34.Bölüm

36 3 6
                                    

Helloww! Uzun bir aradan sonra karşınızdayııımmmm.
Elimden geldiğince bölüm atmaya çalışacağım.

Medyadaki deniz manzarası hoşuma gitti nedensizce adımı yazasım geldi 🙄😂

KEYÎFLÎ OKUMALAR

Keyifli geçen Urfa tatilimizin üzerinden tamı tamına 1 ay geçmişti.
Artık 12. Sınıf olduğumuz için bu yıl derslerime daha özenli ve planlı çalışmam gerektiğinin farkındaydım ama bir türlü kendimi toparlayamıyordum.
Ablamın zoru ile 1 haftadır onlarda kalıyordum.
Karnı iyice büyümüş, doğumuna az bir süre kalmıştı.
Bu yüzden ablamı kırmamak için onunla bir süreliğine kalmayı kabul etmiştim.
Berk abiyi çok sevmesemde ablam ve yeğenim  için onunla aynı ortamda bulunmak zorundaydım.
Okul çıkışında bizimkilerle ayrılıp ablamlara geçmiştim yine bizimkilerle vakit geçiresim gelmemişti.
Nedenini bilmediğim bir şekilde 3 gündür kimse ile konuşmak seslerini bile duymak istemiyordum.
Annemle babamın mezarına bile gitmek istememem tuhafıma gitse bile şuan bunu takacak kafada bile değildim.
Sanki yaşamak için hiç bir amacım yokmuş gibi hissediyordum.
Kızların benimle konuşmaya çabalamaları, Aren'in benimle uğraşmaları, Mert'in beni güldürmek için yaptığı şakalar bile umrumda değildi.
Yediğim yemekten, içtiğim sudan, okuduğum kitaptan, dinlediğim müziğe kadar hiçbirinden zevk almıyordum.
Telefonuma gelen bildirimden Aren'in attığı mesajı okudum.
"Bugün biraz daha iyi misin?"
Attığı mesajı cevap vermeden yataktan kalktım.
Îyiyim deseydim ne değişecekti ki ? Sadece bir iyiyim mesajı atınca gerçekten iyi mi ? Olacaktım ? 
Canım okula gitmek istemese de bu yıl son senem olduğu için Ya Allah diyerek ayağa kalktım.
"Günaydın tatlım" ablamın seslenişine kafamı sallayıp belli belirsiz günaydın dedim.
"Dünya'cım portakal suyu mu? Çay  mı ? istersin ?" diyen enişteme baktım.
Boğazım kuruduğu için portakal suyu isteyerek ağzıma yeşil zeytin attım.
Ablamla bana portakal suyu getiren Berk abiye teşekkür ettikten sonra bir yudum portakal suyundan içtim.
Tadı tuhafıma gitse de takmayarak kafama dikip ayağa kalktım.
"Size afiyet olsun ben okula geçiyorum"dedikten sonra üst kata ilerliyordum ki ablamın sesi ile duraksadım.
"Ablacım bir isteğin varsa bana haber ver" diyen ablama kafamı sallayıp çantamı aldıktan sonra evden çıktım.
Sorulan herşeye kısa cevaplar verip sürekli kafa salladığımın farkındaydım ama pek oralı olmayarak temiz havayı içime çekip kulaklığımı taktıktan sonra yürümeye devam ettim.
Hiç bıkmadan dinledikçe dinleyesim gelen Ufuk Beydemir'den "Ay tenli kadın" şarkısını dinleyerek okula varmıştım.

Sınıfa girdiğimde bizimkiler de gelmişti.
Canımın istediği gibi davranmaya karar verip Aren'in yanına oturmak yerine onun bir arkasındaki boş yere oturup kafamı masaya gömdüm.
Kafamı dinlemeyi düşünürken kolumun dürtüklenmesi ile gözümü açtım.
"Efendim Aren" diyerek gözlerimi gözlerine diktim.
"Dünya sorun ne ?" diyince cevap vermek istemesemde birşey demem gerektiğini farkında olduğum için"bir sorun olduğunu mu düşünüyorsun?"diyerek umursamazca baktım yüzüne.
"Dünya farkındaysan mesaj attım cevap vermedin sadece görüldü attın sınıfa girdin selam bile vermeden arkaya geçtin, benimle oturuyorken durup dururken boş sıraya geçmen bunların hiç biri sorun değil mi ?"
Aren'in bağırarak bunları söylemesiyle diğerleri de yanımıza gelmişti.
Tam cevap verecekken bu sefer konuşmaya başlayan Nefes'ti.
"Dünya sana neler oluyor gerçekten anlayamıyorum. Bizimle dolaşmak istemiyorsun,konuşmuyorsun, hiçbirimizi umursamıyormuşsun gibi hareketler sergiliyorsun cidden sorun ne ? Bizimle paylaşırsan sana yardımcı olabiliriz ama bu şekilde davranarak bizi de üzüyorsun kendini de üzüyorsun."
Nefes'in aralıksız konuşmasını takmayarak, zihnimde dolanan soruları da es geçerek konuşmaya başladım.
"Benim için üzülmeyin, yardımınızı da istemiyorum sizi de istemiyorum beni yanlız bırakın." Gözümden akan yaşları ellerimle silerek hızla sınıftan çıktım.
En son arkamdan Arya'nın "Ne halin varsa gör o zaman" dediğini duymuştum.
Bana neler oluyordu böyle ? Bu olanlardan sonra onları kaybedeceğimi bile bile neden bu şekilde davranıyordum ?
Annemle,babamın mezarına içimden gitmek gelse bile ayaklarım bir türlü gitmiyordu.
Ablamın yanına şuan da gitmek istemediğim için birazcık sahilin orada rahatlarım düşüncesi ile yönümü değiştirerek yürümeye devam ettim.

ADI AŞK (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin