Evren 1

Bölüm 22 Vahada son gün

Evet arkadaşlar yeni bir bölümle karşınızdayım.

Yayınlanma tarihi:25.11.2020

Kahramanımız gözlerini açtı. Çadırdan dışarı çıktı. Gökyüzüne baktığında bir kaç küçük beyaz bulut dışında gökyüzü açıktı. Şafaktan öncesi karanlık hakimdi hâlâ. Son yıldızlar henüz yok olmamışlardı. Vahadaki insanlar sabahın ilk işleri için kalkmaya başlamış olmalıydı. Ortalık sakindi. Gizemli kadının bir sonraki hikayesinin ne olacağını düşündü.

Tüccarların bir sonraki hedeflerini değiştirdiklerini hatırladı. Yeni hadefleri için çok dinlenmeleri gerekmiyordu. Ancak hemen yola çıkmak zorunda da değillerdi. Tüccarlara hazırlanmalarını hatırlatması ve yola çıkmadan önce bu hazırlıklar için onlara zaman vermesi gerekiyordu.

Bu noktada gizemli kadının kendisine doğru gelmekte olduğunu farketti. Şimdiye kadar 2 uzun efsane anlatmıştı bu gizemli kadın. Yanına geldiğinde kısaca bir hoşbeşten sonra hemen konuya girdi kahramanımız.

Kadın da ona önce anlattığı iki efsanenin bağlantılı olduğunu söyledi ve bu bağlantılardan bahsetti. Bu bağlantılardan bir tanesi yerini kimsenin bilmediği bir totemdi.

Bu totem ilk efsanede geçen içinde bulundukları dünyayı yaşanabilir hale getiren antik uygarlığa ait çok güçlü bi araç olduğuna inanılıyordu.

Belki de bu antik medeniyet bu dünyayı bu totemi kullanarak yaşanabilir hale getirmişlerdi.

Bu noktadan sonra son deniz hakkında bir sürrü kısa efsane anlattı. Kahramanımız bu efsanelerin çoğunu zaten duymuştu. Bazılarının birebir aynısını bazılarının da benzerlerini duymuştu. Duymadıklarındaki tek yenilik ise bu totem gibi duruyordu. Maalesef bu efsaneler ise bu totemin yeri hakkında en ufak bir ip ucu bile vermiyordu. Hatta bu totemin gerçekte var olup olmadığını bile açıklamıyordu. Bu durumdan bahsettiğinde ise gizemli kadın bilmişçe gülümseyip bu probleme yakın zamanda bir çözüm bulduğunu söyledi.

Bu çözüm ise yine başka bir efsane idi. Bu efsaneyi yakın zamanda öğrenmişti. Kahramanımız umutlanmış yakın zaman ayrıntısına dikkat etmeden kadına bu efsaneyi anlatmasını rica etti.

Gizemli kadın ise bu efsaneyi bilmediğini ancak bu efsaneyi nereden öğrenebileceğini bildiğini söyledi. Kahramanın da yardımıyla bu yere gitmesinin mümkün olabileceğini söyledi.

Bu duruma sevinen kahramanımız tüccarlarla konuşup yarın yola çıkmak üzere hazırlanmaları gerektiğini söylemeye karar verdi. Bu ayrıntıdan kadına bahsedince kadın ona tüccarların siesta sonrasına kadar yolculuk için hazır olacağına inandığını söyledi.

"Eğer kahraman emrederse onun adına tüccarlarla konuşabilirim" dedi. Bu kadının tüccarların bir sonraki duraklarını değiştirmesi konusundaki başarısını hatırlayan kahramanımız kadına tüccarlarla konuşmasının sorun olmayacağını söyledi.

Gizemli kadın mutlu bir şekilde gülümseyerek kahramanımızın yanından uzaklaştı.

Bu yeni öğrendiği şeylerin heyecanını bir süre sonra üzerinden atan kahramanımız gizemli kadının kendisine bu gizemli efsaneyi öğrenebileeği yer hakkında hiç bir şey söylemediğini farketti. Mesela nerede olduğunu söylememişti.

Ancak gizemli kadın bu yere nasıl gidilebileceğini biliyor olmalıydı. Üstelik bu yer normal yöntemleri kullanarak gidebilecekleri bir yer olmalıydı. Hatta daha önce gittiğim bir yer bile olabilir diye düşündü kahramanımız.

Bu yerde öğrenmeyi umduğu efsane ya da masalı daha önce duymamış olmasının bir sürü sebebi olabilirdi. En basit sebep hikaye aramaya başlamadan önce gittiği ancak sonradan tekrar uğramadığı bir yer olabilirdi.

Ya da bir sebepten dolayı bu efsaneyi herkese anlatmıyor olabilirler mi acaba. Eğer durum buysa ya yine hikayeyi yine anlatmazlarsa ... Diye düşündü kahramanımız. Ancak sırf bir ihtimal için çok ta canını sıkmaması gerektiğine karar verdi.

Eğer olasılıklara çok kafa takan bir insan olsaydı bir çok yere hiç gitmezdi. Çünkü bir çok yolda ölme olasılığı yüksek iken güvenle hedefe ulaşma olasılığı çok düşüktü. Buna rağmen bu yolculukları hepsinden neredeyse hiç yara almadan atlatmıştı.

Bunları düşünürken güneşin doğduğunu ve hatta ufukta bir hayli yükselmiş olduğunu gördü.

Yola çıkmadan önce tanıdıkları ile son bir kez vedalaşmaya karar verdi. Bu dünya tehlikeli bir dünyaydı. Her ayrılığın son ayrılık olma ihtimali çok yüksekti. O yüzden bu vedalar çok önemliydi. Güneş göz kararı en tepe noktasına gelene kadar vahadaki tanıdığı insanlarla konuştu ve vedalaştı.

Bir süre sonra arkadaşının çadırına girdi ve her zaman kullandığı yer yatağına uzandı ve kısa sürede uykuya daldı.

Evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik. Bir sonraki bölümü bir an önce yazıp yayınlamaya çalışacağım. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.