Chaewon için aldığım sandalyeyi arabanın arka koltuğuna yerleştirirken telefonum çalmaya başladı. Telefona bakabilmek için hızlıca koyup telefonu cevapladım.
"Kyungsoo"
"Efendim hyung."
"Psikolog arkadaşımı senin evinin adresini verip gönderdim. Evdesin değil mi?"
"Evde değilim hyung."
"Neredesin o zaman? Ben arayayım da gitmesin boş yere."
"Chaewon için eksik olan bir şeyleri almaya geldim ama arama adımı. Ev boş değil."
"Boş değil mi? Kim var ki?"
"Şey, benim işim kısa süreceği için Kai Chaewon ile ilgilenmeyi teklif etti. Bende kabul ettim."
"Ya öyle mi? Demek Chaewon Kai'ye alışsın diye onlara fırsat veriyorsun. Anladım."
"Ya hyung! Ben öyle bir şey demedim."
"Evet, evet haklısın."
"Seninle daha fazla uğraşmayacağım. Kapatıyorum."
Gerçekten Lay iflah olmuyordu. Kafasına göre bir şey kurmuş ona göre ilerliyordu. Psikoloğun geleceğini Kai'ye de haber veremezdim çünkü numarası da yoktu. Neyse hızlıca eve gitsem iyi olurdu.
KAI's P.O.V
Gelen kişiyi tanımıyordum ama tek umduğum şey beni arayan adamlardan biri olmamasıydı. Eğer öyle bir şey olursa Chaewon'u nasıl bırakıp kaçardım bilmiyorum.
"Sen kimsin?"
"Geleceğimi Lay haber vermedi mi?"
"Hayır, onu tanımıyorum."
"Sen Kyungsoo değil misin?"
"Hayır ben Kai."
"Şimdi her şey anlaşıldı. Merhaba ben psikolog Jung Daehyun (b.a.p'den)."
"A-anladım. İçeri geç. Kyungsoo birazdan gelir."
"Tamam, teşekkür ederim."
Adamı içeriye aldım ama ben psikologlardan nefret ediyordum. Onlarla bir dakika geçirmek bile bana bir yıl gibi geliyor. Umarım Kyungsoo hemen gelir.
"Kai bu abi kim?"
Chaewon'a psikolog olarak tanıtsam sıkıntı çıkar mıydı acaba? Ama işlerine de karışmak istemiyordum. Kendileri söylemek istetlerse söylesinler.
"Bu abi babanın arkadaşı."
"Arkadaşı mı? Babamın da bir sürü arkadaşı varmış."
Diyecek bir şey buladığım için sadece gülümsedim.
"Merhaba ufalık ben Daehyun."
Chaewon yabancıları pek sevmediği için kucağıma çıkıp bana sarıldı ve hiçbir şey demedi.
"Böyle yapma prensesim. Ona cevap versene."
"Vereyim mi?"
Başımı onaylarcasına salladım.
"Ben Chaewon." sonra da parmağıyla Mungmool'u gösterdi.
"Bak o da Mugi."
"Mugi öyle mi? Ne kadar da sevimli bir köpek. İsmi de çok güzelmiş."
"Çünkü ismini ben koydum."
"Çok güzel bir isim koymuşsun."
"Biliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DILEMMA|| KAISOO
Fanfictionbir tetikçi, bir kaçak ve kimsenin bilmediği adım adım çözülecek sırlar "nothing is as it seems"