11- AŞÇI BEYLE

52 7 16
                                    

Ne yapacağımı bilemezken Ünal Emre'ye doğru dönerek yüzüne hızla sahte bir gülümseme yerleştirip konuştu. "Emre, geldin mi? İçeride pasta yerken kreması kalmış yüzümde Itır da onu alıyordu." Yutkundum. İçimi korku kaplamıştı nedense. Emre önce ona sonra bana doğru baktı. Yüzüm bütün gerçekleri ortaya döküyordu. Emre Ünal'a dönüp "Anladım kardeşim. Bende Itır'a işimin çıktığını erken ayrılmamız gerektiğini söyleyecektim." demişti. İkisinin de yüzünde o sahtelik midemi bulandırmıştı. Sandalyeden çantamı alıp Emre'nin yanına ilerlerken kolumu bir elin tutmasıyla duraksadım. "Emre sen gidebilirsin. Akşam daha yeni başladı. Itır'ı ben bırakırım evine." Ünal'a şaşkınca bakarken birinin elimi tutmasıyla o tarafa döndüm. "Gerek yok. Sen nişanlınla takıl bende sevgilimle." Sevgilim kelimesini vurgularken bu sefer ikisinin de yüzünde tebessüm olmadığını fark etmiştim. İkisi de sinirli bir şekilde birbirlerini öldürecekmiş gibi bakıyorlardı. Daha fazla bu duruma tahammül edemeyerek kendimi onların ellerinden kurtardım. "Ünal, Emre haklı. Senin bugün bir sürü işin vardır. Görüşmek üzere." Hızla çardaktan çıkıp çıkışa doğru yürümeye başladım. Emre arkamdan gelip ellerimizi birbirine kenetlemişti. Arabaya bindiğimizde ikimizde tek kelime etmemiş sessiz bir yolculuk geçirmiştik.

   Evime geldiğimizde arabayı durdurmuştu. Ne ben çıkabiliyordum arabadan ne de o tek kelime ediyordu. Birbirimizle göz teması bile kuramıyorduk. Neden birden aramıza bu kadar büyük bir soğukluk girmişti ki? Bu sessizliğin ikimizi de boğmasına dayanamayarak konuşmaya başladım. "Sen gittikten sonra Ünal geldi. Konuşmaya başladık. Nasıl oldu bilmiyorum ama birden yakınlaştık işte. Öpüşeceğimiz sırada sen geldin." Emre'nin soğuk kahkahası etrafta yankılanırken birden sustu. Hızla kafasını bana çevirdiğinde bende ona doğru döndüm. Yüzünden ne hissettiğini ne düşündüğünü anlayamıyordum. Tek görebildiğim o soğuk bakışlarıydı. "Gelmeseydim, Ünal'ı öpecek miydin?" Şuan farkında olmasa da bağırdığından ürkmüştüm. Hızla kendimi toplayarak yüzüne yaklaştım. Buruk gülümsememle "Evet çünkü onu seviyorum." dediğimde Emre gözlerini yumuştu. "Çık dışarı." Kaşlarımı çatarken "Ne?" diye şaşırdığımda, derin bir nefes aldı. "Eve git Itır, işim var sonra konuşuruz." Görmediğini bildiğim halde kafa sallayıp çantamı alarak kapıyı açtım. İneceğim sıra son kez ona doğru dönüp baktım. Gözleri halen daha kapalıydı. Yaklaşıp yanağına küçük bir öpücük kondurduğumda gerildiğini hissetmiştim. Hızla arabadan inip kapıyı kapatarak apartmana yöneldim. Daha ben apartmana girmeden sokağı arabanın sesi kaplamıştı. Arkamı döndüğümde çoktan gittiğini fark ettim. Yüzüm düşerken hızlıca içeriye girdim.

   Pijamalarımı giymiş kendimi yatağıma atmıştım. Kendimi oldukça yorgun hissediyordum. Esnerken yan tarafa doğru döndüm. Yatağın boş tarafını görmemle Emre tekrar aklıma gelmişti. Ne olmuştu bu çocuğa? İkimizin de istediği Ünal'a olmam değil miydi? Kafam artık hiçbir şeyi almıyordu. İkisi de beni birbirlerinden kıskanıyorlardı. Ünal'ın kıskanması normaldi hatta kıskanmasını istiyordum ama Emre? O neden böyle davranıyordu. "Benden hoşlanıyor olabilir mi?" Kahkaha attım. "Hadi ama Itır, Emre gibi biri senden hoşlanmaz ki. O daha çok manken gibi kadınlarla takılan bir tip." Ama yine de içime bir şüphe düşmüştü. Eğer böyle bir şey olursa her şey çok kötü olurdu. Onu bu yüzden kaybet istemezdim. Ünal'a âşıkken onun duygularına karşılık vermezdim. Onun üzülmesi ise en son istediğimdi. Üstelik bana Ünal konusunda da yardım etmezdi ve her şey daha da kötüye giderdi. Uflayarak pencereye doğru döndüm. Gözlerim Ünal'ın dairesine dönerken bu sefer onu düşündüm. Şu birkaç haftada ne değişmişti de benden hoşlanmaya başlamıştı? Ne değişmiş olursa olsun bana sadece hoşlantı yetmezdi. Bana âşık olması gerekiyordu. Eda'dan ayrılması için onu kendime âşık etmem gerekirdi. Bu şekilde de uyuyamayacağımı fark ederek tavana doğru döndüm. Nereye baksam aklıma hayatımda ki iki erkeğim geliyordu ve bu beni daha çok çıkmaza sokuyordu. Gözlerimi yumarak düşünmemeye çalışmaya zorladım kendimi ama bu oldukça zordu.

BENİ SEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin