Keyifli okumalar..
Başlamadan oy vermeyi unutmayınn..💚 Oylarınızı sizden rica ediyorum:-)
🔅🔅🔅
Küçükçekmece otobüsü gitmek istediğim yerde durdu, o kadar saatin ardından. Uzun bir yolculuk böyle her zaman geçiriyordum, moda tasarım icin Küçükçekmecede ki bu üniversite uygundu; tek sorun çok uzak olmasıydı o kadar. Onu da Medine ile aşıyorduk beraber, o hemşirelik bitiriyordu bende moda tasarım.
Yanda duran çantamı omuzuma atıp bu otobüsten bir an önce inmek için hareketlendim ve çıkan insanların ardından vakit kaybetmeden bende kendimi dışarı attım.
Bugün ilk defa böyle yorucu ve diğerlerinden daha uzun bir yolculuk geçirmiştim. Rahatsız olmuş, sıkıntı ile kasılmaktan kaslarım ağrımaya başlamıştı. Otobüsten inerken omuzlarımı rahatlatmak amacıyla ileri geri hareket ettirdim değişen mimiklerimle. Boynum da ağrımıştı hafif hafif. Tutulmuş olmalıydı hemen.
Elimi boynuma götürüp sıkarken çoktan üniversitenin kapısının önüne gelmiştim yürüye yürüye. Hiç durmadan yoluma devam edip ağrıyan boynumu biraz daha ovduktan sonra bahçeyi geçmiş, kapıdan içeri giriyordum.
"Leyla!"
Gelen tanıdık sesle duraksayıp oraya döndüm. Mahi bana el sallayıp kocaman gülümseyerek yanıma geliyordu hızlı adımlarla. Bende gülümsedim. Piercingini bu sefer gri rengiyle değişmişti. Yakından bakan kişi daha net görüyordu.
"Seni bekliyordum, hafta boyunca yerimde duramadım resmen." Bana açılan kollara karşılık bende açtım ve onun kolları arasına girip merakla konuştum. "Hayırdır niye duramadın?"
Neşeli ve samimi çıkan sesime heyacanla karşılık verdi ve benden ayrılıp saçlarını arkaya atarak koluma girdi. Merdivenlere doğru gitmeye başladık kol kola.
"Dur anlatacağım hemen ama önce bir kantine gidip kahve alalım. İki saattir kafeinsiz kaldım ve kendimi kötü hissetmeye başladım." Sesli bir şekilde gülümseyip kafamı salladım ve ona ayak uydurup beraber kantine doğru yol almaya başladık.
Kahve içmezse şuraya bayılabilecek biriydi. Bunun garantisini verirdim çünkü yaşamıştık, sırf ders uzadı ve kahve içemedi diye kendinden geçmişti.
Kahve seven bir arkadaşın en güzel yanı ise, yanında güzel kurabiyeler de olmasıydı. Şimdiden o kurabiyeleri mideme indirme hayalleri kurmaya başlamıştım biri.
°°°°°
"Anlatıyorum bak hazır mısın?" Heyecanla konuşan Mahi' ye bininci kez kafa sallayıp elimdeki kurabiyeyi tabağa geri koydum. "Evet dedim ya Mahi. Anlat hadi," Bakışlarımı kolumdaki demir saate çevirdim. "Derse de az kalıyor bak."
Mahi elinde tuttuğu kahvesini masaya bıraktı ver kocaman gülümsemesi ile ellerini çenesinin altına yerleştirip derince iç çekti.
Kantine indiğimizden beri tek yaptığımız benim tonlarca kurabiye yemem ve Mahi' nin 5. kahvesini içmesiydi. Aslında iyi olmuştu, bir kaç saat önce yaşanan şeyler kafamdan uçup gitmişti ancak anlatacağı şeyi de çok merak ediyordum. Özellikle de soracağı şeyi.
"Bak şimdi. Ben bu hafta sonu sizin o taraflara doğru geldim tamam mı? So-"
"Gerçekten mi? Söyleseydin beraber vakit geçirir, sana bizim evi gösterirdim." Diye atıldım lafına ve içimden devamını getirdim.. En azından daha az onu görürdüm seninle takılarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞBÖCEĞİ ( Ara Verildi)
SpiritualKüçüklüğünden beri amcasının oğlu ile kavgalı olan Leyla, yıllar sonra gelecek olan kuzeninin haberi ile sarsılır. 22 yaşına gelmiş olsa bile Leyla; hala Toprak' tan ilk günkü gibi nefret etmekte ve onu görmek istememektedir. Toprak; eskiden Leyla...