19. Bölüm: l Gizemli Kadın l

1.3K 695 104
                                    

Kalbimde acıyla bırakıyorum seni
Sence kolay mı gidiyorum demesi
Biliyorum senin de canın acıyor
Bilmediğin ise benimki kahroluyor

Gitmek istemese giden, değerlisini ya da değerlilerini bırakmak zorunda kalan herkese ithaf edilmiştir.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Umut dediğimiz şey nedir? Zehirli bir sarmaşık mı yoksa şifa veren bir bitki mi? Bence bu düşünceden düşünceye değişir. Çünkü bazen biz insanoğlu öyle kör oluruz ki... En olmayacak şeye umut bağlarız.

Olmayacak duaya amin deriz yani. Peki neden? Bizler neden mantığımızın sesini dinleyemiyoruz? Hani diyorlar ya kalbinin sesini dinle diye. Ya kalbimin sesi beni yanlış yola sürüklerse?

Bazen mantık ve kalp bir savaşa girerdi. Acı çekerdik, kalbimiz acırdı. En olmadık şeylere, olmayacak şeylere umut bağlardık. Kendimize zarar vermekten başka bir şey yapamazdık. Peki neden, mutlu olamaz mıydık ?

İşte bu yüzden yanınızda öyle insanlar olsun ki sizin mantığınız ve kalbiniz savaştayken onlar size tavsiye versinler. Gerçekleri saklayarak, toz pembe hayallere dalarak sadece kendinize zarar verirsiniz. Yeri gelince hayal de kurun ama bunlar gerçek dışı olmasın ve çok da bağlanmayın.

Hep bir umudunuz olsun ama gerçeklikten çıkmayın. Çünkü en sonunda üzülen de, kalbinizin kırık parçalarını toplayan da sadece kendiniz olacaksınız. Başkası değil.

Sizin için buraya bir söz bırakıyorum canlarım.

“Umutla insan gidilmez denen yollara kalkışır, yapılmaz denen işleri becerir, gelmez denilen günleri getirir.”

Kafa Dergisi

“Ve umut bazılarının cenneti olurken, bazılarının cehennemidir. Ya cellattır umut ya da şifa veren bir ilaç.”

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Buz Kıran, Doğu üniversitenin ilk günü olmasına rağmen fakülteye gelmemişti ve o da endişelenmişti. Zaten Erva’nın ölümünden sonra okulu bir yıl dondurmuştu. Bu sene ikinci sınıf olması gerekirken birinci sınıftı.

Ve Doğu Bey ortalıklarda yok! Kimseye haber de vermemiş. Ne yapmaya çalışıyordu bu? Telefonlarına da çıkmıyordu.  Sabahtan beri Buz ve Kuzey kaç kere aramıştı onu. Ama hepsini meşgule atıyor ve hiçbirine de geri dönüş yapmıyordu.

Buz son çare Batı’yı aradı, belki o biliyordur. Ne de olsa abisi. Gerçi Doğu söylemedikten sonra iç sesi olsan da ne yaptığını bilemezsin. Böyle garip bir kuzeni vardı işte.

“Alo Batı, biz Doğu’dan haber alamıyoruz. Sen nerede biliyor musun?”

“Hayır, bir dakika ya nasıl? Doğu sizinle değil mi?”

“Değil!”

“Beni aradı, bir kadını almamı istedi. Ama sadece bu kadarını söyledi. Ben niye kendisi ilgilenmiyor diye düşünmüştüm. Aklıma belki derse giriyordur, bu yüzden benden istemiştir düşüncesi geldi. Ama okulda değilse nerede bu avanak?”

Ateş Ve Suyun DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin