Yirminci Bölüm

3.5K 121 9
                                    

Medya - Alisa

Savaş'ın beni getirdiği şehirden uzak yeşilliklerin arasında bir yerdi. Öyle güzeldi ki yaz güneşiyle her yerde açan çiçekler mis gibi kokuyordu.

Taştan yapılma iki katlı evin geniş bahçesine masalar atılmıştı ve çok fazla insan yoktu.

-"Savaş burası çok güzel." dedim hayranlıkla bu büyüleyici yere bakarak.

Bahçıvan önlüğü giymiş bir adam önümüzde durunca gülümseyen yüzüm ona dönmüştü.

-"Açılışa gelmedin kendini affettirmeye mi geldin ?"  diyen adam Savaş'a kızgın kızgın bakıyor elindeki makası sallıyordu.

-"Gelecektim vallahi Mehmet amca ama bu yanımda gördüğün kızın yanında olmam gerekiyordu."

Ateşin yükseldiği yanaklarım yüzünden başımı eğmiştim.

Karşımızdaki yaşlı adam eldivenini çıkartıp elini uzattı.

-"Güzel kızın hatrına affediyorum. Sizinle tanışma şerefine nail olmak isterim."

Kaba görünmemek için anında elimi uzattım. Yaşlı amcanın kibarlığı kalbimi fethetmişti.

-"Alisa ben tanıştığıma çok memnun oldum. Burada mı çalışıyorsunuz ?" diye sordum ilgiyle hevesle bakarken.

-"Bende Mehmet kızım. Burada hanımımla birlikte yaşıyorduk. Güzelliğini kendimize saklamayalım dedik böyle bir işe giriştik. Beğendin mi ?" diye sordu Mehmet amca elini çekip.

-"Beğenmek ne kelime bayıldım !"

Mehmet amca gülmüş eldivenini geri giyinmişti.

-"Siz şöyle geçin ağacın dalları güneş ışığını biraz kesiyor ama en iyi hanımeli kokusu o taraftan alınıyor." Bize eşlik ettiği yere geldiğimizde kuşların cıvıltısı insanı rahatlatıyordu.

Ahşap sandalyelerde karşılıklı oturduğumuzda Savaş kolunu yanındaki sandalyeye atmış rahat görünerek oturuyordu.

Mis gibi temiz havayı içime çektim.

-"Mehmet amca Alisa için kahvaltılık bir şeyler alalım. Bende bir demli çayını içerim." Savaş'ı dinledikten sonra uzaklaşan adamın ardından taş evin kapısında bir kadın görünmüştü. Beyaz saçlarıyla ton ton yanaklarıyla çok şekerdi.

-"Savaş'ım hoşgeldin yavrum. Bizde ne zaman gelirsin diye konuşuyorduk."

Savaş kalkıp ellerini öptüğü teyzeye sarılınca gülümsemekten yüzüm ağırmaya başlamıştı.

Galiba buradan başka bir yer böyle iyi hissettiremezdi.

-"Bulduğum boşlukta atladım geldim Çiçek teyzem."

Kadın Savaş'ın ellerini tutarken bana bakıp kocaman gülümsedi. Ardından imalı bakışları Savaş'a dönünce öylece bekledim.

-"Yoksa ?" diyince kaşlarım havaya kalkmıştı.

Savaş elini omzuna koyup güldü.
-"Yok değil."

Yanak içlerimi ısırıp ellerimi masanın üzerinde birleştirdim.

Kadının yüzü bir anlık düşmüş sonra tekrar sevimli haline bürünmüştü.

-"Merhaba kızım ben Çiçek."

Ayağa kalkıp elimi uzatıcakken bana dolu dolu sarılınca mutlu olmuştum.

-"Bende Alisa. Tanıştığıma memnun oldum."  dedim içim kıpır kıpır oluverirken.

VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin