Bölüm 26:Adsız bölüm

4 0 0
                                    


Evet, arkadaşlar yeni bir bölümle karşınızdayım.

Yayınlanma tarihi: 30.03.2021

Kahramanımız uykulu uykulu gözlerini açtı. Bu sefer kendi kendine uyanmamıştı. Fixi abla uyandırmıştı onu.
Gözlerinden uyku akıyormuş gibi hissede hissede önce yüzünü yıkadı sonra da Fixi abla ile beraber kahvaltısını yaptı.
Bugün maceralarının dördüncü günüydü.

Sabahın alacakaranlığında deniz manzarasının güzel olduğunu düşündü kahramanımız. Bir süre sonra da yavaşça güneşin doğuşunu seyrettiler. Güneşin deniz üzerinde doğuşunu ilk defa görüyordu kahramanımız. Bu manzara çok hoşuna gitmişti.

Bu düşüncelerini onunla paylaşmak üzere Fixi ablaya doğru döndüğünde onun çadırları da dâhil bütün kamp malzemelerini topladığını ve son parçaları da çantaların birine yerleştirmekte olduğunu gördü.

Fixi abla da "senin de böyle hızlı hatta daha da hızlı olma potansiyelin var" dedi gülümseyerek. Bunu bir iltifat olduğunu düşünüp mutlu oldu kahramanımız.

Tüm gün kahramanımızın potansiyelinden bahsetti Fixi abla. Kahramanımız duyduklarının çoğunu anlamıyordu. Yine de elinden geldiğince her şeyi ezberlemeye çalışıyordu.

Kahramanımızın en büyük potansiyeli şimdi yapabildikleriyle değil gelecekteki yapabilir hale gelecekleriyle alakalıydı. Hız konusunda çok ilerleyecekti ve bunun yanında normal bir insanın sahip olabileceğinden çok daha fazla özel yeteneğe sahip olacaktı. Kahramanımızın en büyük potansiyeli buydu. Her insan bir iki özel yeteneğe sahip olabilirdi. Kahramanımız ise doğru seçimleri yaparsa belki 3 belki daha fazla insanın sahip olabileceği kadar özel yeteneğe sahip olma şansı vardı.

Aslında yeterince istediği ve yeterince zamanı olduğu sürece istediği her şeyi yapabilirdi. Bu da kahramanımızın sahip olduğu en önemli potansiyellerden bir tanesiydi. Ancak Fixi abla kahramanın en kolay ve en hızlı öğreneceği şeyleri seçmesini istiyordu. Burada anahtar kelime seçmek idi. Hız dışındaki öğrenebileceği şeylerden çok bahsetmiyordu. Yani şimdilik hızıyla alakalı şeyler dışında seçim yapması pek mümkün değildi. Fixi abla bunu bilerek yapıyordu.

Fixi ablanın bahsedeceği alternatif seçenekler kahramana fayda sağlamak yerine onun dikkatini dağıtabilirdi. Bunun dışında ona zaman kaybettirecek seçimler yapmasına sebep olabilirdi. Öyle ya da böyle yanlış bir seçim yapması veya yeterince iyi olmayan bir seçim yapması da mümkündü.

Bu çok önemliydi her zaman olmasa da çoğu zaman bu seçimler çok dikkatli yapılması gereken seçimler oluyordu. Geri dönüşü ya imkânsız ya da çok zor olan sonuçları oluyordu.

Bu seçimlerin tam olarak ne olduğundan nasıl seçileceklerinden ve hız dışında sahip olabileceği diğer güçleri sonra anlatacaktı Fixi abla.

Şimdiden yaşadıkları yerdeki çoğu kişiden daha hızlıydı. Zamanla bundan daha hızlı hale gelmesi mümkündü.

Kahramanımız bir kişi bile kendisinden hızlı olduğu sürece bu konuda övünemeyeceğini düşünüyordu. Fixi abla ise kahramanımıza kendisinin daha potansiyeline ulaşmadığı halde bu kadar hızlı olduğunu zamanla çok daha hızlı olabileceğini hatırlattı.

Bunun dışında kahramanımız çok özel bir yerde yaşıyordu. Zamanla başka gezegenlere gittikçe bu yerin ne kadar özel olduğunu anlayacaktı. Ayrıca buradaki insanlar da özeldi. Birçok diğer gezegende kendilerine göre çok daha az gelişmiş insanlar yaşıyordu. Onlara kıyasla kahramanın şu anki hali bile çok iyiydi aslında ancak bu çok önemli değildi çünkü kahramanın her zaman daha iyisi için çabalaması gerekirdi.

Diğer gezegenler konusunu tekrar açtı Fixi abla. Kısaca diğer gezegenler konusunu tekrar anlattı. Bu diğer gezegenlerde yaşayan bazı vahşi hayvanlar çok tehlikeli olabilirdi. Bu vahşi hayvanları korkutması veya onlarla savaşması gerekecekti. Ya da hızını kullanarak onlardan kaçması mümkün olabilirdi. Ancak Fixi abla bunun yanlış olduğuna inanıyordu. Gerçek bir kahraman zorluklardan kaçmamalıydı. Ayrıca bazen kaçmak imkânsız olurdu ve korkutma taktiği de işe yaramazdı. Bu durumlarda tek seçenek savaşmak olurdu. Kahraman hızını doğru kullanırsa bunu savaşmak için kullanabilirdi. Zamanla hızını doğru kullanmasını sağlayacak şeyler öğrenecekti.

Kafasında çok fazla soru işareti vardı kahramanın. Dinlediklerinin çoğunu tam olarak anlayamıyordu aslında. Anladığı şeyler de pek mümkün görünmüyordu kendisine. Bunların çoğu doğrudan kendisiyle ilgili olanlardı. Dış dünyalarla alakalı duyduklarını sorgusuz kabul ediyordu çünkü.

Fixi abla 200 metre uzunluğunda dinozor var diyorsa o dinozorlar bir yerlerde var olmalıydı. Kendisi her ne kadar kabul etmekte zorlansa da Fixi abla yalan söylemezdi. Ama bu kendisini tek lokmada yiyebilecek kadar büyük ve kolaylıkla öldürebilecek kadar güçlü canavarı öldürebilecek kadar güçlenme potansiyeline sahip olması kendisine mümkün gibi gelmiyordu.

Canavarın varlığına inanmasıyla aynı mantıkla bu duruma da inanması da gerekiyordu belki ancak o bunların abartılmış övgüler olduğunu dolayısıyla yalan sayılmayacağını düşünüyordu.

Bu şekilde akşama kadar yürüdüler. Fixi abla çeşitli varlıklardan bahsetti. Bunlar vahşi canlılardı ve fazla zekâya sahip değillerdi. Fixi abla zeki yaşam formları hakkında konuşmaktan özellikle kaçınıyordu. Onları karşılaştıkça anlatacaktı.

Fixi abla kampı hazırlarken kahramanımız da soracağı soruları düşündü. Akşam yemeğini yedikten sonra kahramanımız sorularının bazılarını sorabildi.

Fixi abla da bu soruların bazılarını cevapladı. Ancak bu cevaplar da genelde evet ya da hayır gibi kısa cevaplar oldu. Sonra da kahramanımıza bu soruların bazılarını zamanla cevaplayacağını diğerlerini ise kahramanımızın kendi kendine bulması gerekeceğini söyledi.

Birden uykusu gelen kahramanımız yavaşça çadıra girdi. Hayal meyal Fixi ablanın sıkılıp sıkılmadığını sorduğunu duydu. "henüz değil " dedi esneyerek. Neden böyle dediği hakkında hiçbir fikri yoktu. Gözlerini yumdu ve uykuya daldı.

Evet, arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın.



Evren 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin