Aldığım nefes sonrası dikkati bu defa gözlerime kaymıştı. İkimizde sessizdik.
Eğildiğinde tam kalbim durdu diyecekken dudağımın kenarına yakın bir yere dudaklarını değdirip saniyesinde çekildi.
Ah içim titredi.
Yani öpüşme kadar sarsıcı olmuştu. Çünkü ilk kez dudaklarını böyle yakınımda hissetmiştim.
-"Seni kırdığım için tekrar özür dilerim. O denizde giydiğin bez parçasından sonra da fazla sinirlenmiştim böyle patladım." derken hala çekilmediği için sözlerine pek odaklanamamıştım.
-"Beni dinliyor musun ?"
Başımı sallayıp yutkundum. Ve sonunda gözlerine baktım.
Terledim mi ne ?
Bacaklarımı birbirine sürtüp altında kıpırdanırken tekrar eğildi. Bu defa burnunu boynuma bastırmıştı.
-"Ne yapacağım ben seninle ?" dedi iç geçirerek.
Heyecandan uyuşmaya dönen kollarımı kaldırıp boynuna doğru attım ve o görmediği için rahatça gülümsedim.
-"Uyuyacaktın." dedim dalga geçer gibi.
-"Uyumadan önce bana kendinden bahset. Hiçbir şey bilmiyorum." dedikten sonra ilk önce beni ardından kendisini örtünün altına soktu.
Birbirimizi tanımadan bir araya geldiğimiz için normaldi.
-"Çok sevdiğim restoranım haricinde başka bir ilgi alanım yok. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Ailemle dediğim gibi geldiklerinde ancak o da çok sık olmuyor. "
-"Bu arada kaç yaşındasın ?" diye sorunca gülesim gelmişti.
Ne kadar da birbirini tanımayan bir çift !
-"23. Sen ?" diye sordum.
-"30."
-"Sen kendini anlat. 30 yaşında olan bir adamı neden ailesi evlendirmeye zorluyor ?" sorusunu istemeyerek sormuştum. Can sıkıcıydı.
-"Bizim oralarda hep öyledir. Eğer gönlünü verip istediğin birisi yoksa uygun gördükleri biriyle evlendirirler. Gerçi aşkı sevgiyi de çok önemsemezler de neyse. "
İşte bu tamamen yüzümü düşürmüştü.
-"Anladım." dedim mırıldanarak.
Parmağıyla çenemi kavrayıp yüzümü yüzüne yaklaştırdı.
-"Benim gönül de kaymış işte birine evlenmek için zorlayacağım gibi görünüyor."
Utana sıkıla yüzüme yayılan gülümsemeyi bastırdım.
-"Alisa." Bir anda ciddiyete bağlamasıyla duraksayıp ona baktım.
Dirseğinden destek alıp hafif kalkınca yüzü yüzüme denk gelmişti. Çatık kaşlarını düzeltip diğer eliyle yanağımı okşadı.
-"Efendim." dedim ciddiyetinden korkarak.
Sanki kötü bir şey diyecekmiş gibiydi.
-"Seni ilk gördüğüm andan beri istiyorum. Gözlerim senden başkasını görmek istemiyor."
Nefesim beni boğacakmış gibi olunca dışarı üfleyip donmuş bir halde ona baktım.
Kötü düşünceleri bir kaç dakikalığına unutup ona sarıldım. Sarılmamla üzerime düşmesi bir oldu ve haliyle nefesim daha çok kesilmişti.