Otuz Yedinci Bölüm

3K 99 4
                                    

Leyla teyzenin aldığı yatak örtüleri , dantelli havlular ve yemek takımları hiç ilgimi çekmiyordu. Normal zamanda neşesine ortak olup ilgilenebilirdim ama içim bunalıyordu.

İki hafta olmuştu ve Savaş hala gelmemişti.

-"Sen sevmedin mi bunları ? Doğru söyle üzülmem." Alıngan sesiyle dudağımı büküp ona sarıldım. Yerde halının üzerine oturmuş aldıklarını açarak bakıyorduk. En çok eğlenen Rümeysa oluyordu.

-"Çok sevdim. Çok güzeller. Ama oğlun gelmiyor aklım onda." derken bile gözlerim dolmuştu. Zorla yaşları geri gönderip çenemi omzuna koydum.

-"Ne bir ses ne bir haber gelmiyor artık senden.." Rümeysa'nın dalga geçerek söylediği şarkı üzerine kafasına havlu fırlattım.

-"Dalga geçmesene benim gelinimle !" diye de kızdı Leyloş.

-"Aman tamam demedim bir şey." diyip gülmeye devam etti.

Havluyu verince katlayıp koydum ve somurtmaya devam ettim.

-"Anlatsana bir şeycikler nasıl oldu ?" Leyla teyzenin omzuyla omzumu dürtmesi üzerine yüzüm kızarmaya döndü.

-"Birbirlerine olan bağlılıklarını fark ettiler işte annecim. Nasıl olabilir ?"

Başımı usulca salladım.
-"Yani...şey evet." dedim mırıldanarak.

-"Nasıl olduysa oldu ama çok güzel oldu. Bundan sonra sana çeyiz dizmek benim görevimdir. Dün anneni aradım bir haftalığına Bodrum'a gideceğiz dedi onunla başka zaman çıkacağız. Çok anlamazmış ama olsun yinede yaparız." dedi uzun uzun hevesli şekilde.

Annemi de kendisi gibi yapmaya uğraşıyor ve ciddi bir yol katediyordu. Buna baya şaşırıyorum. Çünkü annem dediği gibi bugün Bodrum'a gitmeden önce bana beğendiği mobilyaları dergilerden gösteriyordu.

Herkes bu işe adapteydi. Ben hariç.

Savaş olmadan hiçbir işe odaklanamıyordum.

-"Olur tabi." derken dudaklarım kendiliğinden hareket ediyordu.

Leyloşun kucağıma bıraktığı bir runner örtüye elimi attığım sırada halıda duran telefonum çalmaya başladı. Örtüyü kenara atıp hızlıca aldım.

Savaş arıyor !

-"İki gündür aramıyorsun farkında mısın ?!" diye kaşlarımı çatarak söze girdim.

Biraz sessizlik olunca yüzüm ifadesizleşti.

-"Aa şey merhaba yenge ben Murat." Göğsümde sıkışan nefes yavaşça dışarı çıkarken içime bir şeyler olmuştu.

-"Savaş nerede ?" der demez Leyla teyze elini bacağıms koyup yüzüme baktı.

-"Yenge ben merak etme diye aradım. Aramak zorunda kaldım yani-"

-"Murat , Savaş nerede dedim ?!" Kalbim sıkışırken yine içimden kötü düşünmemek için kendimi telkin ediyordum.

-"Kızım ne oluyor ?" Leyla teyzenin endişeli sesiyle Rümeysa kalkıp ona destek oldu.

-"Abim yanımda. İyi...iyi ama küçük bir sıkıntı oldu. O seni arayamayınca ben bilgilendirmek istedim." derken sesinin tonundan terslik olduğu bariz ortadaydı.

Yutkunup elimi saçlarıma attım. Kanım çekiliyormuş gibi olurken ellerim bacaklarım uyuşmuştu.

-"Ne oldu ?" Yılmışlık içeren sesim güçlükle çıkarken gözlerimden birer birer damlalar süzüldü.

VURGUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin