bölüm 8

8K 301 13
                                    

Hep aklıma geliyorsun. Bak gördün mü senin de gidecek başka yerin yok...
                               ÖZDEMİR ASAF

Esra
_____
Babamın konuşmasıyla herkes odalara dağıldı. Bende mutfaktan bir sürahi su alıp odalarına vermeye çıktım. Aslında Aysel verecekti ama ben vermek istedim. Bu adamı hiç gözüm tutmadı. Sanki bir şeyler karıştırıyor gibiler. Odaya gelince daha uyumadıklarını seslerinden anladım. Tam kapıyı çalıp odaya girecekken içeriden gelen bir ses beni içeriye girmekten alı koydu. Biraz kulak kesildim.

"Yavuz bu insanlar bu kızı vermemeye niyetli. Şimdi ne yapacağız. Ben kızımı o çocuğa vermem. Benim kızım daha okuyacak. Hem daha yirmi yaşında. Ben onu bu yaşta evlendirmem."

"Merak etme. Onlar ne kadar istemeselerde haftaya kızı istemeye gelecekler. Ben bir şekilde halledeceğim. Aslında bu adamlar borçlarımı silmek için bizim kızı gelin olarak istediler ama ben de onlara Ahsen'i vermeye ikna ettim. Zaten çocuk Ahsen'in fotoğrafını görünce diretmeyip hemen kabullendi. Malum Ahsen annesine benziyor. Çok güzel bir kız. Sen merak etme ben kızımı o adama vermem. Hem aklımda başka bir fikir var. Anladığım kadarıyla Emir Ahsen'i istemiyor. Emir bayağı yakışıklı bir çocuk. Hem doktor hemde halamların tüm malı tek çocuk olduğundan ona kalacak. Gerçi halamın bir kızı daha var. Fark etmez. En azından malların yarısı onun olacak. Sen bizim kızın aklına gir. Bu çocuğun kalbini kazanmaya çalışsın. Biz Emir'den daha iyi bir damat bulamayız. Şu işi halledelim sonra belki bizde halamlara bizim kızı veririz. Bu adamlar belalı adamlar. Biran önce kızı alsınlar da bizden uzak dursunlar. Şu isteme olsun. Hemen düğünü yaparız. Hem halamlar  bu adamları görünce korkudan hayır diyemezler. Adam bu saatten sonra o kızı almadan gitmez. Dikkat edin onlar gelince çok da ortalıkta dolaşmayın. Sonuçta adamlar bellerinde silahla dolaşıyor."

"Yavuz her şey tamam da Mine'ye hala güzel kadındı diyorsun ya aşk olsun. O defter seneler önce kapandı ama sen hala Ahsen'in annesini unutamadın."

"Nermin yanlış anlama. Hepsi senden önceydi. Ben Mine ile evlenmek istesem de halamlar çok küçük deyip bana vermediler. Ha tabi sonra halamlar ölünce Mine'yi zorla benim saf kardeşimle evlendirdiler. Yani kızı bana vermedikleriyle kaldılar. Ne oldu benim okumamış kardeşimle  okuyan kızı zorla evlendirdiler. Olan bu çocuğa oldu. Davul bile dengi dengine. Babam sırf kardeşimin kızı başıboş kalmasın diye apar topar kızı evlendirmeye kalktı. Tabi o zamanlar biz yeni evliydik. Ben evli olunca o da benim saf kardeşime kaldı. Yani bu konuları konuşmaya gerek yok."

"Bırak Yavuz ya. Ben sanki senin Mine'yi unutamadığını bilmiyorum. Sırf onunla karşılaşmamak için bir kere bile baba evine gelmedin. Kardeşin ölünce ise annesine benzeyen bu kıza bakmamak için babanı görmeye bir kere bile gelmedin. Bugün Ahsen'e çok farklı baktın. Sanki onda Mine'yi görüyor gibiydin. Kimse bilmese de ben seni biliyorum. Bari bana yalan söyleme."

"Nermin sana o defter kapandı dedim. Mine öldü gitti. Artık sende unut."
____________________________________

Onların konuşmasını duyan Esra hanımın ağzı açık kaldı. Bunlar nasıl insanlardı. Sırf kendi kızlarını kurtarmak için masum kızı kullanacaklardı.

Hemen alel acele oğlunun odasına girdi. Emir yatağın üstünde yatıp boş boş tavanı izliyordu.

Oğlunu kolundan tutup kaldırdı.

"Hayırdır anne bir şey mi oldu?"

"Emir vakit yok. Acele et. Hemen babaannenlerle konuşmalıyız."

Annesi hiç böyle yapmazdı. Emir önemli bir şey olduğunu fark etti. Hızlıca yerinden kalktı. Annesi ona hemen dedesinin odasına gitmesini söyledi. Annesi de Ahsen'i alıp gelecekti.

Ahsen- bir sessiz çığlık [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin