DILEMMA|| KAISOO

argue

Ufaklıkla güzel bir sabaha uyanmış, doyasıya eğlenceli bir kahvaltı yapıp, beraber çizgi film izlemiştik. Şimdi de planımı devreye geçirme zamanıydı.

"Acıktın mı ufaklık?"

"Acıktım!"

"O zaman yemek pişirme vakti!"

Tezgaha tavuğu pişirmek için gerekli malzemeleri çıkarttım. Dolaptan da tavuğu çıkarıp tezgaha koydum.

"Baba bugün tavuk mu yiyeceğiz."

"Evet ufaklık. Ben pişireceğim."

"Yaşasın!"

"İstersen Kai de bizimle yiyebilir."

"Gerçekten mi?"

"Evet. Hatta sen arasana."

"Olur. Telefonunu verir misin?"

"Bende değil. Yatak odasında olabilir."

"Tamam bakıp geleyim."

Chaewon telefona bakmaya gittiğinde bende boş durmayıp tavukları paketten çıkarttım. Chaewon da "baba buldum" diye koşarak geldi ve telefonu getirdi. Ben şifresini girip Kai'yi aradım ve Chaewon'a geri verdim.

"KAI!"

"..."

"Bize gelsene. Babam tavuk pişirecek. Beraber yiyelim."

"..."

"Tamam görüşürüz."

"..."

"Tamam"

Chaewon telefonu masaya bıraktı.

"Gelecek mi ufaklık?"

"Evet gelecekmiş."

"Tamam bakalım."

あかさたなは

Tavukları pişmişti. Şimdi bana sadece masaya yerleştirmesi kalmıştı. Tavuk soğumasın diye de servis etmek için Kai'nin gelmesini bekliyordum. Mutfaktan çıkıp Chaewon ve Mungmool'un yanına gittim. Ben gelir gelmez de ufaklık gelip kucağıma oturdu.

"Ben acıktım. Hala pişmedi mi?"

"Pişti ama misafirimizi bekleyememiz gerekli."

"Ya çok geç gelirse? Yiyelim hadi."

"Hayır çok geç gelmez. Tavuğu çok sevdiği için kaçıracağını düşünmüyorum. Bu yüzden biraz daha bekleyelim ufaklık."

"Tamam baba."

Chaewon'u da beklemeye ikna etmiştim. Oturarak beklemek yerine kıvrılıp koltuğa yattım. Chaewon da bana uyup koluma yattı.

"Baba"

"Efendim kızım"

"Kızım mı?"

"Evet, kızım değil misin?"

"Evet öyleyim."

"Bir şey mi diyecektin?"

"Hıhı. Baba tavuk gibi kokuyorsun. Seni yiyebilirim."

"Tavuk gibi mi? Kokusu sinmiş mi üstüme?"

"Evet, sinmiş."

"Hadi ya. O zaman Kai gelmeden ben duş alıp geleyim. Sen zile basarsa kim olduğunu sorup açarsın tamam mı?"

"Tamam baba."

"Bak tanımıyorsan sakın açma."

"Tamam."