14. Bölüm: l Sadece Kuzen l

1.3K 783 184
                                    

Sönen bir umut parlayabilir mi
Kayan yıldız gökyüzünü süsler mi
Yıkılan hayallerin nedir telafisi
Var mı bir ilacı söylesin bilen biri

Hayatı mahvolan herkese ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

An gelir öyle bir yorulurduk ki... Kelimeler kifayetsiz kalır. Yüzümüz beş karış, etrafta dolaşırız. İnsanlar neyin var diye sorduğunda şöyle bir düşünürüz.

Sahi neyimiz vardı bizim? Biz neden yorgunduk? Sebepsiz yere gelen bu yorgunluğun sebebi neydi?
Hangi dipsiz kuyunun dibine düşmüştük?

El uzatan yok mu? Öyleyse ben sana el uzatıyorum. Hem de karşılık beklemeden. Tut elimi ve kalk artık. Şu hayatta hiçbir şey için kendini fazla heba etme.

Düşme demiyorum, tabii ki düşeceğiz. Lakin kalkmasını da bilmeliyiz öyle değil mi? Unutma beyin kendisine söyleneni yapar. Sadece istediğin şeyi beynine söyle. Kalkmak istediğini söyle. Lakin beynine. Kalp bazen insanı dinlemez çünkü.

"Ve omzumuzda bir ağırlık vardı. Sen ne diyorsun hem de koskoca asrın yorgunluğu, sessizce eziyordu."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kamer Çağ, içeriye giren temiz havayla yavaşça gözlerini aralamaya başladı. Herkes baygındı daha doğrusu birkaç kişi hariç! Kübra, Buz, Beyza, Emir ve Doğu yoktu!

Hala yorgundu içeri temiz hava girmiş olabilir ama bilinci biraz kapalıydı. Mesela ağzını açıp konuşamıyordu. Sesi çıkmıyor. Uyanan tek kişi sanırım kendisiydi.

Biraz daha yerinde oturdu sonra karşısındaki Büşra'nın kaşları çatıldı. Gözleri kapalıydı ama ayılıyordu herhalde. Elleriyle gözlerini ovup etrafa bakındı. Kübra'yı göremeyince dudaklarını araladı ama sesi çıkmadı. Sanırım oksijensizlik pek de yaramamıştı.

Ayakları da uyuşmuştu bu yüzden Büşra yerde kayınarak Kübra'nın çantasını aldı ve içinden su şişesini çıkardı ardından suyu içti. Kendi su şişesini Buz'u uyandırmak için kullandıkları için... Sonra Kamer'e baktı. Boğazını temizleyip kısık sesle konuşmaya başladı.

"Hiç açılmamış bir şişe su daha var, ister misin?"

Konuşamadığı için başını sallamakla yetindi Kamer. Duvardan destek alarak ayağa kalktı ilk denediğinde yere yapıştı ikinci denemede yalpalayarak da olsa ayağa kalkabildi. Küçük, sarsak adımlarla Büşra'nın yanına gelip yere oturdu. Büşra da Kübra'nın çantasından ikinci su şişesini çıkarıp uzattı.

Kapağı açıp içti. Boğazını temizleyip konuşmaya çalıştı.

"Teşekkür ederim."

Kısık çıkan sesi, sanki asrın yorgunluğunun omuzlarına yük olduğunu anlatıyordu. Büşra gülümseyip cevap verdi.

"Önemli değil."

Ateş Ve Suyun DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin