-Medya, Helia'nın karakalem çizimi-
/ / / Nico / / /
Helia sol elini hafifçe havaya kaldırdı. Faber ve Grey sustu. Helia, Grey'e huzursuzca baktı ve Grey kafasını salladı. Sonra havayı koklamaya başladı. Evet, kız sanki av köpeği gibi havayı koklamaya başlamıştı.
''Birisi bizi dinliyor...'' dedi Grey buz gibi bir sesle. Helia arkasına saklanmakta olduğum kayaya baktı.
Zamanımı yitirmemem gerektiğini fark ettim. Helia ve Grey delici bakışlarını kayaya çevirmişlerdi ve adım adım bana doğru yaklaşıyorlardı. Gözlerimi kapatıp Hades kulübesinde olduğumu hayal ettim. Ve hızlı bir gölge yolculuğuna başladım. Ve birkaç saniye sonra gözlerimi karanlık kulübede açtım. Bu da neydi şimdi böyle?
Aceleyle kulübeden çıktım ve kampın kulübe ortak alanında koşuşturmaya başladım. Koşarken, olanca hızımla birine çarptım ve o kişinin yere düşmesine sebep oldum. Sonra telaşla yere düşürdüğüm kişiye baktım. Piper McLean.
''Nicoooo...'' diye söylendi sinirle ve kafasını ovuşturdu. ''Manyak mısın?''
''Piper, çok, çok garip!'' dedim, ne dediğimi kendim de bilmiyordum.
''Ne çok garip? Nico, sen iyi misin?'' dedi Piper yerden kalkmaya çalışırken.
''Piper, o kızı...'' dedim kafamı iki yana sallayarak.
Sonra aklıma Piper'in de Büyükonuş kullandığı aklıma geldi. Belki de Helia ve Grey'in Faber'e ne yaptığını anlayabilirdi. Bu nedenle ona anlatmaya karar verdim. ''Piper, Apollon'un kızı Faber'e bir şeyler oldu'' dedim aniden.
''Ne oldu?'' dedi Piper kaşlarını çatıp dediklerimden bir şeyler anlamaya çalışırken.
''Bak, demin ormandaydım ve orada Grey ile Helia adındaki iki kız ile Faber'i gördüm. O iki kız Faber'le konuşarak ona bir şeyler yaptılar. Sanki Faber onların etkisi altına girdi. Gözleri simsiyah oldu ve Apollon'dan nefret ettiğini falan söyledi'' dedim teker teker. Sonra Piper'in bir şey demesini bekledim.
Ama bunun yerine Piper sustu. Tekrar ona baktığımda suratının kireç gibi bembeyaz olduğunu gördüm. Sanki Piper neler olduğunu gayet de iyi biliyordu ve büyük bir felaketin olacağını tahmin ediyormuş gibi yüzünü ekşitiyordu.
''Piper, ne biliyorsun?'' dedim kesin bir ifade ile.
''Benimle gel'' dedi Piper hızla yürümeye başlarken. ''Bunları Percy'ye de anlatmalısın''
Ve ikimiz birlikte kılıç arenasına doğru ilerlemeya başladık.
/ / /
Birkaç dakika sonra Percy, Annabeth, Piper ve ben kılıç arenasının bir köşesinde toplanmış ve bir sıraya oturmuştuk. Annabeth biz konuşurken kalın, büyükçe bir kitabın sayfalarını karıştırıyordu.
''Bu iş sandığımızdan daha hızlı ilerliyor'' dedi Percy kaşlarını çatıp. Annabeth başını kalın ciltli kitabından kaldırıp bize baktı.
''Hiçbir bok yazmıyor bu kitapta!'' dedi öfkeyle ve kitabı yere fırlattı.
''Hey... Sakin ol bilmiş kız'' dedi Percy ve zoraki gülümsemeye çalışıp Annabeth'in omzunu okşadı.
''Biri bana ne olduğunu baştan anlatabilir mi acaba?'' dedim sinirli bir sesle. Kendimi salak gibi hissediyordum.
''Bak Nico, Ariel'i biliyor musun?'' dedi Percy gözlerini bana dikip.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hermes'in Kızı 2 |Nico di Angelo|
FanfictionHermes'in Kızı Serisi, İkinci Kitap |Melez İsyanı| İşte karşınızda tekrar Miranda Crawe. Yine mi bu dediğinizi duyar gibiyim ama, elden ne gelir... Neyse. Miranda Crawe diyorduk. Kış mevsiminde eski yetimhanesine gitmek yerine Melez Kampı'nda kalmay...