Ablam gelicekti biraz da olsa mutluydum aslında. Evet tamam belki bu bana bacaklarımı unutturmaz ancak dikkatimi başka şeylere harcamalıydım.
O an kapı çalınca koşup açmak geldi içimden ama gözlerim doldu anında bacaklarımla göz göze gelmiştim çünkü. Deniz kapıyı açmaya gittiğinde kendime birkaç telkin verdim.
"ABLAMMM!" ablamın özlem dolu bağırışı beni o an öyle mutlu etmiştiki bacaklarımı unutup kalkmak istemiştim, kalkıp sarılmak kokusunu içime çekmek ama yine yapmamıştım, yapamamıştım daha doğrusu. Gözlerim dolmuştu yine ancak ablama çaktırmamalıydım o benden daha duygusaldı çünkü. Beni görür görmez benim yapmamı beklemeden üzerime doğru eğilip sarıldı bana uzun uzun. Ablamı 2.5 haftadır görmüyordum içimdeki özlemi anlatamam size.
"Ablacım iyimisin?"
"Asıl sen iyimisin bitanem! Ama gayet iyisin gördüğüm kadarıyla bunu da olgunlukla karşıladığına inanamıyorum süpersin bitanem."
"...."
"Bak ben bi doktor buldum yurt dışında Amerikada işinde çok ama çok iyi fizik tedavin için oraya gidelim diyorum ne dersin?"
"Ab-" o an deniz sözümü böldü.
"Ama şey Nehir abla bende araştırdım bu türkiye sınırları içindede var. Birkaç yer buldum bile aslında ama tabi illaki yırt dışı olsun dersen ispanyada da var malum SU orayı çok seviyor."
Benim adıma konuşmaları öyle çok sinirlendirmiştiki beni en sonunda patladım.
" YA YETEEER! BENİM HAKKIMDA KONUŞMAYI KESİN ARTIK! BANA SORDUNUZMU FİZİK TEDAVİ İSTİYORMUSUN YADA BAŞKA BİRŞEY İÇİN? Bİ DÜŞÜNELİM... HAYIR! NEDEN? ÇÜNKÜ BENİM BİRŞEY DÜŞÜNMEMİN Bİ ÖNEMİ YOK AYAKLAR BENİM DEĞİL ZATEN DİMİ!" büyük sessizlik oldu masada o ara tam ablam lafa giricekken araya tekrar girdim.
"BEN TEDAVİ MEDAVİ OL-MU-YO-RUM! YETER YA!" tekerlikli sandalyemi yürütüp salona geçtim kahvaltıyı yarım bırakıp. Peşimden gelmelerini de istemiyordum. Bu yüzden kapıyı kapattım sertçe ancak anahtar olmadığı için açmaları zor olmıcaktı.
Pencerenin perdesini yavaşça açtım güneş girsin diye ama güneş olmasına rağmen hafif bi yağmur çiseliyordu. Yağmurun güzelliğini izlemeye koyulmuştum. Aklıma gelen fikirle camı açtım ve yüzümün yağmur damlalarıyla birleşmesine izin verdim.
Kapı açıldı aniden ve içeri deniz girdi. "SEVGİLİM İYİMİSİN? BAK BİZ TAMAM ÖZÜR DİLERİZ AMA GER-"
"SUS LÜTFEN OLURMU? SADECE YAĞMURU İZLEMEK İSTİYORUM."
O an çok tuhaf bişey oldu anlamadım ama yağmur damlası bacağıma düştü ve tüylerim diken diken olmuştu. Hissettimmi hissetmedimmi diye anlamaya çalışırken tedavi olma isteği geçti aklımdan ben tedavi olmalıydım çünkü yürümek istiyordum.
" Deniz? "
" Efendim su"
"Bu amerikadaki doktor ne kadar sürede beni yürütebilirmiş?"
"Nasıl yani? TEDAVİ OLMAK İSTİYORUM DEMEK Mİ BU!"
"Evet tamam tedavi olmak istiyorum ama benim Eylül ayına kadar iyileşmem lazım doktor bunu yapabilirmi konuşurmusun?"
"Tabiki sevgilim hemen arıyorum."
Denizin ağzı kulaklarına varıyordu sevinçten ama ben bunu ciddi anlsmda istiyordum...
Yaklaşık yarım saat olmuştu deniz girdiği odadan çıkmayalı. Yağmur dinmişti güneş doğmuş tatlı bir gökkuşağı belirmişti gökyüzünde.
Sevgilim odadan çıkınca dikkatimi ona verdim konuşmasnı ister gibi
"Bak sevgilim kötü bişey söylemedi ma dediki-"
"Ne dedi!"
"Bu Su 'nun iyileşme durumuna bağlı bazıları çok çabuk tedaviye yanıt verirken bağzıları vermiyebiliyor dedi. Ama korkma sen illaki tedaviye yanıt verirsin."
"Na...nasıl yani iyileşmeme ihtimalim de mi var benim!"
