DILEMMA|| KAISOO

junior kyung

"Çocuk için alışveriş yapmış hyung."

"Tamam. Sen yine arada ne yaptığını sorarsın."

"Tamam. Bir şey sorabilir miyim?"

"Sor bakalım."

"Neden Kyungsoo'nun o çocukla ne yaptığını merak ediyorsun?"

"Kyungsoo'nun ne yaptığını değil, o çocuğu merak ediyorum."

"Neden?"

"Vakti gelince öğrenirsin."

、、、、、、、、、、、、、、、、

Eve geldiğimde ilk olarak ufaklık uyuduğu için arabadan çıkarıp yatağa yatırdım. Daha sonra da arabadan diğer malzemeyi taşıdım ve uygun yerlere yerleştirdim; öğlen için yemek hazırladım. Alışverişte çok fazla zaman harcadığımız için öyle vakti geçmişti ama yinede öğren sayılırdı. Yemekte piştiğinde kendime bir kahve yapıp koltuğuma yayıldım ve keyfini çıkarmaya başladım. Gerçekten de yorulmuştum bugün. Alışverişi sevmezdim.  Bir de böyle uzun süre yaptığımda nefret etme seviyesine gelirdim.

Kahvemi bu sessizlik ve sakinlik de yudumlarken Chaewon'un çığlığı böldü. Chaewon önden baba diye koşuyor arkadan da Mungmool onu kovalıyordu. Chaewon gelip kucağıma atladı. Mungmool da koltuğa çıktı. Mungmool Chaewon'a saldırırken Chaewon da sanki daha fazla kaçabileceği yer varmış gibi üzerime tırmanıyordu.

"Tamam, tamam, bir şey yapmaz."

"Mungmool otur!"

Ne Chaewon söz dinliyor ne de Mungmool dinliyordu tekrardan Mungmool'a otur diye bağırdım ve sözümü dinleyip oturdu ve o sırada Chaewon da durdu.

"Baba o beni yemek istiyor?"

Dediğine gülmeden edemedim.

"Hayır ufaklık. Seninle oynamak istiyor. Ondan korkma."

" Ama beni her gördüğünde kovalıyor."

"Hayır ufaklık kovalamıyor, seni sevdiği için oyun oynamak istiyor."

" Beni gerçekten sevmiş mi?"

"Tabi ki seni sevdi. Bak şimdi onu sev sana hiçbir şey yapmaz. Sözünü de dinler çünkü uslu bir köpek o."

" Şimdi onu sevsem bir şey yapmaz mı?"

" Hayır yapmaz."

Chaewon beni dinleyip yavaşça kucağımdan indi. Mungmool'a temkinli de olsa elini başına götürdü. Dokunup hemen çekti. Mungmool bir şey yapmayınca elini tekrar başına götürüp okşamaya başladı.

"Aaa, bir şey yapmıyor. Baba bu çok sevimli."

"Evet demiştim. Acıktın mı ufaklık?"

Kollarını yukarı kaldırıp "evet" diye bağırdı.

"Tamam, sen Mungmool ile oyna bende bir şeyler hazırlayayım."

Köpekle oyuna daldığını için beni duymadı.  Ben de mutfağa gidip yemeği ısıttım ve meyve suyu koydum.

"Ufaklık, yemek hazır. Hadi gel."

"Geliyorum." diye bağırdı oradan. Bir kaç saniye sonra da koşarak yanıma geldi.

"Ellerini yıkadın mı bakalım?"

"Hayır."

"Koş o zaman yıka da gel."