Olurda bir gün hayallerini erteleyecek kadar büyük sıkıntılara düşersen, sakın kendinden vazgeçme! Belki bir ay sonra, belki bir yıl sonra, belkide yıllar sonra ulaşacak olsan dahi..
Hayalini kalbinde sakla.. çünkü insanlar senin bir çok şeyini elinden alabilirler fakat kalbinde sakladığın hiçbir şeyi alamazlar... O yüzden sakın sakın vazgeçme!
Hayallerinden...Kalbinden...Kendinden..-Aylin
••
..."Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret,
ebedi bir yaşam için gayret yok hayret.""Var mı Allah'tan yukarı, kabirden aşağı?
Toparlan ruhum gidiyoruz, sen yukarı ben aşağı.""Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar,
Nede şeytan bir günahı,
Seni beklediğim kadar..."Gözlerimi Gülizar'a dikip üstten bir bakış attım.Devam edecekken kolumdan tutup yüzüme doğru,
"Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni,
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme! Artık neye yarar?"
(N.Fazıl Kısakürek)
Diye tamamladığında ani çıkışına ve ciddiyetle söylediğine bir an dayanamayıp kıkırdadım.
Gülizar'da bana eşlik ettiğinde kıkırtımız gülüşmelere döndü.Kendimizi bir banka attığımızda sakinleşmiştik. Orman havasını içime çekerek derin bir nefes aldım. Gözlerimi usulca kapattım. Bu kokuyu nasıl tarif edebilirdim?
"Ne zamandır böyle gülmüyorduk, içten."dedi ve başını yukarı kaldırdı.
"Öyle."dedim kısa ve net.
"Anlatsana..."dediğinde başımı ona çevirdim.
"Neyi?"
"Uzun zamandır dertleşemiyorduk nasılsın, ne hissediyorsun anlat işte. Biliyorum, ben sormasam acından ölsen de anlatmazsın.Hadi dökül hem sana da iyi gelir."dediğinde dudağımda belirsiz bir tebessüm belirdi.
Doğru söylüyordu uzun zamandır duygularımı dertlerimi hissettiklerimi biriyle paylaşmamıştım.
"Bilinmedik bir hüzün var içimde, bir gariplik.
Anladım ki, ya ben fazlayım bu şehirde yada biri eksik...""Oo Can Yücel'le başlamak ha? Havanı yesinler."dediğinde güldüm.
"Bilmiyorum Gülizar,"dedim iç çekerek.
"Sanki eksiğim bir şey eksik gibime geliyor.
Yorgunum sorsan ne yapıyorsun da bu kadar yorgunsun? Hiç."dedim gözlerimi ayak ucuma sabitlerken."Benim yorgunluğum ruhumda, ruhum çok yoruldu. En çokta ne zoruma gitti biliyor musun? Ben yaptım. Ben izin vererek yaptım en büyük hatayı.
Birden olmadı yavaş yavaş bir parça kopardılar sanki benden.""İlk yıkılışım, babam oldu."babam derkenki o sesimdeki titreyiş...
"Çok zor, tam şuramda bir şey var gitmiyor, bırakmıyor beni, Gülizar her güldüğümde burası sızlıyor..."gözlerimden yaşlar durmaksızın akıyordu.
"Çok ağır, bu yük çok ağır."
Gülizar'ın hıçkırarak bana sarılmasıyla bende kendimi tutamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimin Zarif Acısı
Espiritual"Seni nasıl karım diye koynuma alırım?" Buğday teni,biçimli kaşları,uzun kirpikleri ve badem şeklinde gözleri onu güzel kılıyordu. "Nasıl bu yaşta anne olmana sebep olurum?" *Tüm haklar saklıdır.