"Hayır senin durumunda genelde iyileşme gerçekleşiyormuş ama süresi kesin değil dedi"
Biraz üzülsem de yelkenlerimi suya indirmedim çünkü ben SU DEMİROĞLU "ydum.
" Tamam sen randevu al hemen o zaman olurmu? "
" OLUR TABİKİ SEVGİLİMM! "Deniz uzuzn bir telefon konuşması yaptıktan sonra randevu aldı ancak ben şunu anlamamıştım biz amerikaya nasıl gidicektik?
" Deniz biz amerikaya mı gidicez? "
" Hayır sevgilim şanslıyız ki doktorumuz türk ayrıca burada bir ailesi olduğu için buraya gelmiş 1 haftadır burada birkaç toplantısı varmış burada. Senin tedavimde burada ilerlicek."
"Ay bu çok güzel bir haber ya!"
Tuhaftı evet belki ayaklarım yoktu şuan tamam belki olsalar bile hissetmiyordum orası ayrı ancak en çok içimi kıpır kıpır eden denizdi. Bana düşkünlüğü sevişi şevkatı ona gittikçe aşık oluyordum. Hatta nişanlıydık! Yüzüğüme baktım o an tatlı ve şık yüzüğüme, ellerimi dizlerime yerleştirip tekrar baktım yüzüğüme çok güzeldi....Birden aklıma evlilik gelince otomatikman düşüncelerime dalmamak için kafamı sallayarak konuyu değiştirdim.
"Sevgilim beni banyoya götürürmüsün kaç gündür hastanedeyiz ben arrık yıkanmak istiyorum."
"Bir dakika canım tarihe bakmam lazım"
"Ne tarihi bu?"
"Daha yaran taze bu yüzden ne kadar süre sonra banyo yapabileceğine baktım. Zaten yapabilirmişsin yeterli zaman geçmiş."
"Bu süper!"
Nasıl olduğunu anlamadan o anda denizin kucağına çıkıverdim.
"YA DENİZ NAPIYOSUN DELİRDİNMİ? BELİN AĞRICAK YA! TEKERLİKLİYE KOY BENİ ONUNLA GİDERİM BEN YA!"
"Merdiveni nasıl çıkıcaksın pardon?"
Oflayarak yelkenlerimi suya indirmek zorunda kalmıştım. Banyoya çıktıktan sonra deniz beni tuvaletin üstüne oturttu tam gidicek derken şortumu çıkarmaya kalkınca durdurdum onu.
"SAÇMALAMA DENİZ ! BENİ SOYAMAZSIN!"
"Ben yardım için-"
"Tamam ayaklarımı kullanamıyorum belki ama ellerim var sonuçta."
"Tamam o zaman ben gide-"
"AMA Bİ DAKKA! Şey küvete oturt beni ben öyle soyunurum." deniz tekrar beni kucaklayıp küvete oturttuğu sırada banyodan çıktı ve bende soyunduktan sonra bir güzel yıkamaya başlamıştım. Zor olan şuydu ki kendi bedenimdense başka birinin bedenini yılar gibiydim, öyle sinirlenmiştim ki en lifi bacaklarımı tahriş edeme kadar sürttüm. Belki çok acırsa hissederim diye ama öyle olmadı daha çok kendime zarar vermiştim ayaklarım kıpkırmızı olmuştu.
Saçımı bir kere daha yıkayıp banyomu bitirdikten sonra yanıma havlu almadığımı farkettim. Ablam rvde olmadığı için denize bağırdım mecburen.
"DENİZ! DENİİİİZ!" denizin kapıya geldiğini duyunca
"DUR ORDA GÖZÜNÜ KAPAT HAVLU ALMAMIŞIM DA BANA BAKMADAN HAVLU VERİRMİSİN?"
Sevgilim içeri sakince bana bakmayarak girdikten sonr dolaptaki havluyu nazikçe bana uzattı. Ben iyice havluyu kendime sarınca beni almasını istedim.
Kucaklandıktan sonra sevgilim beni odama götürdüğü sırada bacaklarımı farketti.
" Su bacakların! "
" bişey yok sadece tahriş olmuş birazcık"
"Su birazcıkmı eminmisin? Tıp dilinde buna 1.derece yanık diyolar"
"Abartma sevgilim lütfen. Zaten hissetmiyorum bişey olmaz... Sen rica etsem bana giysi ve-"
"Rica etmene gerek yok su tabiki yapıcam." kıyafetlerimi aldıktan sonra zorda olsa giyinmeyi başarmıştım. O kadar ok uykum vardıki saçımın ıslak olmasını umursamadan yatağa devrildim bile gözlerim elimde olmadan kapanmıştı bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ DENİZ
RomanceYaşadıkları Su'nun aşık olabilmesine izin vericekmiydi. Kiminin denizi mavi kimininki yeşil kimininki pembe kimininki ise saruydı belkide. Ama su'nun denizi maviydi. Açılabilecekmiydi denizine korkusunu yenin atlayabilecekmiydi denize. Deniz ve...