim çit kapısında donmuş arkamı dönemiyordum. Sesin sahibini görmek için can atıyordum fakat burada olması ve arkamdan bana seslenmesi hiç hayra alamet değildi. "Sonunda. Bir an gideceğine izin vereceğini düşündüm. Neredeydin Efruz teyze?" Kalbim benden bağımsız çarpmaya devam ediyordu.

"Kızım bana bak!" Annemin sesi ile yavaşça arkamı döndüm. Fakat daha ne kadar şok yaşayabilirim derken bu şey... Pekala kendime gelmem gerekiyor!!

"Anne?" Gükyüzünde asılı olan annemin görüntüsüne baktım. Sanki projeksiyon ile yansıtılmıştı. Fakat etrafta öyle bir alet göremiyorum. Üstelik annemin üzerindeki kıyafetler normal kıyafetler değildi. Zırh gibi görüntüsü vardı. Renginin beyazlığı gözlerimi kamaştırırken yüzündeki tuhaf şekiller ona bu dünyaya ait değilmiş gibi bir hava katmıştı. Arkasında az da olsa gördüklerim evimizin bir köşesine ait bir yer olamazdı. Annem neredeydi?

"Kızım dinle beni. Çok vaktim yok! Bu konuşmayı herkesten gizli yapıyorum." Sürekli sağını solunu kontrol edip ekrana endişe ile bakıyordu. Çıldırmak üzereyim! !

"Anne neredesin sen? Kimden korkuyorsun? Ben hemen yanına geliyorum?" Adım attığım anda beni durdurdu.

"Sadece beni dinle. Şu an evde değilim. Beni bulmak için onların yanında kalmalısın kızım. Ve bilmen gereken bazı gerçekler var" sanırım bir tür halisülasyon görüyordum. Gözlerini kapatıp sakince birkaç derin nefes aldım.

"Biliyorum bu gördüğün seni şoka uğrattı fakat beni dinlemelisin " Başımı sallayıp ona baktım. Şu an gökyüzüne bakarak annem ile konuştuğuma inanamıyorum!!

"Pekala öncelikle söylemek istediğim şey 2 yıl önce geçirdiğin hafıza kaybı sadece bazı anılarının silinmesini sağladı. Ve bu anılar senin hayatının dönüm noktası olan anılar. Şuan hiçbir şey hatırlamıyorsun ama ben gökyüzünde kaybolduktan sonra yavaş yavaş hafızan yerine gelecek. Fakat bu uzun sürecektir. Bir yılı bile bulabilir. O yüzden senden isteğim kendini zorlamaman tatlım. Sadece zamana bırak . Vakti gelince tüm taşlar yerine oturacak " ağzım açık olanları dinliyorum. Aniden arkamı döndüm.

"Bu her kimin oyunuysa hemen sonlandırsın. Sinirlenmeye başlıyorum ve kimsenin kalbini kırıp buradan ayrılmak istemiyorum." Herkes yüzüme bakıyordu fakat cevap veren kimse yoktu. İçimdeki huzursuzluk tekrar başını çıkarmış merhaba diyordu.

"Bunlar gerçek tatlım. Lütfen bana dön söyleyeceklerim henüz bitmedi." Arkamı dönüp tekrar gökyüzüne baktım. "Orada olmanın bir amacı var tatlım. O amacı bul ve yerine getir. Oradaki herkese bana güvendiğin kadar güven. Çünkü hepsi sana yardım etmek için orada. Kafanın karıştığını biliyorum fakat dediklerimi dikkate almalısın. Bizler insan değiliz. Su altında yaşayan oniks krallığına bağlı elçileriz. Ben de sen de orada bulunan herkes öyle.." Suya bağlı mı? Şaka olmalı tüm bunlar!!

"Gitmeliyim. Kızım tüm sorularını Teyzene sorabilirsin. Ve evet Hatice senin teyzen. Onu dinle ve kendine dikkat et tatlım. Ben seni burada bekleyeceğim. Lütfen mantıklı kararlar alıp herkesi kurtar. Seni seviyorum. Ve 'aradığın herşey daima kalbindedir. Unutma gün gelir göz görmez kulak duymaz. Ama bilgisinden emin olacağın tek bir gerçek var. Kalbinin sesini dinle hayatım. O sana yol gösterecektir!!"

SİYAHIN ÖLÜ BEDENLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin