Demir'in mekanına gittiğimiz gece, dövme yaptığı koltukta ikimiz sığmak için birbirimize sarıldık.
"Sana aşık olabilir miyim?" dedi ben ona bakarken.
"Bu da ne demek şimdi?" dedim kaşlarım havalanırken.
"Hiç." derken beni biraz daha sardı. "Kalbindeki kişi şanslı." diye devam etti.
"Öyle." dedim ve gözlerimi kapadım.
Mekânda çalan müziğin yerini bildiğim bir şarkı alırken aklıma Okyanus düştü.Her şeyi gören sen, göremedin mi beni?
Her şeyi duyan sen, duyamadın mı beni?
Her şeyi bulduysan, bulamadın mı beni?
Her şeyi bilen sen, bilemedin bi' beni!"Özgür'ü mü düşünüyorsun?" dedi şarkı arasından.
"Neden günlük yaşamında Özgür ismini kullanmıyor?" dedim sorusuna soru ile karşılık vererek.
"Özgür yeraltı ismi. Yeraltında da Okyanus'u kullanmaz ve kullandırtmaz."
"Ailesi peki?" dedim yattığım yerde doğrularak.
Hâlâ yatıyorken bana baktı ve devam etti.
"Babasıyla görüşmüyor ve bunun nedenini kimse bilmiyor. Annesi ise vefat etti, doğumda."
Kaşlarım havalanırken, üzerinde oturduğum koltuğa sağ işaret parmağımla karalamaya başladım."Anla-" sözümü kesen çalan kapı olmuştu. İkimiz de kapıya baktık ve bu sırada Demir yattığı yerden doğruldu.
Kapı açıktı ama kapının önünde sadece 2 kutu vardı. İkimizin telefonuna da aynı anda bildirim gelmesinden, olayı rahatça kavrayabildik.
Gönderen: Gizli Numara
Yarın size bıraktığımız kutulardaki kıyafeti giyerek, saat 00.00'da aynı yerde olacaksınız.Ben oturduğum yerden kalkıp kapının önünden kutuları aldım ve kapıyı kapattım. Kutuların üzerinde isimlerimiz yazıyordu.
Kendi kutumu alıp, kapağı açtım ve içindeki elbisenin kollarından tutarak yukarı kaldırdım. Demir elbisemi görmek için bana bakıyordu.
"Ciddi mi bu?" dedim gözlerimi pörtleterek.
"Bu elbiseyle buraya giremezsin." dedi Demir net bir şekilde.
"Okyanus için." dedim.
Demir'in kutusunda kravatlı bir smokin vardı.
Demir'e tekrar bildirim gelirken telefonuna baktı ve, "Okyanus." dedi.
Gönderen: Okyanus
Seninle konuşmam gerekiyor, aşağıda mısın?Demir bana mesajı okuyup, cevabını Okyanus'a yazdı.
Gönderilen: Okyanus
Evet, Alinda'da yanımda.Demir kutuları alıp, kenara üst üste koydu. Arkam kapıya dönüktü ve onun geldiğini görmek için öne dönerken, kapıda gözlerimiz kesişti. Kalktığım yere tekrar otururken gülümsedim.
"Demir." dedi Okyanus, bana doğru gelirken.
Koltuğun hemen yanında olan sandalyeyi çekip oturdu ve benim orda olmamı umursamadan konuşmaya başladı.
"Bugün Güneş ile buluştuk." dedi ve diz kapaklarına dirseklerini dayıyarak öne doğru eğildi.
Ona bakarken bana baktığı sırada kafamı başka yere çevirdim.
"Asu'ymuş." Demir bu lafının arkasından gülmeye başladı ben ise tepkisizliğimi korumayı başardım.
"Cidden onun olduğunu mu düşünüyorsun?" dedi Demir kahkahalarının arasından.
"Caddedeki köpeği hep kovalardım Güneş korkuyor diye, bu sefer korkmadı."
"Bunu gözlemlemen iyi olmuş." dedi Demir kahkahaları yatışırken.
"Bir şey oluyor." dedi sonrasında.
"Anlayamıyorum." Kafasını eğildiği yerden ellerinin arasına aldı ve saçlarını çekiştirdi."Demek Güneş'in kimliğini senden önce başkaları öğrenmiş." dediği sırada Demir'e baktım ve dudak oynatarak şşt dedim.
O sırada kafasını kaldırdı ve hafifçe gözlerini kısarak bir yere odaklanıp düşünmeye başladı.
"Sikerim böyle işi!" dedi ve aniden ayaklandı.
"Uğraştırıyorlar adamı! Yok Güneş falan yok bundan sonra!"
dedi ve bir hışımla kapıyı çarparak gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr.Efkan↝Yarı Texting [Tamamlandı]
ChickLit"Onunla çıkman da mı benim için!" Ses tonu kırık ve gürdü. Kıpkırmızı olan gözlerinden gözlerimi çekmeden elimi yavaşça yanağına koydum ve okşadım. "Kalbimde sadece sen varsın." dedim gözlerimin dolmasına engel olamayarak. "Ben senin sevgini de şef...