bölüm 2

10.4K 377 48
                                    

Her kadın saçma sapan bir adam sevmeden olgunlaşmaz. Muhakkak en güzel duygularını, en ruhsuz adamlar öldürür.
FRİDA KAHLO

Ahsen bugün doğduğundan beri hiç ayrılmadığı bu köyden tamamen kurtuluyordu. Açıkçası içinde bir korku vardı. Kendini evliliğe hazır hissetmiyordu. Ama en azından annesinin istediği gibi buradan kurtulacaktı.

O akşam amcası başta kabul etmek istemedi. Ama Kader hanımın kocası Yakup bey söze girince kabul etmek zorunda kaldı.

Yakup beyin bu işi kabul etmesi de ayrı bir gariplikti. Aslında bu köyden hemen geri dönmek istiyordu. Ama o akşam karısı abisinin mektubunu kocasına gösterince adam bu genç kıza üzülmüştü. Onu yanlarında götürmeyi kabul etti.

O akşam ise Yakup bey bu yavrucağı şimdiye kadar bir defa görmeye gelmeyip şimdi de birden başından atmaya çalışan amcasına sinir olmuştu. Bu yavruyu bunların merhametine bırakmayacaktı. Yalnız karısının söylediği kafasını karıştırdı. Emir şimdiye kadar çok şımarık yetiştirilmiş bir çocuktu. Bu kızla evlenmeyi hayatta kabul etmezdi. Adam bir süre bu masum kız çocuğuna baktı. Onların ailesine uygun değildi ama çok güzel bir kızdı. Çok da sessiz sakin bir kızdı. Belki torunu da bu kızın yanında kaldıkça durulurdu. Hem kız çok güzeldi. Emir'in zamanla bu kızı seveceğine emindi. Amcası oldu bittiye getirip bir anda kızı vermeye kalkınca,karısını savunup kızı yanlarında götüreceklerini söylemişti.

İşte dün bu olaylar olmuştu. Şimdi ise yanlarında Ahsen ile birlikte İzmir'e doğru yola çıkmışlardı.

Gelinleri Esra hanım şimdiye kadar sesini çıkarmamıştı ama içinde volkanlar patlıyordu. Oğlu bu kızı hayatta kabul etmezdi. Yol boyu ne yapacağını düşündü.

Eve geldiklerinde evdeki yardımcıları kapıyı açtı.

Esra hanım merakla hemen oğlunu sordu. Üç gündür oğluşunu göremiyordu.

"Aysel hanım, Emir evde mi?"

"Az önce geldi. Şimdi odasında."

Kader hanım araya girdi.

"Aysel sofra hazır mı?"

"Hazır efendim. İsterseniz hemen servise başlayayım."

"Önce Emir'i sofraya çağır. Sonra başlarız."

Onlar aşağıda konuşurken annesi hızla Emir'in yanına çıkmıştı. Oğlunu özlemişti. Kapıyı tıklatıp içeriye girdi. Emir masasında ders çalışıyordu.

"Anne ne zaman döndünüz?"

"Az önce geldik. Hadi elindekileri bırak da aşağıya in. Babaannenler seni yemeğe bekliyor."

"Tamam Esra Sultan. Elimi yıkayıp hemen geliyorum."

Esra hanım kara kara ne yapacağını düşünürken Emir de elini yıkayıp hızla yanına geldi. Annesinin omzuna elini atıp kendisine yaklaştırdı. Anne oğul sarıla sarıla aşağıya indiler.

Emir yemek masasında farklı bir yüz görünce şaşırdı. Acaba bu kız da kimdi? Giyim tarzına bakıp onların cemiyete ait olmadığını fark etti. İyi de bu kız niye buradaydı. Kıza dikkatle bakarken bir anda göz göze geldiler. Gözleri çok güzeldi. Bir an o mavilikte kaybolduğunu hissetti. Babaannesinin sesiyle kendine geldi.

"Oğlum niye ayakta bekliyorsun. Otursana."

Denileni yapıp yerine oturdu. Aklı hala karşısında oturan kızdaydı. Kim olduğunu merak etti. Babaannesi bu garip bakışları fark etmiş olacak ki anlatma gereği duydu.

Ahsen- bir sessiz çığlık [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin