Evreni belirleyen 26 evrensel sabit var ve bunların neden öyle olduğunu bilmiyoruz. Gözlemlere dayanarak elde ettiğimiz sabitleri fizik denklemlerine elle ekliyor ve evreni ancak böyle açıklayabiliyoruz. Oysa 26 sabitten biri bile trilyonda bir oranında değişik olsa bildiğimiz evren oluşmaz ve yaşam ortaya çıkmazdı. Buna süper ince ayar diyoruz.
Peki evrene ne ince ayar yaptı? Doğaüstü bir varlık mı, yoksa evren bir simülasyonsa başka evrenden gelen süper gelişmiş uzaylılar mı? Yoksa evren kendi başına mı oluştu? Fizikteki ince ayar argümanın doğru olup olmadığını fizikte tanrı var mı diye sorarak görelim.
EVRENE İNCE AYAR YAPMAK
Modern teknoloji akıllı telefonlar, TV ve ile hayatımızı esir almadan önce, insanlar ışık kirliliğine uğramamış gece göğünde yıldızları seyrederek evrenin nasıl oluştuğunu kendine soruyor ve genellikle evrenin üstün bir güç tarafından yaratıldığını düşünüyordu. Bunun mantıklı bir nedeni vardı: 350 yıl öncesine dek yeryüzüne anlam veren fizik yasalarıyla gökyüzünü yöneten yasalar farklı görünüyordu; çünkü insanlar uzaya çıkamıyor, orada ne olduğunu bilmiyor ve test edemiyordu.
Oysa 1687'de Newton geldi ve gökteki cisimlerin devinimiyle yeryüzünde ağaçtan düşen elmanın davranışını aynı açıkladı. Newton tanrıya da inanıyordu ama yerle göğü birleştiren ilk fizik yasalarını formüle eden kişi olarak insanlığın en büyük devrimcilerinden biri oldu. Böylece insanların dünyaya bakışı değişti ve evreni din yerine bilimle açıklamaya başladılar.
Lakin günümüzde başa sardığımızı görüyoruz. Parçacık fiziğini açıklayan , evreni açıklayan ve atomaltı dünyanın temellerini açıklayan 26 evrensel sabite dayanıyor. Bunlar gibi parametrelerdir; ama bunları fizik yasalarından türetmedik. Nasıl türeteceğimizi de bilmiyoruz. 26 parametreyi doğa ve uzayda gözlemleyerek denklemlere elle ekledik. Üstelik evrensel sabitler o kadar hassas ki en ufak değişiklikte evren yok olurdu.
Newton inanıyordu ama onun zamanında parçacık fiziği, kuantum mekaniği ve genel görelilik yoktu. Bu teoriler tanrı üzerine konuşmaz; çünkü tanrı bilim dışıdır fakat fiziksel evrenin tanrı olmadan oluşabileceğini gösterir. İşte ince ayar argümanı bu paradigmaya açık veya örtülü şekilde karşı çıkıyor. Bizim de argümanı analiz etmemiz gerekiyor.
Örtülü derken ince ayar argümanını din insanlarından çok fizikçilerin kullandığını belirtelim. Peki doğru kullanıyor mu? Örneğin 2 x 10-37 kg olan nötrino kütlesini alalım. 2 x 10-37 kg, yerine 2 x 10-38 kg olsa evrenin genişlemesini sağlayan yener ve evren kendi içine çekerek olurdu. 2 x 10-36 kg olsa uzay galaksiler halinde toplanmasına izin vermeden, çok hızlı genişler yıldızlarla gezegenler oluşmazdı. Diğer 25 evrensel sabit de bu kadar hassastır:
Öyle ki evren insanlara uygun yaratılmış görünüyor. Hele doğal dengeye bakınca öyle görünüyor. Örneğin nötrino kütlesinde 10-36 ölçüsünde ince ayar var. Oysa bu argümanda hata var: Kim nötrino gibi mikroskobik bir temel parçacığı kilogram cinsinden tartmak ister? Bu bizi yanıltarak ince ayarın sanılandan ince olduğunu düşünmemize neden olabilir.
Bu hatayı görmek için insan boyunu metre yerine ışık yılıyla ölçelim. Bakalım ne çıkıyor? Efsanevi Los Angeles Lakers oyuncusu Lebron James'in boyu 2 metre 6 cm, pardon 2 x 10-16 ışık yılıdır. Peki ışık yılı üzerinden boy ölçüsü size ne anlatıyor? Hiçbir şey. Lebron James 20 metre boyunda bir ya da 1 metre boyunda cüce olsaydı bile bunlar cinsinden hiçbir şey ifade etmezdi.
BÜYÜK PATLAMADA İNCE AYAR
Evreni belirleyen 26 evrensel sabit birbirine göre belirlenmektedir, yani evrende ince ayar varsa 26 evrensel sabiti birden ayarlar; çünkü bütün sabitler birbiriyle ilişkilidir. Örneğin en hafif kütleli parçacık olan nötrinolar bowling topu kadar ağır olamaz. Sonuçta muazzam enerjisi bile kütle-enerji denkliği kuran E=mc2 ile 5 kg ağırlığında nötrino oluşturamaz. Büyük patlamanın enerjisi de uzayın genişleme oranını veren bağlıdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVRENDE YALNIZ DEĞİLİZ SINIRSIZ EVREN
Science FictionBir bilimkurgu-fantastik - aşk, tutku hikayesi