O gün tüm gün oturmuş , yazı yazmıştım. Uzay gemisi ise durmadan hareket halindeydi. Durmadan ilerlerken bir kez daha anlamıştım ki, Alex, haklıydı. Bizim ait olduğumuz yer burasıydı.
sadece burası. Burada zaman kavramı gerçekten de durmuş gibiydi. Fakat yaşam işte, o bir şekilde devam ediyordu.
"Cesur kalem misin sen yoksa? " diyerek yanıma geldi, kocam.
"Sen öyle diyorsan öyledir".
"Bence öylesin. Yazdıkların çok tatlı, beğeniyorum".
"Beğeniyor musun?".
"Evet diyerek yanıt verdi, Alex. Tıpkı senin gibi tatlı".
"Sen okumaktan pek hoşlanmıyorsun, seni zorlamıyorum, öyle değil mi?".
"Asla. Okumayı sevmiyor olmam, senin tatlı hikayelerine göz atmayacağım anlamına gelmez. İnan bana içimden geliyor. Hikayelerini isteyerek okuyorum, yani sen bana okuma desen de ben gene okurum, hayatım".
"Sağol".
"Sen sağol. Beni mutlu ediyorsun. Ayrıca tebrikler".
Tekrar gülümsedim. Kocam yanıma oturdu.
"Bu oldukça romantik. Bu arada hikayelerindeki kötü ,çapkın adamlara özellikle dikkat ediyorum,onu hangi kadın yola getirecek diye?".
"Haydi, ama, bu sadece bir hikaye hayal ürünü. Gerçekle bir ilgisi yok. Gerçek dünyada gerçi artık dünya diye bir yer yok da neyse, kötü adamlar, asla düzelmez. Ve onu herhangi bir kadında yola filan getiremez".
"Sen beni getirdin, ama".
"Biz nasıl desem senle, ben azınlık olabiliriz".
"Eh ne diyebilirim ki hayatım? bu konuda sen öyle diyorsan ,haklısındır belki. Bu işlerden hiç anlamıyorum. Edebiyata ilgim sıfır".
"Sana öğretebilirim".
"Öğretiyorsun zaten " dedi, Alex. Hem de yeterince diye ekledi, daha sonra.
Bu esnada gülümsedim. Alex, bana ilham veriyordu. İyi ki hayatıma girmişti. O artık benim her konuda destekçimdi. Ve benim hayatımı değiştirmişti. Onun sayesinde her şey, geride kalmış, tüm çevrem değişmişti. Yeni ortamlara girmiş, değişik, çılgın insanlar tanımıştım. Halbuki önceden bunu hayal dahi edemezdim. Yani onun gibi biriyle ilişki yürütebileceğime asla inanmazdım. Onu tanımıyorken ,bu denli güzel bir kalbi olduğunu nereden bilebilirdim ki?çapkınlığıyla ünlü, çok zor bir adamdı, fakat bir şekilde mucize olmuştu, ve biz anlaşmayı, yürütmeyi başarmıştık. O benim ikinci kocam olmuştu. Şaka gibi, ama, evlenmiştik. Biz birbirimizi olduğumuz gibi kabullenmiş, saygı duymuştuk.
Bu önemliydi. Saygı çok önemliydi. Aksi taktirde yürümezdi.
"Beni sevdiğin için teşekkür ederim, dedi, Alex".
"Aklıma Bon Jovi'nin, meşhur şarkısını getirdin". "Thank you for loving me".
"Dinleyelim, diyerek" hemen açtı, Alex. Hep böyle yapıyordu. Onun huyu buydu.
Ben beni sevmiyorum, anlayamıyorum, bu güzel kadın anladı diye düşündü, Alex. Ben kadın olsam benle olmam, ben beni sevmiyorken, o kabul etti, dedi içinden. Zor bir adam olduğunun farkındaydı. Fakat yavaş, yavaş düzeliyordu. Yaraları iyileşiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVRENDE YALNIZ DEĞİLİZ SINIRSIZ EVREN
Ciencia FicciónBir bilimkurgu-fantastik - aşk, tutku hikayesi