ASLA PES ETME VE İNAN İSTE

73 28 4
                                    

En uzak mesafe, iki kafa arasındaki mesafedir. Birbirini anlamayan  demişti, Can Yücel.

Artık dönüşmüşlerdi.  Onlar  birer  uzaylıydılar. Alex,ile oturmuş  sohbet  ediyorlardı.

 "İyisiniz  bakıyorum?".

"Elbette neden  iyi  olmayalım  ki? diyerek karşılık " verdim. Alex,  gülümsedi.

"Buna  sevindim. İnsanken fazla  agresiftin. Beni ukala buluyor demediğini bırakmıyordun".

"Öyle  mi? çok  garip. Biz  uzaylıyız, her  zaman  uzaylıydık. İnsan  da nereden  çıktı? insanda  nesi  şimdi?".

"Hey bu  konuyu  kapat artık Alex, kafalarını  karıştırmanın anlamı  yok. Artık  dönüştüler. Biz  hedefimize  ulaştık, şimdi  önümüze  bakalım,  dedi robot. Onlarda artık bizden".

"O  haklı dedi " Yılan.

"Şimdi  çalışma  zamanı. Sizi çok iyi  çalıştırıp,  eğiteceğim. Ve  bundan sonra güçlü  olmak  zorundasınız. Eğer hayatta kalmak istiyorsanız, bunu yapmalısınız. Oraya huzura  varana  dek düşmanlarımızla  karşılaşacaksınız. Bu işin sonunda yaşamak da var, ölmek  de. Ben onları yeneceğimizi umut  etmek istiyorum. Beraber  çok  çalışacağız".

"Onlar  da  kim? diye sordu" meraklı arkadaşım  Aslı.

"Diğerleri. Kısacası bizden  olmayanlar. Diğer uzaylılar,  ve yaratıklar da oraya varmak istiyor. Ve  hepimize yetecek  kadar yer  yok".

"Orada herkesin yaşayacağını  sanıyordum,  dedim. Eğer  insan olsaydım, kaçırılan herkes  diye buna eklerdim,  bundan adım kadar  eminim".

"Öyle  değil  ,maalesef. Ya  onlar  başaracak, ya  da  biz diyerek karşılık  verdi, Alex".

"Haklısın dedi "Yılan. Bunu korkak bir ifadeyle söylemişti.

"Arkadaşlar birazdan  diğer arkadaşlar  da burada  olacaklar. Şimdi bir an önce harekete geçme zamanı. Başarmak için çok çalışmalıyız. Şimdi  sizlere nasıl  savaşacağınızı,  düşmanınıza nasıl karşılık  vereceğinizi  göstereceğim. Karşımıza  çıkacak olan rakiplerimiz güçlü. Kim  bilir? kimlerle karşılaşacağız. Artık  bazı temel bilgileri,  savunmayı, her  şeyden  önemlisi ışık  gücüyle nasıl düşmanımıza karşı savunacağımızı öğrenme zamanı".

"Işık  gücüyle  de  ne  demek?  diye  sordum". Aslı'da,  yanımda  yanıtı öğrenmek  için meraklı bir yüz ifadesiyle bakışlarını Alex'e, dikmişti.

"Tabi  ya, henüz biz uzaylıların bazı, özel güçleri olduğunu bilmiyorsunuz. İşte şimdi hepsini size göstereceğim. Hazır  mısınız?".

Kalabalık halinde  herkes evet diyerek  hep bir ağızdan bağrıştılar. Artık  buradaydılar. Ve  hayatta kalmak, için mücadele etmek zorundaydılar. Düşmanlarının  kim  olduğunu, ve  gelecekte  kimlerle karşılacaklarını bilmiyorlardı. Fakat bildikleri  bir şey  vardı,  oda  gittikleri yere  yani  huzura ulaşmak, varmak  için mücadele  edecekleri gerçeğiydi.

Asla pes  etmeyeceklerdi. 

Umut hep vardı. Dünyanın dışında  da  vardı,  hatta uzayda  bile. Bilinmezliğe  doğru ilerlerken her  şeyi öğreneceklerdi.

Bu  gizemli  gezegen  de onları  bir mücadele bekliyordu.

Onları  gelecekte kim bilir? neler bekliyordu?

Bakalım neler olacaktı?  bunu bekleyip göreceklerdi.

Çok  çalışmaları gerekiyordu. Çünkü  bazı şeyleri elde edebilmek için sadece yeteneğin tek başına yeterli olmadığını  gayet iyi biliyorlardı.

Bu bir gerçekti. 

Ne yaşanırsa  yaşansın birbirlerini burada  da seviyorlardı. Henüz  yeni tanışmışlardı, birbirlerini henüz yeterince tanımıyorlardı  belki,ama, bazen tek bir bakış bile sevgiyi anlatmaya yeterdi. 

Bu toplanmış olan kalabalık şu  anda böyle bir kalabalıktı. Tanışıp, kaynaşacakları zamanda gelecekti, elbet, fakat şu  anda Alex'in, onlara öğretecekleri, gösterecekleri konusunda son derece heyecanlıydılar.



EVRENDE  YALNIZ  DEĞİLİZ  SINIRSIZ  EVRENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin