Ben üzgündüm, ama onlara "yorgunum" dedim.
KÜÇÜK PRENSYaz tatilinin ortasına yaklaşmışlardı. Bu yaz Ahsen için çok farklı geçiyordu. Sonuçta insan her yaz evlilik hazırlıkları yapmıyor ve her yaz biriyle nişanlanmıyordu. Bu yaz onun için garip bir yazdı. Düğüne az kaldığı için devamlı düğün hazırlıklarıyla uğraşıyorlardı. Haftada iki kez gelinlik provasına gidiyordu. Daha bir sürü yapılacak işleri vardı. Aslında Esra hanımlar onlara ayrı bir ev tutmayı teklif etmişlerdi ama Ahsen istemedi. Evdekilere o kadar çok alışmıştı ki onlardan ayrılmak ve Emir ile tek kalmak istemiyordu. Aynı zamanda ehliyet kursuna kaydolmuştu. Bu kadar işin arasında bir de o vardı. Bugün de yine direksiyon dersi vardı. Kahvaltıdan sonra aceleyle odasına çıktı. Gardrop önünde saatlerce ne giysem diye düşündü. Hava o kadar sıcaktı ki ne giymesi gerektiği konusunda emin olamıyordu. En son siyah bol paça keten bir pantolon ve beyaz bir tişörtte karar kıldı. Kıyafetleri giyince zayıfladığını fark etti. Bu koşuşturmaca ve düğün stresi anlaşılan kilo vermesine sebep olmuştu.
Kursa gitmek için evden çıkarken Emir ile karşılaştı. Dün gece nöbeti vardı. Anlaşılan hastaneden daha şimdi geliyordu.
"Nereye gidiyorsun?"
"Direksiyon dersim var."
"Atla arabaya seni bırakayım "
"Gerek yok kendim giderim."
"Ahsen bir kere de dediğime itiraz etmeden yap. Bin hadi."
Bu sıcakta en mantıklısı onunla gitmekti. Daha fazla itiraz etmeden arabaya bindi.
Yol boyunca ikiside susup radyoyu dinledi. Bugün ikisinin de didişecek enerjisi yoktu. Emir az önce nöbetten gelmişti yeterince yorgundu. Ahsen ise enerjisini bugünkü yapacağı işlere harcamayı tercih etmişti.
Ahsen direksiyon dersinden sonra gelinlik provasına geçti. Oradan da Sena'nın yanına uğrayıp eve döndü.
Evde her yer sessizdi. Merak etti acaba niye kimse gözükmüyordu.
"Aysel abla ev halkı nerede?"
"Arka bahçedeler. Sende bahçeye geç istersen, ben de sana soğuk bir limonata getireyim."
"Tamam abla sağol."
Ahsen bahçeye çıkınca ilk dikkatini çeken Emir oldu. Tek başına havuzda yüzüyordu. Yakup dede hamakta yatmış Emir'i izliyordu. Esra teyzesi ve Kader babaannesi havuz kenarındaki masada uzaktan çok net anlamasada galiba bir kataloğa bakıyorlardı.
Ahsen de yanlarına gidip oturdu. Masanın üstünde bir sürü katalog vardı.
"Ah Ahsen iyi ki geldin. Bizde annemle sizin odanızı nasıl düzenlesek diye düşünüyorduk. Şunlara baksana ben şunu ve şunu beğendim. Sence nasıllar?"
"Esra teyze ne gerek var bunlara. İkimizin de odası gayet güzel."
"Canım öyle olmaz ki. Biz annemle Emir'in odasını yatak odanız yapmaya karar verdik. Onun odası seninkine göre daha büyük. Öyle eski eşyalar olmaz. Şunlara baksana çok güzel yatak odası takımları var. Sence hangisi daha güzel?"
"Bilmiyorum ki. Hepside güzel bana fark etmez."
"Dur o zaman bir de Emir'e soralım.
Emir! Emir! Oğlum bir gelsene buraya."Emir annesinin onu çağırdığını fark edince havuzdan çıkıp yanlarına geldi. Onu böyle üzerinde sadece bir şortla görmek Ahsen'in içinde yeniden garip kıpırtılara neden oldu. Hemen başını farklı yöne çevirdi. Beyni onu sevmediğini söylüyordu ama vücudu arada bir onu görünce garip tepkiler veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahsen- bir sessiz çığlık [TAMAMLANDI]
RomanceYan yana gelmesi imkansız iki kişi, gün gelir de aynı evde yaşarsa ne mi olur?İki inatçı orta yolu bulabilir mi ki? Adı Ahsen. Daha minicik yaşında hem öksüz hemde yetim kaldı. Tek sığınağı çok sevdiği dedesiydi. Bir gün dedeside onu bırakıp sonsuz...