Sevgi basitti.
Karmaşık olan bizdik.
FRİDA KAHLO"Emir uyan hadi kardeşim sabah oldu."
"Hakan senin benim rüyamda ne işin var? Rüyamda bari beni rahat bırak."
"Merak etme abi hergün yan yanayız zaten. Birde rüyanda seninle olmaya niyetim yok. Hadi lan uyan artık. Sabah oldu kalk da yeni yatışı yapılan hastaların dosyalarını doldur. Hoca az sonra vizite gelir."
"İntörnler yok mu? Söyle birine dosyaları doldursun."
"Az önce baktım yoktular. Uyan hadi. Bak ben polikliniğe iniyorum, sonra kaldırmadın demeye hakkın yok. Kalk hadi."
"Of Hakan of! Sabah sabah bir uyutmadın. Zaten gece acil ana baba günü gibiydi. Çocuk ağlama seslerinden başım ağrıdı. Kafam çok fena hala kendime gelemedim."
"Abi bana naz yapma. Ne yapayım? Kafana masaj yapmamı falan bekliyorsan boşuna bekleme. Git karına nazlan."
Emir eline gelen kumandayı Hakan'a fırlattı.
"Nazlanacak olsam sana mı nazlanırım? Uyandım sağol git başımdan artık."
"Abi ne yapıyorsun ya? Kamu malı bu kumanda. Öyle atılır mı hiç? Cık cık cık. Hiç akıllanmayacaksın."
"Hakan elimden bir kaza çıkmadan uza kardeşim."
"Ben kaçtım kolay gelsin. Bu arada az önce bir sürü yeni yatış yapılmış. Hemen kalkmazsan zor biter."
"İntörnleri görürsen yanıma yolla."
"Görürsem yollarım."
Hakan odadan çıkınca Emir de yattığı kanepeden doğruldu. Tüm gece hasta bakmıştı ve çok yorgundu. Esneye esneye lavaboya girdi. Eline yüzüne su çarpınca az da olsa kendine gelmişti. Eylül ayının ortalarına gelmişlerdi. Havalar geceleri biraz soğuk oluyordu. Ahsen birkaç gün önce çok hasta olsada hemen kendini toparlamıştı. Bugün onunda staj günüydü. Emir, acaba gelmiş midir? diye düşündü. Uykusu açılınca servise yatan hastaların dosyalarını doldurdu. Şu dosyaları doldurmaktan nefret ediyordu. Son hasta dosyasını da tamamlayınca hoca gelmeden önce son kez hastaların yanına uğradı. Öğleye kadar serviste vakit geçirdi. Öğleden sonra çok işi olmuyordu. Öğle yemeği için servisten çıkarken yanına Hakan geldi.
"Emir sana bir şey söylemem lazım."
Hakan'ın yüzü endişeli duruyordu. Emir Ahsen'e mi bir şey oldu acaba diye endişelendi.
"Hakan ne bu halin? Bir şey mi oldu?"
"Emir sana bir şey söyleyeceğim ama hemen öfkelenme tamam mı?"
"Ne oldu?"
"Bade burada."
"Onun burada ne işi var?"
"Yeniden sınava girip bölümünü değiştirmiş. Bizim hastanede dahiliye asistanlığına başlamış."
"Hakan başka hastane mi kalmamış. Onun burada ne işi var?"
"Emir benim cidden haberim yoktu. Birkaç gün önce konuştuk ama bana bu konudan hiç bahsetmemişti. Ne yapacaksın?"
"Ne yapabilirim ki? Görmezden geleceğim. Sende sakın onunla beni bir araya getirmeye çalışma. Onu benden uzak tut ki seninle aramız açılmasın."
"Peki ona evlendiğini söyleyecek misin?"
"Söylemeyeceğim. Benim hakkımda hiçbir şeyi bilmeyi haketmiyor. Ayrıca öğrenirse Ahsen için iyi olmaz. Ahsen de şuan dahiliye katında staj yapıyor. Allah kahretmesin. Bu kadar seneden sonra tam da evlendiğim zaman karşıma çıkmak zorunda mıydı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahsen- bir sessiz çığlık [TAMAMLANDI]
RomanceYan yana gelmesi imkansız iki kişi, gün gelir de aynı evde yaşarsa ne mi olur?İki inatçı orta yolu bulabilir mi ki? Adı Ahsen. Daha minicik yaşında hem öksüz hemde yetim kaldı. Tek sığınağı çok sevdiği dedesiydi. Bir gün dedeside onu bırakıp sonsuz...