Saçlarıma oradan yanağıma değen parmaklar beni huylandırırken uykuda olan ruhumu ürkütmüştü. Gözlerimi hızla aralayıp son sürat atan kalbimi hissettim.Kapatmadığım abajur sayesinde yüzü yüzüme yaklaşmış olan Azad'ı görebildim.
-"Azad..?"
Rüya mıydı ?
Yaşadığım şoktan dolayı hala uyanmadığımı sanıyordum.
-"Beni beklemeden uyudun mu ?" diye sordu bir yandan saç diplerimi okşayıp dururken.
Derin bir nefes alıp elimi yüzüme attım ve kıpırdandım.
-"Aklım çıktı bir anda ne yapıyorsun sen ?" dedim daha kendime gelemediğimden dolayı.-"Korkutmak istememiştim." Sesi öyle kısık öyle şefkatli geliyordu ki kalbim bir hoş oldu.
Elimi indirip yastıkta yan döndüm. Azad'ın yatağın boş tarafına uzanmış olduğunu şuan da fark ediyordum. Bakışlarımı görür görmez yatakta doğrulmuştu.
Tanrım...öleceğim.
-"Ben gelmeyeceğini düşünmüştüm." dedim uykulu uykulu mırıldanıp.
Elini uzatıp saçlarımın arasına koyunca o an nefes alamadım ve öylece kalakaldım.
Sessizliğim uzun sürünce uzattığı kolunu geri çekti.
-"Geleceğimi söylemiştim."
Gözlerimi aralayıp yüzüne baktım. Odaya dağılan kokusu burnuma doluyordu.
Sessizliğin hüküm sürdüğü odanın içerisinde birbirine karışan nefeslerimiz vardı. Azad derin bir iç çekip hızla beni göğsüne aldı. O an hayatımda ilk kez huzura sarıldığımı fark ettim.
-"Bugün bir terslik oldu. Ne olmuştu ?" diye sordum hala göğsüne yaslı dururken. Aradan dakikalar geçmişti ve o konuşmayınca ben konuşmuştum.
-"Alisa...bu gece seni böyle kollarıma almışken...yarına bu konakta sesini bile duyamayacak olmam beni delirtiyor."
Gözlerimi sıkıca kapatıp bu gerçeği unutmaya çalıştım. Burnumu sert göğsüne sürtüp ona doğru utana sıkıla yaklaştım. Yaklaştığımı hissedince iki kolunun arasında beni daha sıkı sarmalamıştı.
-"Ben buraya ait değilim." dedim titreyen sesim ile birlikte
Gerçek buydu işte.
Buraya ait olmadığımı ikimizde biliyor ama yine ikimizde imkansızı istiyorduk.
-"Sen bana ait olmadan günlerim nasıl geçer bilmiyorum. Gitmeni istemiyorum Alisa."
Dudağıma dişlerimi geçirdim.
Burası benim evim değildi ki.
-"Azad..." dedim ama diyecek bir şey bulamayın devamını getiremeden sustum.
-"Biliyorum senin de bir hayatın var. Nasıl bir hayatın var onu bilmiyorum ama ben hayatımın bundan sonra ki kısmını seni tanıyarak geçirmek istiyorum." Birbirimizi gerçekten de tanımadan ne hale geldiğimizi düşünüp gülerken diğer taraftan aslında bunun iyi bir şey olmadığını düşünüyordum.
-"Bende öyle seni tanımak istiyorum." diye fısıldadım son cümlemde.
İki ayrı kutup nasıl bir arada buluşacaktık ?
Azad aldığı derin nefesle beni kendinden ayırıp dirseğinin üstünde yükseldi. Yatağa sırt üstü yattığımda eli yanağımı buldu.
-"Bir yolunu bulacağım söz veriyorum. Her şeyi yoluna koyup seni yanıma alacağım ondan sonra da kimse seni benden ayıramayacak."