# Başlamadan Önce Lütfen Bakar Mısınız? #

3.1K 57 33
                                    



İlk bölümleri okuyan okuyuculardan hep aynı konuda olumsuz görüşler alınca yazmak istedim.


1.) Sena'yı anlatırken çok sık kullandığım 'çirkin' kelimesi.

Bu hitabı, çok sevdiğim Sena'yı aşağılamak ya da hakaret etmek için kullanmadım. Allah korusun, ne hikâyelerimde, ne de gerçek hayatta, böyle bir şey yapmam. Kendim neyim ki, başkasını öyle göreyim. Rabbim kimsenin kul hakkına girdirmesin.

Tıpkı diğer hikâyelerimde olduğu gibi; ''Güzel kadın şunu yaptı, güzel kadın bunu yaptı,'' tarzında, ''Çirkin şunu yaptı, çirkin bunu yaptı,'' diye kullandım.

Sizlerin çok güzel temiz bir kalbi var ki, insanları güzel-çirkin diye görmüyorsunuz. Çirkin kelimesini, aşağılamak ya da hakaret etmek için yazmadım. Sena'nın sevdikleri de o anlamda kullanmadı. Sadece Sena görüntü olarak böyle. Sanki bu kelimeyi ben icat etmişim ya da gerçek hayatta güzellik anlayışına uymayan insanlar yokmuş, bencil insanlar yaşamıyormuş da, ben kötü kalpli biriymişim gibi hissettim. Sizler elbette bunu kastetmediniz ama yapılan olumsuz yorumları her okuduğumda böyle hissettim.

Kaldı ki, hiçbir şekilde Sena'yı aşağılayacak şekilde yazmadığım halde böyle görülmesi üzücü.


2.) Erdem'in Sena'yı istememesi ve Sena'nın onu affetmesi.

Erdem, Sena'yı hep sevdi ama gururu her zaman önde oldu. Eğer Erdem, başka birileriyle evlilik görüşmesi ya da ne bileyim, herhangi bir şekilde namahremlerle görüşseydi, ilgilenseydi, baksaydı, istekli olsaydı, sizlerin yorumlarınıza hak verirdim.

Ben Erdem'in affedilmeyecek kadar büyük bir suç işlediğini düşünmüyorum. Yaptığı tek şey; Sena'yı sevdiği halde onunla evlenmeyi istememek. Yine de onu kaybetmekten ödü patlıyor.  Mühendisin nişanlısını getirdikten sonra, gerçekten de pişman oldu.

Sena ise, buna rağmen onunla evlenmeyi kabul etmedi. Mutlu bir yuvalarının olacağına inanmadığı, onun her hareketini yanlış anlayacağını düşündüğü için gitti. İki senelik niyetiyle habersiz gittiği yerden, bir sene daha dönmedi, toplamda üç sene tatilde bile gelmeden hep orada kaldı. Çünkü kendini tam anlamıyla kabullenememiş haldeydi. Abisinin dediği gibi; o maneviyata muhtaçtı.

Erdem, bana affedilmeyecek biri olarak görünmüyor. Sena'ya hiçbir zaman hakaret etmedi, onu ne yalnız başına, ne de insanların önünde aşağılamadı. Yaptığı tek şey; görüntüsü yüzünden evlenmek istememek.

Herkes kocaman yürekli, temiz kalpli değil. Sevseler dahi gururları daha baskın gelen, görünüşleri/sosyal konumları/maddi durumları gibi nedenler yüzünden hemen kabullenemeyen insanlar da var. Erdem de onlardan biri ve kalbini bir tek can dostu Semih'e açtı. Sağ olsun, Semih de hak ettiği, verilmesi gereken cevabı verdi.

Diğerleri ise bu durumu yalnızca tahmin etti.


3.) Sena'nın ailesinin ona davranışları ve özellikle annesi Lale mevzusu.

Bölümleri Sena'nın gözünden okuyoruz. Sena, görüntüsü yüzünden özgüveni düşük ve alıngan biri. Çevresinde onun hakkında olmayan mevzuları bile, sanki onu sevmiyorlarmış gibi gören, içinde bunu büyüterek yıllarca kendine eziyet etmiş ve eden, kimseye de bundan bahsetmeyen biri.

İnternet sitesinde annesinin yazdığı yazı hakkında yapılan yorumlara, ileride yazacağım sahnenin etkileyiciliğini bozmamak için bu zamana kadar cevap vermedim. Lale kötü biri değil, üç kızını da ayrı ayrı çok seviyor. Yalnızca Sena'nın, çocukluğundan beri kendi içinde yaşadığı bunalımdan habersiz bir anne. Bunun için de defalarca özür diledi ve Sena'yı öpüp kokladı.

O siteyi Sena'nın görmesi ve hayatı boyunca bunun acısını çekmesi, ondan çok nefret eden birinin eseri. Onu çok kıskanan ve onu mahvetmek için akla gelebilecek her kötülüğü yapabilen birinin marifeti.


Yukarıda yazan maddelerden hoşlanmıyorsanız, sinirinizi bozan karakterleri okumak istemiyorsanız, onların aşkına inanmıyorsanız, lütfen hikâyeye başlamayın. Sevmediğiniz hikâyelere de devam etmeyin. İnternet ortamındayız diye kimse sanal değil. Ben de robot değilim, yorumlarınızdan ister istemez etkileniyorum.


Güzel yorumlar yapılırken sevinip, olumsuz yorumlar gelince bir şey demeyip, istemeden de olsa sizlerin kalbini kırmamak için cevapsız bırakıyorum. Hep öyle de yaptım. Üst üste aynı konuda olumsuz yorumlar gelince moralim çok bozuldu, hikâyeyi kaldırdım ve bunu yazdıktan sonra da ekledim.

(Yeni bölüm olmadığı halde aldığınız bildirimler için kusura bakmayın.)


Erdem, bencil bir insan işte.

Ben Sena'yı da, Erdem'i de, dolayısıyla onların aşkını da çok seviyorum. Aralarında geçen güzel sahnelerle mutlu oluyorum, sevgilerine inanıyorum. Sizlere bunu hissettiremediğim için üzgünüm.


Kalbinizi kırdıysam da gerçekten özür dilerim. Lütfen hakkınızı helal edin. Benden yana helal olsun.

SenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin