°17. Bölüm°

1.6K 85 82
                                    

Keyifli okumalar..

Emeğime oyu eksik etmeyin lütfen💦

🔅🔅🔅

Sarı orta boy valizin açık içine kısa bir bakış atıp alnımı sildim. "Sence yeter mi?"

Yatağımda boylu boyunca uzanmış Medine kafasını arkaya atarak tersten bana baktı bıkkınca. "Dolabı al götür Leyla uğraşma boşuna."

Göz devirip belimdeki elimi indirdim ve dolabıma geri döndüm. Bugün Çarşamba idi. Bayılmamın üstünden iki gün gibi bir şey geçmişti ve ben hala ilk günkü heyecanı taşıyordum. Bayılmamın dışında olan şeylerde ise, bize arada gelen yengemlerden kaçarak sıyrılıyordum. Evet, iki gün boyunca dış dünya ile kovalamaca oynamıştım. Toprak ise bunu gayet net görmüş, bana uyarak benimle devam etmişti. Göz göze gelmemiştik, bana sataşmamıştı, saliselik konuşmaya bile girmemiştik. Bu iki gün bana bayram gibi gelmişti. Erken gelen Kurban bayramı..


En güzeli de.. Görmezden gelmiştik birbirimizi. Havalara uçup elimde çiçek dans ediyordum.

"Şu şarkının sesini kıssana biraz ya!" diye söylendim yüz buruşturarak. Baslı bir şarkı odamda oradan oraya gidiyor ve yüksek sesle adam aynı şeyleri sayıklıyordu. Medine' yi de anlamıyordum. Nakarat bölümü gibi şarkıydı, aynı şeyler içimi baymışken o yaşam belirtisi vermeden dinliyordu.

"Gayet güzel, dinle işte."

Ona göz ucuyla bakıp homurdanarak dolabıma bakmaya devam ettim. Ne hali varsa görsün.

"Siz şimdi orada kaç gün kalacaksınız?"

Dudağımın iç etini dişleyip bavula geri döndüm. Tamamdı işte her şey. "Bir hafta dedim ya Medine."

"Senin belinden şimdi Toprak tuttu ha?" dedi alayla.

Saçlarımı karıştırıp anlamaz bakışlarla bavula bakmaya devam ederken Medine' nin dediğini başta anlayamadım. Ama sonra jeton düşünce hışımla ona döndüm. Yuh! "Medine!"

Bunu ilk duyduğunda tepki veren o değilmiş gibi davranıyordu. Oysa ki onu öldürme hayali kuran ve sonra benzin döküp yakma ihtimalini düşünen ta kendisiydi.

Yüzünde kocaman sırıtma bana tersten bakarken yatakta doğruldu ve alayla elini salladı. "Ne var canım? Dediğimi anlamadıysan bir daha diyeyim. Toprak senin be-"

"Kes sesini!!" diye bağırıp onun sözünü yerde duran terliğimle kestim. Tam isabet. Küt diye yüzüne vurmuştu. O dediği şeyi unutmak için ben alzheimer olmayı dilemiştim bir kaç gün.

"Ah yüzüm!" diye o da benim aksime acıyla bağırıp yüzünü tuttuğunda anlık bir acıma duygusu geçti ama hemen engelledim. Hak etmişti bunu. "Yüzüm yok artık. Ağahh!"

Onun bu haline tatmin olarak daha fazla bakmamak için hiç bir şey olmamış gibi yüzümü eski haline getirdim ve bavuluma geri döndüm. Toprak sadece belimi değil, bacağımı da tutmuştu.

Bir sıcak bastı sanki.

Gözlerimi açıp kapayarak elimle hafifçe yüzüme yelpaze yaptım ve dudaklarımı öne uzatıp ağızdan nefes aldım. İyi geliyordu en son bu.

ATEŞBÖCEĞİ ( Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin