"Ben de seni kaybetmek istemiyorum." dedim kantine doğru ilerlerken.
"Bu gece planın var mı?" dedi olduğumuz yerde durup. Ben de onun önünde durduğumda gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm ya da bana öyle geldi.
"Gözlerin." dedim biraz daha ona yaklaşıp, gözlerine bakarken. Elim yanağında, baş parmağım gözlerinin hemen altındaydı.
Sol eliyle, sağ elimin bileğini tuttuğunda, yaptığım yakınlaşmanın yanlış olduğunu kavrayabildim.
Birkaç adım geri attım ve gülümsedim.
"Gözlerine ne oldu?"
"İlk ben sordum." dedi başta sorduğu soruyu kastederek.
"Hayır, bir planım yok." Gülümsedim.
"Saat sekizde, seni alırım, uygun mu?"
"Olur." dedim ve ikimiz de aynı anda kıkırdadık.
"O zaman saat sekizde buluşuruz." dedi çarpık bir gülümsemeyle.
Ben yanından yavaş adımlarla yürümeye başladığımda, ona el salladım ve hızla kantine girdim.
Gözlerim ilk olarak Okyanus'u aradığı sırada göz göze geldik. Atlas, Kerem, Çisem, Okyanus iki masayı birleştirmişler, oturup konuşuyorlardı.
Masada biri sandalye çektiğinde, kimin olduğuna baktım.
Asu?
Cidden bunca olaydan sonra hâlâ Okyanus ile miydi?
Okyanus'un yanına eteğini toplayarak oturduğunda, kaşlarım çatıldı.
Okyanus'un tek boş yanını Asu doldurmuştu.
O sırada Çisem elini kaldırıp, beni yanlarına çağırdığında, bir iki adımla onun yanına gelip, boş sandalyeyi biri ile birlikte çektim.
Hemen yanıma baktığımda Demir de bana bakıyordu.
"Tekrar selam." diye selam vermeyi esirgemedi.
İkimiz de aynı anda masaya oturduğumuzda, Okyanus ile Asu'ya baktım. Asu bir şeyler konuşuyor, Okyanus pür dikkat bizi izliyordu.
"Bu gece bana gelmeden, iyice uyu olur mu?" dedim Demir'e doğru eğilerek.
"Çok mu kötü gözüküyorum?" dedi o da ben uzaklaşmadan.
"Gözlerindeki mavi koyulaşmış. Kaç gündür uyumuyorsun?" diye sordum.
"Alinda bu senin." Hemen doğrulup, Çisem'in uzattığı tabağa baktım.
"Ama ben aç değilim ki." dedim tam tostu görünce.
"Demir seninki neyli olsun?" dedi Çisem ayaktayken.
"Ben aç değilim." dedi net bir sesle Demir Çisem'e.
"O zaman bölüşelim bunu." dedim Demir'e bakarken.
Demir çatık kaslarla bana bakarken ben ona minnet bir bakışla baktım.
"Öyle bakmayacağına söz verirsen, bölüşürüm. "
"Söz." dedim ve böldüğüm tostun olabildiğince fazla tarafını Demir'e uzattım.
İkimiz de sessizce tostlarımızı yiyorken ortamda bir konu üzerine sohbet vardı ama ben, Demir ve Okyanus konuya uzaktık.
Okyanus ile gözlerimiz kenetliydi ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.
Çisem kulağıma eğildiğinde onu dinledim.
"Okyanus seni okulun arkasına çağırıyor. Şimdi çık, o gelecekmiş." Kaşlarım çatıldı, başımı olumlu anlamda aşağı yukarı sallayıp, beklemeden ayağa kalktım ve lavaboya gittiğime dair yalan kısa bir açıklama yaptım.
Kantinden çıkıp, okulun arkasına dolandığımda, okulun yapısından ötürü kolonların arasındaki geniş bölmeye girmeyip, kolonlara dayandım.
Kimse yoktu.
Çok geçmeden Okyanus da görüş alanıma girdiğinde, vücudumu dikleştirdim.
Yanıma geldiğinde beni kolumdan tutup o geniş alana soktu.
Kızgın gibiydi.
"Sevgilim." dedim fısıldayarak.
Burnundan soluyordu. Onun göğsüne geldiğim için biraz kafamı kaldırmam gerekiyordu.Yüzünü görmek için parmak uçlarımda kalktım ve boyuna yetiştim . Hiçbir sey söylemiyor, burnundan solumaya devam ediyordu.
Elimi kalbinin üzerine koydum ve onu neden sinirlendiğini bilmediğim konu hakkında sakinleştirmeye çalıştım.
"Şşt, ne oldu şöyle bakalım." dedim sakin bir ses tonuyla. Çenesi kasıldı ilk önce.
"Demir ile ne konuşuyordunuz fısır fısır? Saklı bir mezvu mu var? Hayırdır?" Dişlerinin arasından konuşuyordu.
"Seni sinirlendiren bu mu?"
"Bilmen gereken tek şey, biraz Demir'den uzak kalman gerektiği."
Söylediği şeyle ne tepki vermem gerektiğini kestiremedim.
"Ama o-"
"O falan değil bebeğim." Kalbinin üzerindeki elim, yanıma düştüğünde, elimi tuttu.
"Ondan uzak dur." Boynundaki damar kendini belli etti.
"Anlaştık mı?"
"İyi de neden?"
Soruma cevap vermeyip, beni kendine çekip sarıldı."Benden gitme."
Uy uy uy biz 2 bin mi olduk uy uy😍😋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr.Efkan↝Yarı Texting [Tamamlandı]
ChickLit"Onunla çıkman da mı benim için!" Ses tonu kırık ve gürdü. Kıpkırmızı olan gözlerinden gözlerimi çekmeden elimi yavaşça yanağına koydum ve okşadım. "Kalbimde sadece sen varsın." dedim gözlerimin dolmasına engel olamayarak. "Ben senin sevgini de şef...